Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Özgür İnce, çok uzun yıllardır sigara bağımlılığı ile ilgili çalıştığını belirterek, "Son 6 yıldır en fazla başarılı olarak bulduğum yöntem radyo frekans yöntemidir. Nikotin bağımlılığını çok yüksek yüzde 100’e yakın bir oranda halledebilmekteyiz. Şu anki klinik başarı oranımız yüzde 92’dir" dedi. 
Medicana International Samsun Hastanesi’nde görev yapan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Özgür İnce, uzun yıllardır sigara bağımlılığı konusunda çalışmalar yapıyor. Hastalarına uyguladığı radyo frekans tedavisini başarılı bulduğunu ve kişileri sigarayı bıraktırmada etkili olduğunu söyleyen Dr. Özgür İnce önemli açıklamalarda bulundu. 
"Yüzde 92 başarıyı elde etmek için bir kriter var" 
Kişinin kendi iradesi ile kliniğe gelmesi gerektiğine dikkat çeken Dr. Özgür İnce, "Çok uzun yıllardır çalışıyorum. Son 6 yıldır en fazla başarılı olarak bulduğum yöntem radyo frekans yöntemidir. Bu yöntemin haricinde hipnoz, akupuntur, konveksiyonel tedaviler dediğimiz ilaç tedavileri de tabi ki hastalar için hangisi uygunsa kullanabilmekteyiz. En sevdiğim yöntem radyo frekans yöntemidir. Son derece başarılı gitmektedir. Nikotin bağımlılığını çok yüksek yüzde 100’e yakın bir oranda halledebilmekteyiz. Sosyal ve psikojenik bağımlılığı ise çok kısa özetlersek; kişi sigaraya bırakmış olarak ayrılıyor ama esas problem üzüntü, sıkıntı durumunda o maddeyi kullanarak azabileceği ve yok olacağı fikri aklımıza gelmektedir. Bu fikir ile mücadele edemezsek, 1 – 2 tane içtikten sonra bırakırım düşüncesi başlanarak tüm tiryakiliğin geri geldiğini görüyoruz. Bu alanla ilgili hastayla kliniğimizde yaklaşık yarım saat süren bilgilendirme konuşmamız oluyor. Hepsini birleştirdiğimizde şu anki klinik başarı oranımız yüzde 92’dir. Yüzde 92 başarıyı elde etmek için bir kriter var. Kişinin gerçekten bunu istemesi gerekiyor. Bazen şöyle bir durum var. Kişinin yakınları tutup getirerek ‘ hocam haydi bu yakınıma sigarayı bıraktıralım’ diyor. Böyle hasta muhtemelen başarısız olacaktır. Sigara veya alkol bağımlılığından mantıkla, irade ile bir ilgisi yoktur. Biz sadece karar verme aşamasında kişinin iradesine muhtacız. Bize kendini teslim eden hastalarda işi yapan şey kişinin kendi iradesi olmamaktadır. Devreye girerek uyguladığımız sigaraya yöntemi ile çok rahat ve sorunsuz şekilde hastaları bundan kurtulmuş oluyor. Herhangi bir kimyasal yöntem, manyetik alan, radyasyon ihtiva etmeden ultrasondaki gibi ses dalgası kullanarak nikotinin gelip bağlandığı nikotin reseptörlerini işlevsizleştirme yönelik bir tedavidir. Hiçbir yan etkisi olmayan, her yaşta beraberinde her hastalığın yanında kullanabildiğimiz son derece güvenli bir yöntemdir" diye konuştu. 
"Bugün sadece 12 bin kişi tütünden ölüyor" 
Her yıl dünyada 12 bin kişin tütün bağımlılığında dolayı hayatını kaybettiğini ifade eden Dr. İnce, "Bağımlılıklar tütün bağımlılığı, alkol bağımlılığı ve madde bağımlılığı şeklinde sınıflanabilmektedir. Madde bağımlılıkları ile daha çok psikiyatristler uğraşmaktadırlar ama biz daha çok akciğer hastalıkları uzmanı olarak gördüğümüz en büyük tütün kullanımı tütün kullanımı olduğu için sigara, puro, bipo, nargile artık adını ne koyarsak koyalım bu maddelerin kullanımına bağlı artık akciğerlerde geri dönüşümsüz hasarlar, kronik hastalıklar, bizi ve ailemizi üzecek birçok problem ortaya çıkmaktadır. Her yıl dünyada 12 bin kişi diğer hastalıklar ekarte edilmiş şekilde sadece tütün kullanımı sebebiyle vefat etmektedir. Bugün sadece 12 bin kişi tütünden ölüyor. Bu rakamı birleştirdiğinizde belki dünya savaşında ölen insan sayısını geçmektedir. Tehlike çok büyüktür. Problem tütün ürünlerinin zararının insanların bilmemesinde değildir. Küçücük çocuklar bile bunun zararlı olduğunu biliyor ama sonuçta bu bir bağımlılıktır. Biz bu bağımlılık tedavisinde 2 tane unsuru ele almamız gerekiyor. Birinci tütün bağımlılığın kimyasal bağımlılıkla olan tedavisi, ikincisi ise bu ürünlerin sosyal ve psikojenik bağımlılığı vardır. Bu bağımlılıkla beraber tedavi etmek gerekiyor" şeklinde konuştu. (İHA)