1960'tan bu yana ayakkabıcılık yapan İpek, mesleğe küçük yaşta heves ederek başladığını ve yıllar içinde bu sanatı büyük bir tutkuyla benimsediğini söylüyor. Uygun fiyatlarla ürettiği el yapımı ayakkabıları, müşterilerine yüksek kaliteli ve dayanıklı bir seçenek sunarken, markaların mağazalarındaki fiyatlarla kıyaslandığında çok daha cazip hale geliyor.
İpek, "Bir müşterim üç oldu, üç beş oldu. Zamanla on derken artık geç vakitlere kadar çalışmak zorunda kaldım. Hem sanatım güzel, ahlakım güzel. Uzak yerlerden geliyorlar. Yaptığım ayakkabılar en az 4 sene giyiliyor. 100 Türk lirası istiyorum, bakıyorum bana 150 Türk lirası göndermiş. 'Ustam, sen bunu hak ediyorsun. Sanatın güzel, ahlakın güzel' diyorlar. 2 çift daha yapar mısın deyip parasını peşin yolluyorlar" diyor. Bu süreçte, sadece bu küçük dükkanında 40 yıldır hizmet veren İpek, müşterileriyle güçlü bir bağ kurarak, onların güvenini kazanmayı başarmış.
Komşusu ve esnaf arkadaşı Muaz Polat, Mehmet Emin İpek’i çok değerli bir ağabey olarak tanımlıyor. 45 yıldır tanıdığı İpek'in yardımsever ve sanatkâr bir insan olduğunu vurgulayan Polat, "Mahallemizde yardım etmediği kimse kalmadı, yapamadığı iş yok. Hayırsever bir insandır. Çocuklarla, büyüklerle aynı seviyede ilgileniyor. Bir de sanatkâr bir insan. Mağazanın yarı fiyatına burada el emeği sağlam ayakkabı yapıyor" diyerek İpek'in işine olan bağlılığını ve iyi karakterini öne çıkarıyor.
Müşterilerden Mehmet Ali Günkurt ise Mehmet Emin İpek'in yaptığı ayakkabıları uzun yıllardır tercih ettiğini ve hiç sıkıntı yaşamadığını belirtiyor. "Bu kadar mesafe geldiğime değdi. Ayakkabıları 4-5 yıl boyunca sıkıntısız giyiyorum. Sürekli burada ayakkabı yaptırıyorum ve fiyatı da çok uygun" şeklinde konuşarak, İpek'in hem sanatı hem de müşteri memnuniyetine verdiği önemi vurguluyor.