Tanrıkulu, 2011 yılında dönemin Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e deprem için toplanan vergilerin nasıl kullanıldığına dair sorduğu soruya, "Bütçe geliri olarak kaydedilen tutarlar, deprem de dahil olmak üzere planlanan ve ihtiyaç duyulan kamu giderleri için harcanmaktadır" şeklinde bir yanıt aldığını belirtti.
Deprem vergilerinin hala toplandığını ancak bu kaynakların depremin en az hasarla atlatılması için harcanmadığını vurgulayan Tanrıkulu, "Deprem için bizden vergi alıyorlar, halen alıyorlar ama depremin en az hasarla atlatılması için harcamamışlar," dedi.
Tanrıkulu, 6 Şubat depreminde 53 binden fazla kişinin hayatını kaybettiğini ve birçok binanın yıkıldığını hatırlatarak, "Diyarbakır’da da 414 kişi yaşamını yitirdi, binlerce bina ağır hasar aldı. Ama deprem sonrası yaraların sarılması için beklenen adımlar atılmadı," şeklinde konuştu.
Deprem vergilerinin kalıcı hale getirilmesinin ardından deprem öncesi dönemdeki hazırlıkların yetersiz olduğunu savunan Tanrıkulu, toplanan vergilerin büyük kısmının başka projelere harcandığını belirterek, "Bu vergiler hala devletin genel giderleri için kullanılıyor. Yollar, havayolları gibi projeler için harcandı. Ancak deprem sonrası kentlerin depreme dayanıklı hale gelmesi için hiçbir adım atılmadı," ifadelerini kullandı.
Tanrıkulu, deprem vergilerinin yerel yönetimlere aktarılmadığını ve bu yüzden Diyarbakır gibi illerde depremin zararlarının en aza indirgenmesi için yeterli kaynak sağlanamadığını belirtti.