DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, Halkların Demokratik Kongresi'nin (HDK) İstanbul'da düzenlenen 13. Genel Kurulu'na katıldı. Bakırhan, “HDK en başta benim de içerisinde olduğum binlerce arkadaşımızı değiştirdi, dönüştürdü. HDK, toplumun yok sayılanlarını örgütlüyor. Toplumun, ötekini özne olarak ortaya koyuyor" dedi.

Bakırhan, gündemdeki konulara ilişkin de şunları söyledi: 

“Türkiye kritik bir süreçten geçiyor. Sanki yeni bir süreç başlamış gibi bir algı oluşturulmaya başlanıyor. Süreçler, taraflar arasında başlar. Bir süreç varsa bu sürecin tarafları vardır. Bir süreç devam ettirilecekse sadece tek taraflı yorumlar ve açıklamalarla bu süreç yürümez. Sürecin diğer taraflarının da meseleye ilişkin ne dedikleri, ne düşündükleri, ne önerdikleri Türkiye toplumu bilmek durumdadır ama her şey Türk tipi olduğu içi, bu tartışmalar da Türk tipi yürüyor. İktidara mensup siyasi partiler açıklamalar yapıyor, bir şeyler konuşuyor ama bu sorunun kendisinin en önemli tarafları meselenin içerisinde değil. Bu tartışmaların bir süreç olmadığını ama bir sürece evriltebileceğimizi belirtmek istiyorum.

“SÜREÇ, TEK TARAFLI KONUŞARAK YÜRÜTÜLÜYOR”

Bu tartışmaların bir sürece evrilmesini önemsiyoruz. Bu tartışmaların müzakere ve diyalogla yaşamış olduğumuz en önemli meselelerden olan Kürt meselesini çözmesini istiyoruz. Biz bunun için varız. Bizler, başta Kürt meselesini müzakere ve diyalogla tartışılarak bir çözüme kavuşturulmasının mücadelesini de yürütüyoruz ama bu süreç o süreç mi maalesef bu konuda açık net bir şey söylemiyorum. Bu tartışmalar gerçekten o sürece evrilir mi o konuda da bir şey diyemiyorum ama bildiğim net bir şey var. Hükümetler, iktidarlar, yönetenler hiçbir zaman hak mücadelesi yürüten, alın teri mücadelesi yürüten taraflarla doğrudan bir temas içerisine girmiyor. Onun mücadelesini kabul etmiyor. Dolayısıyla tek taraflı konuşarak bu süreçleri yürütüyor. Bu tartışmaların bir süreç olması için sürecin taraflarının da bu tartışmaların bir tarafında oturarak düşüncelerini, halklarla buluşturması bizim en fazla görev ve sorumluluklarımızdır. Biz bunun için varız.

“BU TARTIŞMALAR BİR SÜREÇ OLMADAN BİTMEK DURUMUNDA KALABİLİR”

Bugüne kadar kullanılan dilin terk edilerek, çünkü yine üstenci tehdit eden bir dille karşı karşıyayız. En başta da iktidar mensupları tarafından, toplumu zehirleyen bu dil yerine daha siyasi, daha olgun, daha kapsayıcı saygın bir dile dönüşmesi gerekiyor. Aksi halde bu tartışmalar bir süreç olmadan bitmek durumunda kalabilir.”

Kaynak: HABER MERKEZİ