ÖZEL HABER - Güneş OCAĞA
Büyük kentlerde okumanın maliyeti giderek artarken, Diyarbakır’daki öğrenciler de yüksek giderlerle mücadele ediyor. Artan hayat pahalılığı ve maddi imkansızlıklar, öğrencilerin sadece temel ihtiyaçlarını karşılamalarını sağlıyor, sosyal ve kültürel faaliyetlere katılmalarını ise engelliyor. Yetersiz bütçe nedeniyle, gençler sosyal çevre oluşturamıyor ve üniversite hayatlarını yalnızca akademik olarak sürdürebiliyor. Diyarbakır'daki öğrenciler, günlük yaşamlarında yaşadıkları bu zorlukları gazetemiz Güneydoğu Ekspres’e anlattı.
“3 BİN TL’LİK KYK BURSU YOL VE YEMEĞE YETMİYOR”
Bir gencin yaşaması gereken hayatı yaşayamadıklarını belirten Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi 3. Sınıf Öğrencisi Baran Pekol, "Okuduğum bölüm gereği genel olarak çok ders çalışıyorum. Dışarı çıkıp arkadaşlarımla vakit geçirmeyi çok seviyorum. Ama maalesef ki ekonomik şartlardan dolayı sosyal aktiviteleri pek yapamıyoruz.
Maddi sıkıntılar biz öğrencilerin hayatlarını zorlaştırıyor. Gençliğimizin baharında sadece temel ihtiyaçlarımız karşılamak için mücadele ediyoruz. 3 bin TL KYK bursu alıyorum. O da yol ve yemek ücretime bile yetmiyor. Yemeği de sadece üniversitenin yemekhanesinden yiyebiliyoruz. Yemekhanede ilk basım için 17 TL veriyoruz,
ikinci basımda 65 lira ödüyoruz. İkinci basım hakkımız da genelde olmuyor. Diyelim ki o gün yemeği beğenmedik. Kantinde sadece bir dürüm yesen 100 TL veriyorsun. Akşama kadar yediğimiz yemek de tok tutmuyor. Yurtta kalan arkadaşlarımız tasarruf etmek için çoğu zaman yemek yemiyorlar. Akşama kadar aç kalıyorlar ve o açlıkla derslere katılıyorlar" diye konuştu.
BİR KİTABIN ÜCRETİ, BİR AYLIK BURSTAN DAHA YÜKSEK
Kitap ücretlerinin fahiş fiyatta olduğuna dikkat çeken Pekol, "Tıp öğrencisiyiz ve sürekli yoğun çalışıyoruz. Arada bir gezmek ya da arkadaşlarımızla çıkıp bir tatlı yemek istiyoruz. Ama Türkiye şartlarında bunu yapmak pek mümkün değil. Derslerde kullandığımız kitapların fiyatları verilen aylık burstan daha pahalı. Masraflarımı karşılayabilmek için yarı zamanlı işlerde çalışıyorum. Kendimize gelir kaynakları oluşturmaya çalışıyoruz" dedi.
“KÜLTÜREL FAALİYETLERDE ÖĞRENCİLERE İNDİRİM YAPSINLAR”
Öğrencilere kültürel faaliyetlerde indirim yapılmasını isteyen Pekol, şöyle devam etti: "Kültürel faaliyetlere katılmak istiyoruz ama mümkün olmuyor. En son ne zaman bir konser ve tiyatroya gittiğimi hatırlamıyorum. En azında öğrencilere kültürel faaliyetler bile indirimli olabilir. Zaten az bir kitle gidecek, onlara bari indirim olsun. Sürekli ders çalışıyorum, spor yapmak istiyorum, sportif faaliyetlere ulaşımımızı kolaylaştırsınlar."
YÜKSEK MALİYETLİ BİR HAYAT VAR
Dicle Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğrencisi Emircan Demirpolat da, "Yüksek maliyetli bir hayat var. Bu da hem üniversite hayatımı, hem de günlük sosyal yaşamımı etkiliyor. Geçen aldığım 2 kitaba bin 180 TL verdim. Sadece okuduğum bölüm harcamalarıma 4 bin 500 TL gidiyor. Burslu değilim. Üniversitede bir öğün yemek de yemek zorunda kalıyorum. Onu da ailemin bana verdiği harçlıkla cebimden ödüyorum. Allah'tan başka bir kentte okumuyorum ve ailemle yaşıyorum. Yoksa okumak beni çok zorlardı."
“HAYAT PAHALI SOSYALLEŞEMİYORUM”
Hayat pahalılığı nedeniyle sosyal aktiviteleri gerçekleştiremediğini ifade eden Demirpolat, "Evden üniversiteye, üniversiteden eve gidiyorum. Dışarı çıkıp sosyalleşemiyorum. Çünkü hayat çok pahalı. Bir bardak çayın fiyatı 20, bir fincan kahvenin fiyatı ise 60 TL'den başlıyor. Param olmadığı için arkadaşlık kuramıyorum. Gidip bir yerlerde oturup çay ve kahve içemiyorum. Yani hayat pahalılığı bizi yalnızlaştırıyor. Oysaki sosyalleşmek bizim için çok önemli. Öğrencilik hayatı çok stresli, ama bizim nefes alacak kadar paramız yok" diye konuştu.
