Geçen hafta Amedsporu işlediğimiz ilk yarı değerlendirmelerinde, sıra bir diğer profesyonel takımımız Diyarbekirspor'da…
Takımımız her zaman ki gibi sezona şampiyonluk hedefi, önemli transferler ve antrenör değişikliği ile ‘merhaba’ dedi.
Bu dönemin ilk haftası son dakika da gelen gol ile 3 puan ile başlasa da, ikinci hafta da hem de kendi sahasında aldığı Buca mağlubiyeti ile Antrenör gönderip asıl doğru olan Şenol hoca ile yola devam etmeye başlayan Diyarbekirspor, özellikle savunma anlamında önemli bir performans sergilerken, çoğu maçta attığı artı 1 gol ile sancılı ama mağlubiyeti unutan bir takım hüviyetine büründü.
İlk yarının son haftasına kadar da liderliğini sürdüren takımımızda, bu başarının en büyük sebebi az gol yemek olsa da puan farkını açamama ve buna paralel son hafta alınan beklenmedik mağlubiyet ile liderlikten olmanın en büyük sebebi de gol atmada ki kısırlık ve gol son vuruşlarındaki eksiklik göründü. Bir de buna hakem kararlarına bağlı olan-olmayan kırmızı kartlar ve anlamsız cezalarda eklenince maalesef sezon başı düşüncelerimizin içinde olmadığı bir sıralama ile karşılaştık.
İç saha performansı olarak beklemediğim bir olumsuz performans sergileyen takım da, arada ki farkı kapatan dış saha olumlu performansı oldu.
Tabi ikinci yarı için hem de liderliğin kaybedildiği düşünülünce, bu tablo iç saha adına kesinlikle değişmeli.
İlk yarıyı 10 galibiyet, 3 beraberlik ve 2 mağlubiyet ile kapatan takımımız, topladığı 33 puanla 2. sırada yer bulurken, yapılacak nokta transferler ile özellikle gol atma kısırlığına bir çare bulunursa ne ala, yoksa 2. hafta Buca deplasmanı da düşünüldüğünde ters sonuçlar ile Allah korusun treni yine kaçırmış oluruz.
Son olarak;
İç saha karnesini düzelten,
Gol yollarında etkisini hep gösteren,
Mücadeleli futbolunu sürdüren,
Ve rakiplerine oyunu ile korku salan bir takım olursak, yıllardır hasretle beklenen 2. lig hayal değil.
2. Yarının takımlarımız adına sağlıklı ve iyi geçmesi dileğiyle gelecek yazımızda görüşmek üzere,
Esen Kalın Spor'la Kalın.