İddiaya göre, bir kadın eşinin sorumsuz olduğunu bileziklerini bozdurduğunu ve kendisine sormadan arabayı sattığını ileri sürerek boşanma davası açtı. Çocuğunun velayeti ile çocuğu için nafaka ve ziynet eşyalarının iadesini talep etti. Aile mahkemesi, davalı kocayı kusurlu bularak çiftin ‘evlilik birliğinin temelinden sarsılması’ nedeniyle boşanmalarına karar verdi. Çocuğun velayetini anneye veren mahkeme, babanın çocuğu için aylık 350 lira nafaka ile kadının ziynet eşyalarına karşılık olan 20 bin lirayı boşandığı eşine ödemesine hükmetti.
YEREL MAHKEMENİN KARARINA ONAY
Mahkemenin gerekçeli kararında, davalı erkeğin, eşinin ziynet eşyaları ile arabasını habersiz şekilde başkalarına sattığı ve eşinin kredi kartlarını kullanarak borçlandığı için tam kusurlu olduğu ifade edildi. Davalı koca, yerel mahkemenin kararına itiraz ederek, maddi yükümlülükleri eşinin yerine getirmediğini belirterek temyiz dilekçesi vererek dava dosyasını Yargıtay’a taşıdı. Ancak Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin kararını onadı.
Avukatlar, eşlerin ekonomik sadakat yükümlülüğü bulunduğunu ve eşinin görüşünü almadan arabayı satmanın ekonomik şiddete yönelik bir davranış olduğunu belirttiler.
