FUTBOL her geçen gün değişime uğrayan bir spor. Her gün yeni taktikler ve yeni hücum varyasyonlarıyla karşılaşmaktayız. Tabi bu değişimi anlamak için biraz daha geriye giderek günümüze doğru yaklaşacağız. Biz futbol severlerin aşina olduğu futbol terimleri vardır. 1. Bölge , 2. Bölge ve 3. Bölge. Yani defans orta saha ve hücum. İşte futbolun temelinde aslında bu durum yatıyor fakat günümüze geldiğimizde bu durum artık sadece basitleşmiş bir terim. Günümüz teknik direktörleri artık sahayı parselasyon yaparak çeşitli bölgelere ayırıyor. Parselasyon sayesinde sahadaki bölgelerin nerede başlayıp nerede bittiğini anlayabiliyoruz. Dediğim gibi ilk başlarda 3 eşit parçaya bölünen futbol sahaları, yatay parselasyon ile bölünmüş olup birde dikey parselasyon var ki bu durum da sağ kanat, merkez ve sol kanat olarak sahayı bölüyor. Yatay ve dikey parselasyon sayesinde futbol sahalarını 9 eşit parçaya bölen bir akım çıkıyor. 90’ların sonu 2000’lerin başına kadar bu durum böyle devam ederken, forvet arkası terimi tam olarak bu dönemlerin başında çıkarak futbolda yeni bir düzenin oluştuğunun habercisi niteliğini taşıyor.
O döneme kadar 4-4-2 sistemi ile mücadele eden takımlar 2000’lerin başında sistem değişikliğine gidiyorlar. 98 Dünya Kupası ve 2000 Avrupa Şampiyonası’nda atılan golleri analiz eden teknik adamlar neredeyse bütün gollerin 10 numara pozisyonu diye tabir edilen bölgeden geçtikten sonra gol pozisyonuna girmenin daha rahat ve daha kolay olduğunu gözlemliyorlar. Tabi bu 10 numara yani forvet arkasında oynayan futbolcunun yeteneklerine ve kalitesine göre de değişkenlik gösterdiği de işin bir başka boyutu. 4-4-2 sisteminde bu bölgenin boş kalmasıyla teknik adamlar 4-3-1-2 ve 4-3-3 gibi dizilimler kullanarak bu bölgeyi doldurma arayışına giriyorlar. 98 Dünya Kupasını ve 2000 Avrupa şampiyonasını kazanan takım Fransa’ya baktığımızda 10 numara bölgesi diye adlandırdığımız pozisyonda oynayan futbolcu ZinedineZidane’dı. Zidane’nın bu performansı teknik adamların sistemlerini değiştirmesinde önemli rol oynadı.
Bu akım 2010’lu yılların ortalarına kadar sürdü ve günümüzde artık klasik on numaralar yavaş yavaş yerlerini atletik, hızlı, orta sahanın her bölgesinde oynayabilecek futbolculara bıraktı. Artık futbolda ters bek mezela ve halfspace adı verilen yeni terimler oluşmaya başladı. Artık kalecilerin oyun kurmasından, forvetin pres yapmasına kadar her durum her anlayış futbolun dinamiklerine göre değişkenlik gösterdi.
Futbol yaşadığı sürece gelişmeye ve değişmeye açık bir spor dalı. Bizden önceki neslin izlediği futbol ile bizim izlediğimiz futbol arasında eminim büyük farklar vardır. Belki de futbol tam olarak bu yüzden güzeldir.