İbrahim İnanç Yıldız
İsmail Hakkı Tursun, 30 Aralık 1992 yılında tutuklandı. Şanlıurfa 2 Nolu Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’nda müebbet hapis hükümlüsü olan 59 yaşındaki ağır hasta tutuklu Tursun’un infazı 9 Aralık 2020’de tamamlandı. 31 yıldır cezaevinde olan Tursun, Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulu'nun "iyi halli” olmadığı yönünde hazırladığı rapor gerekçesiyle tahliye edilmedi. 3 kez infazı yakılan Tursun için ilk 8 Aralık 2022 tarihinde toplanan İdare ve Gözlem Kurulu, "pişman olmadığı" gerekçesiyle 6 ay 5 gün; 7 Haziran 2023’de ise aynı gerekçeyle 6 ay 5 gün; 13 Aralık 2023 tarihinde de aynı gerekçeyle tahliyesi 9 ay 5 gün sonraya ertelendi. Kurulun bir sonraki değerlendirmesi 25 Eylül 2024 yapılacak.
Şanlıurfa Barosu, İnsan Hakları Derneği ve Özgürlük İçin Hukukçular Derneği’nin Şanlıurfa cezaevlerinde tutulan hasta tutuklulara dair 11 Ağustos 2023 tarihinde yayınladıkları raporda, Tursun’un kendi ağzından şu ifadelere verildi: “Hipertansiyon Hastalığım var. Hiper tansiyondan kaynaklı haftada 2-3 defa burnum kanıyor, kusma vs. oluyor. Bel fıtığım da var. Hipertansiyon için düzenli revire gidiyorum. Hastane doktoru da çizelge veriyor. O çizelgeye göre revirde tedavim uygulandıktan sonra hastaneye sevk ediliyorum. Hipertansiyon için hastane tarafından verilen çizelgeye uygun her gün revire gidiyorum. Sonrasında hastaneye sevk yapılıyor. Ancak sevkler çok geç yapılıyor. Tedavimiz rutine uygun ilerlemiyor. Hastane sevkim gerekiyor, sevk yazısına rağmen geç yapılıyor. Revire ya da hastaneye sevklerde sorun yaşıyoruz. Hastaneye gidiş gelişlerde zaman zaman kötü muamele yaşıyoruz. Ağız içi arama, kelepçeli muayene, keyfi arama yapılıyor.”
“SAĞLIK DURUMU BAKIMINDAN DEĞERLENDİRME YAPILMAMASI NEDENİ NEDİR?”
Ayan, Yılmaz’a şu soruları yöneltti:
* İsmail Hakkı Tursun’un infaz edilmemiş bir disiplin cezası bulunmakta mıdır? Yok ise, infaz edilen disiplin cezaları İnfaz Kanunu m. 48/4 gereği kaldırılmış olacağından neden gerekçede bunlara yer verilmektedir?
*Tursun hakkında verilen olumsuz kararda gerekçe olarak gösterilen, marş, slogan ve açlık grevi eylemleri ifade ve düşünce hürriyeti bağlamında temel bir hak olup, neye dayanarak karara yazılmıştır?
*Mütemadi suçlarda yakalama işlemi ile birlikte eylemin kesildiği kabul edildiğine göre mahpus hangi kanuna, hangi doktrine göre örgüt üyesi gibi değerlendirilmektedir?
*Tursun’un “pişman olmadığı” gerekçesiyle tahliyesinin engellenmesi, bir yargılama faaliyeti olup, İdari Gözetim Kurulları hangi yasa ve yetkiye dayanarak yargılama faaliyeti yürütmektedir?
*Bir kişinin herhangi bir konuda düşünce ve kanaat açıklamaya mecbur bırakılması Anayasaya aykırılık teşkil etmekte olup, İdari Gözlem Kurulları hangi yasa ve yetkiye dayanarak bu yönlü sorular sormakta ve bunu olumsuz kanaate gerekçe olarak yazmaktadır?
*31 yıldır cezaevinde tutulmakta olan 59 yaşındaki hasta mahpus Tursun’un, çeşitli ve ağır hastalıkları olmasına rağmen, İGK ‘da sağlık durumu ve tedaviye erişimi bakımından hiçbir değerlendirme yapılmama nedeni nedir?
*Tursun için yapılacak 4. Kurul toplantısı, 25 Eylül 2024 tarihine verilmiştir. Kurul toplanma aralığı, yasaya ve amacına aykırılık taşımaktadır. Aynı zamanda hürriyeti tehdit suçunu oluşturan bu pratiklerle ilgili Bakanlığınızın bir çalışması var mıdır?