Dünyamı kararttın, çöle döndürdün,
Derdi eksilmeyen kula döndürdün,
Şu deli gönlümü, çula döndürdün,
Yeniden yaşatmak, senin elinde.

Hediye verdiğin, güllere küstüm,
Mecnun ettin beni, dillere düştüm,
Yıkılmış, perişan, hallere düştüm,
Yeniden yaşatmak, senin elinde.

Susuz kalmış, solmuş. bir gül gibiyim,
Ben kendi özüme bir el gibiyim,
Yaprağını dökmüş bir dal gibiyim,
Yeniden yaşatmak, senin elinde.

Ne ben bir suçluyum, ne de, sen hâkim,
Sevmekten yana var, her zaman hakkım,
Gönül sarayıma olup da hekim,
Yeniden yaşatmak, senin elinde.

Gel, gönül köşkümü, yerle bir etme,  
Son kez yalvarıp da, diyorum gitme.
Kendini, hem beni, ölüme itme,
Yeniden yaşatmak, senin elinde.

Sence senin bana, bu zulmün hoş mu? 
Acı bir oyun mu, yoksa bir düş mü?
Benim kalbim kalp de, senin ki taş mı?
Yeniden yaşatmak, senin elinde.

Seversen, bende sana can olurum,
Nerede olursan, arar bulurum,
Bir emrinle, günde, bin kez ölürüm,
Yeniden yaşatmak, senin elinde.

Demir’im ruhumla olmuşuz küskün,
Ömür depreminden, çok yedim baskın,
Güldürürsen beni yaşatır aşkın,
Yeniden yaşatmak, senin elinde.