Günaydın Türkiye. Günaydın sevgili okurlarım. O Kürtler arasındaki bir Türk'tür.

Sırrı Süreyya Önder, 1962'de kentteki birkaç sosyalist aileden birinin çocuğu olarak Adıyaman'da dünyaya geldi.
Sekiz yaşındayken kaybettiği babası, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Adıyaman örgütünün kurucularındandı.
Gençliğinde devrimci, sosyalist gruplar içinde yer aldı.
1978 yılında Adıyaman Lisesi'nde öğrenciyken Maraş Katliamını protesto için düzenlenen bir gösteriye katıldığı için tutuklandı.
Bu ilk tutuklanmasıydı.
Liseyi bitirdikten sonra Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'ni kazanıp başkentin yolunu tuttu.
Burada "devrimci siyaset" içinde yer almaya devam etti.
1981 yılında siyasi çalışmalarından dolayı gözaltına alındı, işkence gördü ve Mamak Cezaevi'ne (Bizim tanımlamamızla, Mamak Dinlenme Tesislerine) gönderildi.
Yedi yıl hapis yattı.
Cezaevi süreci sonrası bir yandan farklı işlerde çalışırken bir yandan da sinema ve yazarlığa ilgisini sürdürdü.
Bu dönemde edebi metinler kaleme aldı. Barış Pirhasan'ın senaryo kursuna katıldıktan sonra senaryo yazarlığına yoğunlaştı.
Önder'in yaşamından esintiler taşıyan ve kendisinin de küçük bir rol aldığı film, farklı festivallerde beğeni kazandı.
Bunu 2008'deki "O… Çocukları" filminin senaryosu izledi.
"Emret Komutanım", "Sis ve Gece", "Ada: Zombilerin Düğünü", F Tipi Film, Ejder Kapanı, Mar, Düğün Dernek ve Yeraltı gibi filmlerde senarist, yönetmen, senaryo danışmanı ve oyuncu olarak yer aldı.
2010'da Birgün ve adından Radikal gazetesinde  köşe yazıları yazdı.
Önder, "farklı bir solcu profili" çiziyordu.
Önder parlamentoda
Önder, 2011 yılında yapılan genel seçimlerde Emek, Özgürlük ve Demokrasi Bloku'nun bağımsız adayı olarak İstanbul milletvekili seçildi.
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) saflarında yerini aldı.
2013'te, Kürt siyasetini ve Türkiye'nin sol muhalefetini aynı çatı altında birleştirmeyi hedefleyen Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) kurulmasıyla daha da önemli bir isim haline geldi.
HDP'nin eş genel başkan yardımcısı oldu.
 
Kısaca;
Önder, Türkiye siyasetinin en kendine has isimlerinden biridir.
TBMM Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul milletvekili Sırrı Süreyya Önder, geçirdiği kalp krizi sebebiyle hastaneye kaldırıldı ve ameliyata alındı. Türkiye siyaset ve sanat hayatının son 20 senedeki en renkli ve önemli isimlerinden biri olan Sırrı Süreyya Önder genç yaşlarından beri sosyalist hareketler içerisinde yer aldı. Çeşitli filmlerde senarist, yönetmen ve oyuncu olarak görev yapan Önder uzun yıllardır siyasetin içerisinde. Hem 2013-2015 arasındaki barış sürecinde İmralı heyetinde yer alan Önder, şimdilerde devam eden ikinci süreçte PKK lideri Abdullah Öcalan ve hükümet arasındaki müzakereleri yürütenlerden.
 
Umutlar tükenmez,
Tükenmez kalem tükenir ama umutlar tükenmez. İnanıyorum ki Sırrı kardeş sen yarınlarına dönecek yine Aslanlar gibi Barış'ı savunacak Doğruyu söyleyeceksin.
Umutlar tükenmez
Barajda su azalır
Hatta dereler kurur,
Yıldızlar kayar
Ama Önderler yaşar.
Barışta su azalır ama umutlar tükenmez. Umut Tıpkı Hayat gibidir. Umut tükenince hayatta tükenir. Ama sen tükenmeyeceksin iyileşecek o barışseverliğin, o dürüstlüğünle birçok insana yol gösterici olacaktır.
Emin olun umutlar tükenmez emin olun İyi İnsanlar ölmez, emin olun söylenen güzel sözler unutulmaz, uzakta bir kubbe gibi yeri geldiğinde duyurur kendini cümle âleme.
Umutlar tükenmez,
Umudum senin iyileşeceğindir, umudum senin tekrar o Güler yüzünü görmektir. Onun için diyorum ki umudum, sen yarın da gene gülecek gülerek dersler vereceksin.     
 
 Sevgili Sırrı Süreyya;
Yaşamak direnmektir. 
Şimdi direnmek durumundasın biliyorum, çok kısa bir zaman sonra o güzel yüzünle, o barış sevdanla, sağlığına kavuşacak, esprilerinle aramızda olacaksın. 
Sakın ha daha yapacak çok işlerin var.
Çok geçmiş olsun,
Sırı Süreyya Önder kardeşim,
Barış güvercinimiz. 
 
Sen;
Kimi zaman söyledikleriyle kahkahaya boğuyor, kimi zaman verdiğin mesajlarla, siyasetin gündemini belirliyor ve Meclis'in en önemli, en renkli isimlerinden birisin can Sırrı Süreyya Önder.
 
Barış elçisi şakacısısın, bize şaka yapıyorsun bu ülkeye Barış gelmeden ölüm yok bize, ölmeyeceğiz, ölmeyeceksin,
Barışın kardeşliğin Yılmaz savaşçısı koca yürekli güzel insan Sen ne zor badireler atlattın yenilmedin biliyorum. İnanıyorum bunu da atlatırsın. Acil şifalar diliyorum
                                      &
 Zifiri karanlıklar içerisinde bir Volkan'ın ağzından fışkıran lavlarla mücadele etmek ne kadar güçse bu yaşama katlanmak o kadar güç.
     
Evet
Evet, ben de "Terörsüz Türkiye’den”, silahların toprağa gömüldüğü bir Türkiye'den yanayım.
Ama aynı zamanda demokratik Türkiye istiyorum.
Kürt sorununun çözüldüğü bir Türkiye'de yaşamak istiyorum.
Millet iradesine saygılı, kayyum düzeni olmayan bir ülkede yaşamak istiyorum.
Hapishanelerinde siyasi mahkûm ve tutuklu olmayan bir Türkiye istiyorum.
Uzun lafın kısası:
Terörsüz Türkiye'ye evet; ama yetmez, aynı zamanda tam demokratik bir Türkiye!
 
                                       &
 
Kirveme öğütler
Japon İmparatoru Nintoku’nun 150 yıl önce bir nedenle Eşine söylediği
“Halkın fakirliği, bizim fakirliğimizdir. Halkın zenginliği bizim zenginliğimizdir.”
Hala akıllarından çıkmış değil, kirvem.
 
İyi bir hafta geçirmeniz dileğiyle. 
Dostça kalın.