Diyarbakır’da günlerdir iki mesele konuşuluyor. Biri siyasi, biri de ekonomik. Girdiğim her arkadaş ortamında veya farklı şehirlerde yaşamını sürdüren Diyarbakırlı dostlarımdan aldığım her telefon da maruz kaldığım biri Türkiye gündemine oturan MHP Diyarbakır İl Başkanlığında yaşanan gelişmeler ve biraz daha bölgesel kalan DEDAŞ çalışanlarının kurumla ilgili kamuoyuna yaptığı açıklamalar oldu.
Öncelikle siyasi olandan başlayayım: MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın’ın, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım gündeme bomba gibi düştü. Yalçın, ‘MHP Diyarbakır il teşkilatımız görülen lüzum üzerine parti tüzüğümüzün ilgili maddelerinin tanıdığı yetkiye istinaden feshedilmiş, il başkanlığımız kapatılmıştır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur’ demişti.
Bu açıklama tam da Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun, Diyarbakır'da ‘Demokratik Geleceğimizin İnşası: Kürt Meselesi’ çalıştayına katıldığı ve Kürt sorununun çözümü için önerilerinin yer aldığı 10 maddelik metni açıkladığı bir döneme denk geldi. Buna bir de Ahmet Davutoğlu’nun partililer tarafından Serok Ahmet ‘Başkan Ahmet’ sloganıyla karşılanması, MHP Lideri Devlet Bahçeli ile Davutoğlu arasında sert tartışmaların yaşanmasına neden oldu.
Ülke genelinde bu kapatmanın MHP Lideri Bahçeli ile Gelecek Partisi Lideri Davutoğlu arasındaki tartışma ile ilişkilendirilirken yerelde ise malumun ilanından başka bir şey değildi. Çünkü MHP Diyarbakır İl Başkanı Cihan Kayaalp’in vukuatları 2008'de Temiz Toplum Derneği İl Başkanlığı yaptığı döneme dayanıyordu. O dönemde de işsizlere iş, çiftçilere gelir desteği, tutuklu ve hükümlülerin davalarını Yargıtay da bozarak cezalarını düşürecekleri vaadiyle insanları dolandırmaktan tutuklanmıştı.
Kayaalp'in MHP İl Başkanlığı koltuğuna oturduktan sonra da bu ve buna benzer vukuatları zaman zaman Diyarbakır kamuoyunun gündemine geldi. Kayaalp, MHP’nin ve iktidar ortağı olmanın verdiği avantajla bazı kurum ve kuruluşlara hiç de hoş olmayan tavırlarla girip çeşitli isteklerde bulunduğu ve hatta tehditler savurduğu iddia edilmişti. Ancak tüm bunlar resmiyete dökülmediği için bir türlü gereği yapılmadı.
Gelinen noktada ise yaptıklarının bedelini toptan ödüyor. Kayaalp partide çalışan 16 yaşındaki bir erkek çocuğuna aylarca cinsel istismar uyguladığı için tutuklandı. Bu olayın açığa çıkmasıyla da meselenin Bahçeli, Davutoğlu atışmasından kaynaklı olmadığı anlaşıldı.
Bu olayla bazı noktalar ise hala tartışma konusu ve olmaya da devam edecek. Operasyonun direk MHP İl Başkanlığına yapıldı algısı yaratmamak için önce Bahçeli ve MHP Genel Merkezine bilgi verildi, ardından İl Başkanlığı kapatıldı, sonra operasyon yapıldı. Son olarak feshedilen MHP Diyarbakır İl Yöneticilerinden açıklama geldi. Eski yöneticiler, Kayaalp dışında gözaltına alınan herhangi bir parti üyelerinin olmadığı ve ilçe teşkilatları ve ilçe başkanlarının parti faaliyetlerini sürdürdüğünü ve suçun bireysel olduğunu belirtildi. Görünen o ki, bu olay daha çok tartışılır.
DEDAŞ’A YÖNELİK İDDİALAR…
Elektrik dağıtım şirketleri hep tartışma konusu oldu. Kış aylarında Isparta ve bazı yerlerde günlerce elektrik kesintisi yaşanması özelleştirildikten sonra altyapıya yatırım yapılmadığı eleştirisine yol açtı. Bu tartışmaların odağındaki dağıtım şirketlerinden biri de Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin, Şırnak, Siirt ve Batman illerine dağıtım yapan Dicle Elektrik Dağıtım Anonim Şirketidir (DEDAŞ.)
DEDAŞ’ta Kayıp Elektrik Birimi’nde çalışırken işten çıkartılan 4 işçinin yaptığı açıklamalar bölge gündemine oturdu. Söz konusu işçilerin iddiaları şöyle:
‘Kurum yöneticilerimiz abonelere yüksek ceza kesmemizi istiyor. Polis ve Jandarma nezaretinde evlere giriliyor. Personeller kendi çantalarından bulundurdukları iletken telleri çıkarıp, köprü dediğimiz sisteme başvurarak, abone sahibini kaçak elektrik kullandığını delil sayarak yüksek cezalar kesiyor. DEDAŞ’ın haksız yere yurttaşlara kestiği bir diğer para cezasının ise, düşük faturalı abonelere yüksek miktarda ceza kesme uygulaması. Enerji kayıpları çalışmalarında vatandaşlara abonesizlikten ötürü de cezaların yazılıyor.’
DEDAŞ ise yaptığı açıklamada, işçilerin açıklamalarını yalanlayarak, ‘Sahada tespit edilen kaçak işlemlerinin komisyonlar ve teknolojik sistemler üzerinden iki ayrı denetime tabi tutuluyor. İddia sahiplerinin çalıştıkları dönemde gerçekleştirdikleri hatalı 63 kaçak işleminin bu sayede belirlenerek iptal edildi. Elektrik, çalışmaları, EPDK’nın yönetmelikleri çerçevesinde yapılıyor’ denildi.
Burada kamuoyu iki soruyu soruyor. Birincisi işçilere, ‘Neden işten çıkarıldıktan sonra açıklamayı yapıyorsunuz. Daha önce yapabilirdiniz’, ikincisi ise DEDAŞ’a, ‘Neden bu işçilerin yaptığı hatalı 63 işlemi bugün gündeme getiriyorsunuz. İşlem açıklamadan sonra mı, önce mi iptal edildi?’ Takdir kamuoyunun.
Sevgiyle kalın.