Sevgili okurlar, değerli dostlar; günlerdir kuraklık korkusu nedeniyle aman yağmur yağmadı, kış bitti kar yapmadı diye diye zaman geçirip hayıflanmıştık. Fakat, ülkemize kar yağdı diye gelinlik giydi sanıp sevinmiştik, oysa ki yağan kar meğer kefen oldu.
Günlerdir ölüm haberleri alıyoruz, acılar her yere yayıldı. Kar, kış, kıyamet insanlar aç ve açıkta. Yardımlar düzensiz ve özensiz. Halen sokaklarda yaşayan 10 binlerce insan.
Üniversitelerde eğitimin uzaktan eğitime dönüştürülmesi, deprem bölgelerinde müdahalelerin geç yapılması, insanların soğuklarda aç be açıkta kalması gibi gibi eleştirilecek, karşı çıkılacak, tepki verecek o kadar şey sıralayabiliriz ki sayılmayacak kadar. Fakat, şu günde fayda getirmez diye düşünüyorum.
Enkazdan çıkarılan depremzede bir ailenin söyledikleri neden ses vermediniz?
“Türkçe bilmiyoruz, Arapça konuşursak bizi kurtarmazlar diye konuşamadık sadece gürültü yaptık” gibi dramlara tanık olduk. Buna nerden geldi bu toplum.
Millet her yerde kenetlendi elinden geleni yapmaya çalıştı. Lakin 10 gün geride kaldı hala enkazlar, yıkıntılar, acılar ve ızdıraplar gün gibi duruyor karşımızda.
Yüzbinler doğup büyüdüğü toprakları terk etmek zorunda kaldı. Gittikleri yerde yabancı, el, gariban ve acınacak gibi bakmayın lütfen.
Bazı davranışlar yaşanan acılardan daha ağır geliyor insanlara, onun için empati yapmak gerekiyor.
Bugünler de 99 Marmara, 2003 Bingöl ve ardından Elazığ, İzmir vs vs depremleri gibi belki unutulacak. Ancak, ders çıkarmak ve deprem ülkesi olan ülkede gerekli tedbirlerin alınması umuduyla; enkaz altındakilerin biran önce çıkarılmasını, hayatını kaybedenlere rahmet, yaralılara acil şifalar ve evini yurdunu terk etmek zorunda kalanlara sabırlar diliyorum.