Bir aydan fazla süren oruç, sabır, yardımlaşma, dua ve içsel arınma yolculuğunun sonuna geldik.

Tüm bu manevi yolculuğun ardından gelen Ramazan Bayramı, İslam dünyasının kutsal günlerinden biri olsa da, 
Dünyadaki Müslümanları ve başka dine mensup olanların da bu bayrama saygı göstermesiyle birleşen özel bir zaman dilimidir.
Örneğin, Diyarbakır’daki Ramazan Bayramı sabahı, camilerden yükselen ezanla başlarken, 
Amerika Birleşik Devletleri’nde, Avrupa’da, Asya’da bir araya gelen göçmenler, birbirlerine iyi dileklerde bulunur, geleneksel yemeklerini ve kültürlerini tanıtır. 
Memleketlerine olan özlemlerini ortak değerler çerçevesinde birbirlerine kucak açarak giderirler.
Pek çok ülkede bazen kiliselerde bazen sokaklarda gönüllülerin dağıttığı son iftar yemekleri, 
Ramazan Bayramı’nın gelişine uluslararası bir anlam katıyor.
Ayrıca her ülkede kutlanan bayramın kendisine ve düzenledikleri şenliklerine göre özel anlamları var.
Mesela;
Ramazan şenliklerinin en renkli olduğu ülkelerden biri olan Mısır. 
Mısırlılar sokakları ve pazarları “Fanous” adı verilen renkli fenerlerle süslüyor. Ramazan ayı boyunca asılı kalan bu fenerler, birliği ve neşeyi temsil ediyor. 
Endonezya’da “Padusan” adı verilen bayram öncesi geleneğinde insanlar, temizlenmek için suya girip güzelce yıkanıyorlar.
Böylece hem ruhen, hem de bedenen bir temizlik anlamına geliyor.
Ülkemizde ise,
İnsanlar, bayram sabahı, sevdiklerine sağlık ve mutluluk dilerken, gönüllerindeki iyiliği yansıtır.    
Çocuklar bir gece öncesinden heyecanla bayram kıyafetlerini hazırlayıp başuçlarına bırakır,
Sabahı da çanta ve poşetlerle kapı kapı dolaşıp karınları ağrıyana kadar renkli şeker toplayıp,
Büyüklerin ellerini öperek bayram harçlığının sevincini yaşarlar.
Bizim için ailelerin, akrabaların bir araya gelme, sevdikleriyle tatlı bir anı yaşaması anlamına gelir.
Nicelerini yaşayacağımız, barışı, kardeşliği, birliği ve yardımlaşmayı kalbine yansıtan herkesin bayramı kutlu ve mutlu olsun.