Mesleğimizin ilk yıllarında ajandamız, blok notlarımız ve acil durumlarda not aldığımız kağıtlarımız vardı. Haberleri daktilo ile yazar, fotoğraflarımızı karanlık odada karta basıp telefotu ile renkli olarak neredeyse 20-25 dakikaya merkeze gönderirdik.
Şimdi öyle mi? Zaman değişti, teknoloji gelişti, tüm bunları yapabilen ve hepimizin üzerimizde taşıdığı cep telefonu ile daha fazlasını yapabildiğimiz bir teknolojiye sahibiz. Notlarımızı cep telefonumuza yazabiliyor, fotoğraflarımızı hiç zaman kaybetmeden hem de onlarcasını bir seferde istediğimiz yere gönderebiliyoruz.
Bu haftadaki yazım için cep telefonumdaki notlardan yararlandım. Notlarım arasında Diyarbakır merkez Kayapınar ilçesindeki kaldırım ve dinlenme parkı çalışmaları ilk sırada yer alıyor. Kayyım yönetimindeki belediye; özellikle Fırat Mahallesinde altyapı çalışmalarına hız vermiş, yeni kaldırımlar yapmak için ihaleler açmış, ihaleyi alan firmaların bazıları işi taşeronlara devretmiş, ihalelerle ilgili fısıltı gazetelerinde dedikodular almış başını gitmiş.
Kaldırım ve dinlenme parkı çok önemli. Biri yayaların üzerinde seyrettiği, diğeri ise dinlendiği alanları oluşturuyor. Dolayısıyla her ikisi de düzgün standartlarda ve işin ehli firma ile işin ehli uzmanlar eliyle yapılmalı. HDP’li belediye döneminde Kayapınar’daki kaldırım çalışmalarını eleştirmiş ve ‘Sayın başkan, yaptığınız kaldırımlarda yürümeye korkuyoruz. Çökecek gibi duruyor. İhaleyi verdiğiniz firmaları denetlemiyor musunuz ’ diye sormuştum.
Şimdide kayyım başkanlara diyorum aynı hatayı yapmayın. İhaleyi kime verdiniz, hangi şartlarda verdiniz, ihaleyi alan firmalar kârını alıp kime devretti, bu işleri yapanlar işin ehli mi, siz denetimin neresindesiniz gibi kamuoyuna verilmesi gereken onlarca sorunun cevabı orta yerde duruyor.
Önyargılı değilim, konunun uzmanı hiç değilim. Fakat gördüğüm ilk manzara ve danıştığım konunun uzmanlarından edindiğim izlenim, aynı hataların tekrarlanacağı yönünde. Neden mi?
Fırat Mahallesinde birçok yerde kaldırımlar için yeterli alan bulunmuyor. Bazı alanlarda işgal söz konusu.. Bu kaldırımlarda iki kişinin yan yana veya karşılıklı yürümesi bile neredeyse imkansız. Sanırım altyapı sağlamlaştırılmadan kaldırım taşları döşenecek. Bu da kısa sürede çökme ve yıkılmaların habercisi.. Bunlara bir de diğer kurumların çalışmaları eklenince karmaşa iyiden iyiye artıyor. Sözün özü çalışmalar şimdiden planlı-programlı ilerlemiyor.
Gelelim dinlenme parkı konusuna: Kayapınar bu konuda diğer merkez 3 ilçeye göre daha şanslı. Hem dinlenme parkı sayısı fazla, hem de neredeyse her sitenin içinde bir dinlenme parkı mevcut. Ancak gelin görün ki, park ihalelerinde çok fazla iddia ortalıkta dolaşıyor. Bu dedikoduların ortadan kalkması için kayyım başkanlar, kamuoyuna şeffaf olmalı, ihalelerin hangi şekilde ve kimlere, hangi kriterlere göre verildiğini kamuoyu ile paylaşmaları gerekiyor. Yoksa bu dedikodular artarak devam eder.
Neden mi? Yaptığım araştırmalardan bir-iki örnek verip kamuoyunun merak ettiği soruları sıralayalım: Stat yolunda bir düğün ve konferans salonu ile spor ve yaşam merkezi arasında bulunan ve geçen yıl ihalesi yapılan, ancak işi alan müteahhitin kaçması sonucu dinlenme parkının yapılmadığı iddiası doğru mu? Bu durum maliyeti ne kadar yansıdı, işi alan yeni firma hangi şehirden, Diyarbakır’da bu işi yapabilecek firma yok muydu?
Bir başka örnek de Şanlıurfa Bulvarındaki 3. Sanayi Sitesi ile bir akaryakıt istasyonu arasındaki boş arazi ile ilgili. Buranın bir bölümü imar planında dinlenme parkı yani yeşil alan olarak görüldüğü biliniyor. Çevredeki site sakinlere buna göre yatırım yaptı ev-işyeri aldı. Fakat her nedense yıllardır bu dinlenme parkının yapımı ya erteleniyor, ya ertelendiriliyor. Bu alan hakkında çok şey söylendi. Bunlardan biri sanayi, otogar ve söz konusu alan birleştirilerek çok değerli bir parsel ortaya çıkarılarak kaynak sağlamak, bu mümkün değilse alana bir iş merkezi yapılması iddiası...
Cep telefonumdaki notları hem siz değerli okurlarım ile hem de yetkili ve ilgililerle paylaşıyorum. Notlarımı yetkili ve ilgililerden açıklama gelene kadar tutuyor, konunun takipçisi olacağım ve not almaya devam edeceğim sözünü veriyorum.
Yeri gelmişken bir not daha düşeyim. Dinlenme parkı yapılacak alan veya diğer boş alanlardaki otların uzaması ile birlikte, otların arası madde bağımlıların yuvası haline geldi. Bu bölgelerde oturanlar balkonlara çıkamaz, bu alanlardan evlerine ulaşmaya korkar oldu. Duyurulur…
Son bir not daha; malum turizm sezonundayız. Diyarbakır’ın On Gözlü Köprü bölgesi yerli ve yabancı turistlerin vazgeçilmez uğrak yerlerinin başında geliyor. Bu bölgedeki işletmelerin çoğu işgalci durumunda ve birçoğu bardak çay satmıyor. Zorunlu olarak semaver siparişi vermek durumundasınız. İki kişilik bir semaver peşin 120, kredi kartına 140 lira. Aynı semaver Newroz Parkı ise 50 lira. Bu nasıl oluyor demeyin, oluyor. Bu kadar başı boşluk, bu kadar denetimsizlik olursa olur. Biran önce bunun önü alınmalı, belediyeler harekete geçmeli. Yoksa kaybeden Diyarbakır olur, benden söylemesi.
Tüm okurlarımızın Kurban Bayramını kutlar, barış ve kardeşliğin hakim olduğu bir dünya temenni ederim.
Sevgiyle kalın.