Enflasyon pazarda! Semt pazarı, marketler ateş pahası, reyon ve kasa fiyatlarına dikkat, vatandaşın alım gücü kalmadı, esnaflar zor durumda... 

Ülkedeki mevcut ekonomik kriz, Covid-19 salgınıyla daha da derinleşince pazarın da tadı kaçtı. Halk artık peyniri kilo kilo değil gramla, ekmeği çeyrek alıyor.

Çarşı, pazar hareketliği bitme noktasına geldi. Umudunu kesen Esnaf satışlarının geçen yıllara göre yüzde 60-80 düşmesinden şikayetçi.

Uzman ve ekonomistlerin söylemlerine göre, Hem yurttaşın hem esnafın pandemi sürecinde ekonomik olarak nasıl etkilendiklerini yerinde görmek için siyasetçilerin esnaf ve vatandaş arasında dolaşarak sorunları görebilir. Market reyonları ve semt pazarlarında son fiyatlar vatandaşın karar kara düşünmesine neden olduğu belirtildi.

Geçen sene 80 lira olan fıstığın kilosu 120 TL 'ye 75 olan badem 100 TL çıkmış, yine geçen yıl domatesin kilosu 1,5 TL iken bu yıl 3,5 TL, Üzümün kilosu 3 TL iken bu yıl 7 TL'ye çıkması bir kova yoğurt 25 TL iken 60 TL

20 senelik bir seyyar satıcı, satış yaptıkları tezgahtan 5 ailenin geçindiğini, geçen sene günlük 800-1300 TL ciro yaparken bu yıl bazen 200 lirayla eve döndüklerini söylüyor.

HER ŞEY ATEŞ PAHASI

Semt pazarında da özellikle meyveler ateş pahası, Bir kilo elma 9-10, üzüm 5-7, Şeftali 8-9 liradan satılıyor. seyyar satıcılarda gördüğüm domatesin kilosu 4 liradan başlayıp 8 liraya kadar çıkıyor. Patates ve soğan kilosu da 4 TL 'den başlıyor. Sivribiberin kilosu 10 liraya çıkıyor. Esnaf, yurttaşın ancak 250 gram biber alabildiğini söylüyor.

Elindeki poşetleri göstererek pahalılığı dikkat çeken bir yurttaş, "Daha yemeklik doğru düzgün bir şey almadım, 80 lira tuttu" diyor. vatandaşın artık taneyle alım yaptığını söyleyen bir esnaf ise şöyle konuşuyor. "Gücüm yetmiyor diyerek yarım kilo salatalık isteyen müşteri var. hafta boyunca taneyle satın aldıkları kadar yemek zorundalar. Eskiden 5 kilo domates alan müşterim 1 kilo ancak alabiliyor. Torbayla soğan ve patates alan müşteri ise, kiloyla almaya başladı.

Pazarcı esnafının satışlarında yaşadığı kayıp, yurttaşın alım gücünün ne kadar azaldığını ortaya koyması bakımından önemli. 25 senelik bir esnaf, geçen yıl bu dönem günlük 25-30 kasa domates satarken şimdi 8 kasa satamadıklarını anlatıyor. 20 senelik bir başka esnaf da satış yaptıkları tezgâhtan 4 ailenin geçindiğini, geçen sene günlük 900-1300 TL ciro yaparken bu yıl bazen 200 lirayla eve döndüklerini söylüyor.

DESTEKLER GÜLÜNÇ

Esnafın nabzını tutmaya ise Semt pazarında başlıyoruz. 1997’den bu yana düzenli olarak gittiğimiz pazarda, bir şey dikkatimizi çekiyor: Esnaf artık kapıda durup “Çay ikram edelim” diyerek vatandaşı çekmeye çalışıyor.

Gazi Caddesi esnafın ortak vurgusu, bu süreçte devlet tarafından yeterli desteği göremediklerini ve yalnız bırakıldıklarını söylemeleri oldu. Aşağı çarşıda bir esnaf, “Devlet böyle zamanda lazım. Ama şu ana kadar bir yardım göremedik” diyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın esnaf için açıkladığı destekleri nasıl buldukları sorulduğunda ise acı gülüşmeler başlıyor.

Esnafın hemen hemen hepsi açıklanan destek rakamlarını gülünç bulduklarını, “hiçbir derde derman olmayacağını” vurguluyor. “3 bin TL kira ödeyen insanlar var. 750 liralık kira desteğini ne yapsın? Elemanlarına yemek ısmarlar...” diyen de var, “Nasıl harcayacağımızı bilemiyoruz. Çar çur da etmek istemiyoruz” diyerek dalga geçen de... Aşağı Çarşısı’ndaki bir esnaf ise “Bayramda sonra kiralarımıza artı kira ödeyemecek durumdayız. Bu zammın ötelenmesini beklerdik” diyor. Son 3 aydır yapılan satışlar üst üste konulduğunda bir aylık masrafın ancak çıktığına dikkat çeken Manav bir esnaf da hükümetin nakdi yardımlarını yaygınlaştırması gerektiğine vurgu yaptı:

Pandemi başladığı günden beri mutsuzluk yaşadıkları dile getiren Seyyar satıcı esnafı ise her anlamda mutsuzuz mahalle mahalle dolaşıyoruz. eskisi gibi kimse alış veriş yapmıyor. Bizde evimize ekmek götürmek için mücadele ediyoruz. Ümidimizi kaybetmek istemiyoruz. Bir an önce hayat normale dönsün herkese o eski güven gelsin ki, yüzümüz gülsün insanlar mutlu olsun.

Hayat pahalılığı, fırsatçı insanların var oluşu toplumun mutsuz oluşuna neden oluyor. Dileğim herkes duyarlılık gösterip, insanların bir birini anlayarak güzel bir yaşam, refah bir hayat içinde yaşamalarını sürdürsünler. Güzel yarınlarda, güzel bir hayat herkese diliyorum.

Sağlıkla kalın