Seçim tarihi resmileşti, geri sayım başladı, 14 Mayıs’ta sandık sahibinin yani halkın önüne geliyor. AK Parti iktidar ve 2018 yılında MHP ile BBP’nin katılımıyla Cumhur İttifakı, hem cumhurbaşkanlığını kazanmak hem de meclis çoğunluğunu yeniden elde ederek iktidarını daha güçlü bir şekilde bir dönem daha sürdürmek arzusunda.
Diğer tarafta muhalefet ise, 21 yılın ardından ilk kez bu kadar zayıf yakaladığı AK Parti ve Cumhur İttifakını yenerek hem cumhurbaşkanlığını hem de mecliste 360‘ın üzerinde sandalye kazanarak reformları sorunsuz gerçekleştirmek istiyor.
Seçime 2 ay gibi çok kısa bir süre kaldı. Partiler bu süreçte seçmeni ikna etmek için nasıl bir çalışma yapar hep birlikte göreceğiz. Ancak bu kadar dar bir sürede ülke tarihinin en önemli seçimine gidildiği unutmamak, her bir oyun çok kıymetli ve geleceğimizi belirleyeceğini aklımızın bir köşesine yazmamız gerekiyor.
Bu arada Yüksek Seçim Kurulu, seçime girme yeterliliği olan 36 partiyi açıkladı. Bu partiler arasında kapatma kararı ile karşı karşıya olan HDP’nin (B) planında yer alan Yeşiller ve Sol Gelecek Parti de bulunuyor. HDP’nin bugünkü tabloda halen anahtar parti olduğunu hatırladıktan sonra diğer partilerin, ya da diğer ittifakların durumuna bir göz atalım.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki Cumhur İttifakı, MHP ve BBP’den oluşuyor. Doğu Perinçek'in Vatan Partisi de bu ittifaka dışarıdan destek veriyor. Cumhur İttifakının karşısındaki Millet İttifakı ise 6 partiden oluştuğu için 6’lı masa olarak adlandırılıyor.
Erdoğan'ın Cumhur İttifakı, muhalefetin tüm yanlışlarına rağmen sürekli olarak oy kaybediyor. Bunun üzerine bir de deprem felaketi eklenince iyiden iyiye zayıflayan Cumhur İttifakı oy getirecek ve psikolojik üstünlük sağlayacak yeni ortaklar arıyor. Konuyla ilgili 25 Nisan 2022’deki köşe yazımda şu değerlendirmede bulunmuştum:
‘İktidar seçim kanununu değiştirdi 6’lı masaya karşı, 2’li masa ile hangi hamlenin kendilerine seçim kazandıracağını sahada uygulayarak, ardından da yaptıkları anketlerle başarı oranını ölçerek emin adımlarla ilerliyor. Muhalefete ise 2’li masanın ürettiklerinin peşine takılmak kalıyor. Bu arada 2’li masa seçime kadar 6’lı, hatta psikolojik üstünlük sağlamak için 7’li masaya dönüşürse şaşırmayalım. Zaten yedekte Büyük Birlik ve Vatan Partisi var. Yanlarına Tansu Çiller ve HÜDA-PAR ya da Kürt oylarını alabilmek için başka alternatifler koyabilirler. Hatta 6’lı masadan birilerini ikna edebilirler.’
Bugüne geldiğimizde Cumhur İttifakının ilk hedefi 6’lı masayı dağıtmaktı. İYİ Partinin masadan ayrılması ile bunu başardı sanıldı ancak, İYİ Partinin hızla oy ve üye kaybetmesi nedeniyle yeniden ittifaka dönmesi bu planını boşa çıkardı. Daha sonra ‘Hizbullah’ın partisi ve birçok faili meçhul veya belli’ olaya adı karışan HÜDA-PAR’ı ittifaka kattı. Tansu Çiller bir parti kurmadı veya bir partinin başına geçmedi ama Cumhur İttifakı, Anavatan Partisi Genel Başkanı İbrahim Çelebi ile bir görüşme gerçekleştirerek, ittifaka katılmalarını istedi. Yeniden Refah Partisi, Demokratik Sol Parti ile dirsek teması devam ediyor. Yani Cumhur ittifakı her an 7’li masaya dönüşebilir.
Başını CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun çektiği Millet İttifakı ise ticaretten tarıma, eğitimden sağlığa, ekonomiden siyasete kadar hiçbir alanda iyi gitmeyen ülke yönetimine rağmen içten içe devam eden çekişmeler, ucuz hesaplar ve en önemlisi de cumhurbaşkanı adayı ismi nedeniyle dağılma noktasına gelse bile son anda yeniden toparlandı. Tam muhalif kesimlerin umudunun tükendiği anda bulunan dâhiyane fikirle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın cumhurbaşkanı yardımcılığı formülü, hem Millet İttifakını hem de Kemal Kılıçdaroğlu'nu sanılandan daha güçlü hale getirdi.
HDP liderliğindeki Emek ve Özgürlük İttifakına gelince; neredeyse 2 yıla yakındır yazıyorum, bir daha tekrarlayalım. HDP hâlen kilidi açacak anahtar parti konumunu koruyor. Tuncelili Kemal Kılıçdaroğlu’nun aday olması, yanına Kürtlerin sempatisini kazanmış Ekrem İmamoğlu’nun konması, Mansur Yavaş’ın sindirilmesine neden oluyor. Buna bir de ittifakın diğer partileri Saadet, DEVA ve Gelecek partilerinin HDP’ye yönelik ılımlı çıkışları da eklenince HDP’nin aday çıkarmayıp Kılıçdaroğlu'nu destekleme olasılığını daha da artırıyor. Nitekim gelen açıklamalar da bu yönde.
Öte yandan Cumhur İttifakına katılan HÜDA-PAR’ın parti programında ‘Eyalet sistemi, özerklik, federasyon, Kürtçe’nin ikinci resmi dil olması, ne mutlu Türküm diyene’ yazısının kaldırılması gibi taleplerin bulunması, HDP’ye yönelik bu yönlü propagandaların boşa çıkmasını sağlayacağı gibi Cumhur İttifakındaki MHP’nin söylemlerini de etkileyecektir diye düşünüyorum.
Öte yandan dışarıda kalan partiler yeni ittifaklar oluşturuyor. Zafer Partisi öncülüğündeki Ata İttifakında Adalet Partisi, Türkiye İttifakı Partisi ve Ülkem Partisi bulunuyor. İttifak cumhurbaşkanı adayı olarak eski MHP'li Sinan Oğan’ın adını açıkladı. Bir oyun bile çok değerli olduğu seçime gidilirken dışarıda kalan diğer partilerin arayışları ise devam ediyor.
Sevgiyle kalın.