Donald Trump, 2024 seçim kampanyası sürecinde ekonomi politikalarına dair çeşitli açıklamalarda bulunmuş ve bazı vergi artışları gündeme gelmişti.

Özellikle Çin'den ithal edilen ürünlere yönelik gümrük vergilerini artırma vaadi, onun ekonomi alanında yapmayı planladığı en önemli çalışmaların başında geliyor.

Tabi bu durumun sadece ‘seçimi kazanayım da ne olursa olsun’ amaçlı olduğu da gün gibi aşikar. Adamın şahsi hırs ve ikbali için yapmayacağı şey yoktur. Kaybettiği bir önceki seçimde, taraftarlarını kongre binasını işgal etme konusunda harekete geçirmesi herkesin malumu.

Trump için o şişkin egosunun okşanması ve yükselmesi her şeyden önemlidir.

Peki, dünyanın başına bela olmuş olan Trump bu vergi artırımı ile neyi amaçlıyor?

Trump’ın temel argümanı, yüksek gümrük vergileri sayesinde Amerikan halkını ithal ürünlerden uzaklaştırıp yerli ürünlere yönlendirmek.

Yerlilik konusundaki hassasiyetinin dünyanın başına nasıl bir bela açtığını-açacağını cümle alem biliyor.

Ama kendi toplumunu hangi argümanlarla kandırabileceğini de çok iyi biliyor. Neyse bu vergi artırımı sayesinde hem iç piyasada Amerikan üreticilerinin rekabet gücü artacak hem de yerli istihdam desteklenecek. Turnayı gözünden vuracak ifade bu işte.

Trump, özellikle Çin’e karşı sert bir tutum sergileyerek ‘Amerika’yı koruma’ söylemini ön plana çıkarıyor.

Amerika’yı koruma adı altında, başka coğrafyaların ve insanların korunaksız ve korumasız olması onun için hiçbir şey ifade etmiyor.

Ayrıca Trump yönetimi, daha önceki döneminde olduğu gibi, dış ticaret açığını ABD ekonomisinin zayıf noktalarından biri olarak görüyor.

Çin’in dünya ekonomisi üzerindeki egemenlik kurma çabası, uykularını kaçıyor adeta. İnsanların fakir oluşu ve ekonomik darboğaz nedeniyle değil tabi, sadece kendi yandaşları olan ‘zenginlerin’ zenginliklerine daha az şey katacakları kaygısıdır bu durum aslında.

Etrafında olan insanların zenginlik ve şımarıklıklarını görmeyenimiz yoktur bence.

Çin ile olan ticaret açığını kapatmak, Trump’ın ekonomi vizyonunun önemli bir ayağı. Öyle bir vizyon yok ama hadi öyle diyelim. Vergi artışları sayesinde ithalatı düşürmek ve böylece ticaret dengesini Amerikan lehine çevirmek hedefleniyor.

He biz de inandık…

Bununla birlikte, normal şartlarda vergi artırımı federal hükümete daha fazla gelir sağlamak anlamına da gelir. Trump, altyapı yatırımlarını, özellikle savunma harcamaları ve olası sosyal güvenlik reformları gibi projeleri finanse edebilmek için ek kaynaklara ihtiyaç duyuyor. Bu nedenden dolayı bütçe açığını azaltmayı hedefleyecek ve bu hedef de tüm politikaları gibi dünyanın başına yeni bir bela açacak.

Trump’ın vergi artırımı konusundaki çıkışları sadece ekonomik değil, siyasi tarafının da olduğu ortada. “Amerika’yı yeniden büyük yap” (Make America Great Again) sloganı çerçevesinde, milliyetçi ve korumacı bir ekonomik yaklaşım kendi seçmeni ve tarafsız kalmayı tercih edenler nezdinde karşılık bulabiliyor. Özellikle Çin'e karşı sert tutum kendi seçmeni tabanında popülaritesini oldukça arttırıyor.

Buradan Çin’i savunduğum anlamı çıkmıyor, çıkmasın da lütfen. Sadece ABD’nin nasıl da hakim olmak için nelere yapabileceğini göstermek istedim.
Trupm değil, onun yerinde kim olursa olsa bu bela hep devam eder. Çünkü ABD’nin dünyanın başına bela olma durumu bir devlet politikasıdır.

Allah’a havale ediyorum …