Hafta sonu Diyarbakır’da yoğun bir siyasi trafik vardı. Cumartesi günü iftar programına katılan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve Pazar günü CHP'nin cumhurbaşkanı aday adayı olan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu gündemle ilgili önemli açıklamalarda bulundular.

Hafta sonu Diyarbakır’da yoğun bir siyasi trafik vardı. Cumartesi günü iftar programına katılan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve Pazar günü CHP'nin cumhurbaşkanı aday adayı olan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu gündemle ilgili önemli açıklamalarda bulundular. 

Diyarbakır’daki STK’ların, parti üyelerinin ve basının da bulunduğu iftar yemeğinde Babacan konuşmasına "Bu sofra kardeşlik ve barışın sofrasıdır” diyerek başlaması üzerine tüm dikkatleri üzerine çekti. Çünkü bu herhangi bir miting konuşması değildi. Diyarbakır halkının ihtiyaç duyduğu barış kelimesiydi.

Barışın savaştan, yaşamanın ölmekten, diyaloğun silahtan iyi olduğunu belirterek, süreci yakından takip ettiğini ve Yüzde 5 bile bir ihtimal da olsa destekleyeceğini söyledi.

Nitekim program boyunca CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ile Babacan’ın yan yana oturup sohbet etmeleri de siyasi parti birliğinin inşasını göstermekteydi.

Aslında kürsüdeki bu tür olumlu konuşmalara ve desteklere birçoğumuz hakim.

Peki neydi önemli olan?

İftar yemeğine otele doğru yürürken esnafların önünde kalabalıklaşmış küçük bir topluluk görünce ne olduğunu anlamak için yaklaştığımda Babacan’ın etrafına toplanan vatandaşlarla güler yüzlülük ile sohbet ettiğini gördüm.

Önemli olan resmi konuşmasından önce barış sürecinin somut adımlar atılmasını isteyen vatandaşların nabzını ölçmesiydi.

*

Cumhurbaşkanlığı adayı ön seçimleri öncesi Türkiye turundayken Diyarbakır’a gelen Ekrem İmamoğlu, Kürtçe ve Türkçe pankartlar açan halk tarafından büyük coşkuyla karşılandı.

Konuşmasında;

“Silahlar susmalı, çatışma bitmeli. Çözüm tüm kesimlerin diyaloğu ile olmalı. Tüm kesimlerin gönül rızasıyla Meclis'ten çözülmeli” diyerek, kucaklaşma ve birliktelik vurgusu yaptı.

Programda Diyarbakır’ın konumunu güçleştirecek olan iki söylemi şuydu:

“Amedspor şehre büyük bir heyecan kattı ve insanların yaşadığını görüyorum."

Diyarbakır'da bir kimlik ve aidiyet duygusu yaratmış bir kulüp olarak bilinen Amedspor üzerinden verdiği mesajın, şehrin ve halkın birbirine olan bağlılığını ve barışçıl bir atmosferde varlıklarını sürdürebildiklerini vurgulayan bir yaklaşım sergiledi.

Diğer söylemi de;

"Baharın ve barışın müjdeleyicisi Newroz'u kutluyorum. Newroz pîroz be, Newroz pîroz be" şu şekildeydi.

İmamoğlu’nun bu söylemi Kürt halkının kültürünü ve kimliğini tanıma, onlara saygı gösterme anlamına gelir. 

Yazımı herkesi kapsayan bir cümleyle sonlandırmak istiyorum.

Bu cennet vatanı kutuplaştırmayalım diyenlerin barışı olsun!