Spor müsabakaları insanlar ve bölgeler arasında dayanışma ve kaynaşmayı geliştiren bir sürece araçlık eder. Olgu olarak spor bu anlamda toplumsal zeminde birlik ve beraberliğin öne çıkmasında bir sosyal realitedir. Aksini düşünecek olursa sportif bağları zayıflanmış bir toplumda çözülme, ardından ayrışma başlar ki böyle bir sonuç felaket olur.

Her ülkede ve onun bölgelerinde sportif bir potansiyelden söz etmek mümkündür. Tabi bu potansiyelin adı gençliktir. Bir toplumun genç kesimi ne kadar diri ise o kadar sporun gelişmesine katkı yapar durumdadır, diyebiliriz.

Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde oldukça genç bir kesimden söz etmek olasıdır. Bir anlamda sporun gelişmesi için önemli bir enerji kaynağı oluşturan gençlik, kanalize edilmezse ve bu anlamda bir eğitimden geçirilmezse boşa akacağı bir kenara bırakalım, bir tehlike oluşturacağı kesindir.

VoleyboldaMardin’i temsil eden Yeni Kızıltepe Spor, uzun süren çalışmalar sonucunda emeğinin karşılığını aldı ve bu anlamda büyük bir başarıya imza attı. Finalde Kula Belediyespor'u 3-0 ile geçen mavi-beyazlı takım, Efeler Ligi'ne yükseldi.

Benzer bir başarıyı Şırnak temsilcisi Cizre Voleybol takımı gösterdi. Akkuş Belediyespor'u 3-2 yenen Cizre Belediyespor da ikinci sırada yer alarak TVF Efeler Ligi'ne çıkmaya hak kazandı.

Bölgenin bütün dikkati futbolda yoğunlaşmışken başarı ve şampiyonluklar voleyboldan geldi. Her iki takımın başarısı hem Kızıltepe’de hem Cizre’de sevinçlerin yaşanmasına yol açtı. Her iki takım aslında bölgenin gururu da oldu, diyebiliriz.

Sporseverleri coşturan ve heyecanlandıran bu başarılar elbette Türkiye’de spor adına anlamlı örneklerdir. Şimdi benzer başarılar futbol severlerin beklentileri arasına girdi haklı olarak. Voleybolda şampiyonluklar geldi, neden futbolda aynı şey olmasın, sorusu sorulmaktadır.

Üniversiteler inisiyatif almalı, Önemli Spor adamları Bölgeye Akın etmeli

Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde, diğer bölgelerimizde olduğu gibi, büyük bir sportif potansiyel vardır. Bunun farkındayız ancak bölgedeki üniversiteler ve Türkiye’de önemli spor adamları buralara yeterince eğilmemektedir.  Örneğin yılların üniversitesi olan Dicle Üniversitesi çok sayıda beden eğitimi öretmeni yetiştirmektedir ama kaç tane sporcu yetiştirmiş, kaç tane takımı bir üst lige çıkmayı başarmıştır? Yine aynı şekilde Artuklu Üniversitesi sporun hem Mardin’de hem de bölgede gelişmesi için ne gibi çalışmaların, organizasyonların altına imza atmıştır? Benzer soruları bölgenin diğer üniversiteleri için de sorabiliriz. Şırnak, Siirt, Hakkari, Muş Alpaslan Üniversitelerinde sportif faaliyetlerin meyve vermesini bekliyoruz. Sadece beden eğitimi öğretmeni yetiştirmek kafi midir?

Örneğin bu gibi üniversiteler kendi aralarında futbol, voleybol, basketbol alanlarında şampiyonalar düzenleyebilir? Ancak bugüne kadar böyle organizasyonlar ne yazık ki düzenlenememiştir. Bölgedeki sporcu gençler ulusal düzeyde şehirlerini temsil etmek ve bu anlamda haklı bir gurur yaşamak istiyorlar. Yine uluslararası müsabakalarda Türkiye’yi temsil etmeyi çok istediklerini tahmin etmek zor değildir.

Üniversitelerin yanı sıra önemli spor adamları da bölgeye gelmeli, adeta seferberlik başlatmalıdırlar. Gençlere rol model olmaları bu anlamda önemlidir. Sözgelimi Kızıltepe’de 1983 yılında öğretmenlik yapan ünlü teknik adam sayın Giray Bulak örnek olması açısından bir girişimde bulunabilir. Böyle bir girişim bence diğer spor adamları için de teşvik edici bir örnek olur, diye düşünüyoruz. Bununla beraber spor adamlarından Ahmet Akcan, Feyyaz Uçar ve İsmail Kartal gibi ünlü isimler Mardinspor’da görev yapmışlardır. Bu değerli spor adamları bölgenin sportif potansiyelinin işlenmesinde ve daha da ileriye taşınmasında bir hamle içine girmeleri beklentilerimiz arasındadır.

Adı geçen bölgelerin gençliği, gençleri ne yazık ki kendilerini hep çatışmanın ortasında buldu. Ya da birçok gencimiz eğitimini tamamlayamadan, sportif bir kimlik kazanamadan çatışmalarda öldü. Eminiz ki birçok aile bundan dolayı kahrolmaktadır.  Yüzlerce aile artık kendi evinde düğün sevinci veya çocuklarının ortaya koyacağı bir başarıdan dolayı hasıl olan gururu yaşamak istemektedir. Bazı çevrelerin “Çocuğunuz şehit oldu” haberini alma yerine “çocuğunuz falan organizasyonda başarılı oldu” haberini almayı tercih etmektedir. Örneğin LGS sınavında çocuğu nitelikli bir liseye girmek için yeteri kadar puan aldığı zaman o ailenin ne kadar sevindiğine tanık olmuşuzdur.

Hal böyle olunca başta devleti yöneten ilgili yetkililer bölge gençliğinin heba olmaması adına gerekli tedbirleri alma zamanı gelmiş geçmiş bile. Bu çerçevede Kızıltepe Voleybol Takımının Efeler Ligine çıkma başarısını gösteren Kızıltepe Kaymakamı ve Belediye Başkan Vekili sevilen insan Sayın Hüseyin Çam’ı bir Kızıltepeli ve bir sporsever olarak gönülden tebrik ediyorum. Aynı duygularımı Cizre Voleybol takımı için ortaya koyan ilgililerle de paylaşıyorum.

Bir toplum başarılı gençliği ile ileriye yol alır. Bir ülke ise ileriye yol alan milletiyle medeniyetler halkasından biri olur.

Saygıyla…