Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzası ile Diyarbakır’a vali olarak atanan Murat Zorluoğlu, kararnamenin Resmi Gazete’de yayımlanmasıyla birlikte, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden sokağa kadar ‘Partili Vali’ diye tartışma konusu oldu.
Vali Murat Zorluoğlu gelip göreve başladı. Yüksek sesle yapılan tartışmalar, yerini alçak sesle yapılan tartışmalara, bir nevi icraatları izlenerek zamana bırakıldı. Tartışma Vali Murat Zorluoğlu’nun background ile ilgili iki şekilde ilerliyor.
Birincisi: Murat Zorluoğlu kent genelindeki Kayyum atamaları için özel seçildi.
İkincisi: Son yerel seçimde AK Parti'nin oyları Diyarbakır’da ilk kez yüzde 17’lere kadar geriledi. Murat Zorluoğlu’nun AK Parti’yi Diyarbakır’da toparlaması istendi.
Peki neden böyle düşünülüyor?
Neden böyle bir algı oluştu?
Diyarbakır'ın çiçeği burnundaki Valisi Murat Zorluoğlu’nin Vikipedideki profiline baktığımızda bunu daha iyi anlıyoruz. Bende hiçbir ekleme yapıyor, copy paste yaparak aktarıyorum. Vikipedi Zorluoğlu için aynen şöyle diyor:
Murat Zorluoğlu: (d. 1971, Haymana, Ankara) Türk bürokrat, siyasetçi ve eski Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı. Bakanlar Kurulunun 13 Haziran 2017 tarihli ve 10458 sayılı Kararı ile Van Valisi olarak atandı. Aynı zamanda Van Büyükşehir Belediyesi'nde de kayyum olarak görev aldı. 31 Mart 2019 yerel seçimleri için AK Parti'den Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday olarak gösterildi ve Büyükşehir Belediye Başkanı seçildi. Görevini 2024 yerel seçimlerini kazanan Ahmet Metin Genç'e devretmiştir. 9 Temmuz 2024 tarihli 2024/207 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Diyarbakır Valiliğine Vali olarak atandı.
Sanırım neden böyle düşünülüyor, neden böyle bir algı oluştu, daha iyi anlaşılmıştır. Fakat Murat Zorluoğlu’nun hakkını yememek lazım, en azından ilk verdiği mesajlara baktığımız da gayet olumlu diyebiliriz. Göreve başlar başlamaz ‘Halkın içinde olacağız’ dedi-ki olması gereken de bu. ‘Halen devam eden projeleri süratle tamamlanması için gayret sarf edeceğiz. Silvan Baraj Projesi, dünyaca ünlü Diyarbakır Surlarının ve 327 adet Diyarbakır Konağının restorasyonu, kentsel dönüşüm uygulamaları, kuzey çevre yolu, şehir hastanesi, OSB'lerin altyapıları ve ulaşım altyapısının güçlendirilmesi bu anlamda yakından takip edeceğimiz işler olacak’ diye ekledi, en önemlisi de kent dinamikleri ile işbirliği içinde olacağı yönünde mesajı verdi.
Bakalım göreceğiz. Her şeyi zaman gösterecek. Vali Zorluoğlu ne kadar başarılı olur, partizanlık yapmaz, tüm Diyarbakırlılara ayrım gözetmeksizin hizmet eder, kapısını herkese sonuna kadar açar, gerçekten makamda oturan değil halkın içinde bir vali olur, ondan sonra konuşuruz.
Umarım Vali Zorluoğlu, backgroundaki gibi siyasi kimliğini değil, hizmet ve kucaklayıcı kimliğini ön plana çıkar ve ‘Partili Vali’ söylemini boşa düşürür.
KIBRIS ANITI VE ERSİN TATAR PARKI
2019 Yerel seçiminde, yüzde 70,34 oy alan HDP’li Zeyyat Ceylan ve Zübeyde Zümrüt Bağlar Belediye eş başkanı seçildi. Ancak Yüksek Seçim Kurulu’nun Kanun Hükmünde Kararname ile ihraç edilenlere mazbata vermemesi sonucu yüzde 25,46 oy oranı ile ikinci sırada bulunan AK Partili Hüseyin Beyoğlu, belediye başkanı koltuğuna oturdu.
AK Partili Hüseyin Beyoğlu döneminde işten atılmalar, şaibeli ihaleler, aile ve akrabaları ile partililerin işe alınması gibi tartışmalar sürekli gündemde oldu.
Beyoğlu’nun görev süresinin dolmasına yakın bir süreçte, sosyal medyaya düşen sabah göreve başlamadan önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın fotoğrafı önünde saygı duruşunda bulunması günlerce konuşuldu.
2022 yılında ise ilçenin en güzel yerlerinden birinde yapılan dinlenme parkına ‘Kıbrıs Anıtı’ ve halen görevde olan Cumhurbaşkanı ‘Ersin Tatar’ isminin verilmesi ise Perşembe’nin gelişi Çarşamba’dan bellidir dedirtti.
Dedirtti çünkü Beyoğlu tüm bu icraatlarını rüşvet ve yolsuzluk iddialarını örtmek ve de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne mal varlığı aktarmak için bir hazırlık olduğu günümüzde net bir şekilde anlaşıldı.
Hatta o günlerde o parka ‘Ersin Tatar’ yerine Diyarbakır tarihi ve kültürünü korumak için canından olan merhum Baro Başkanı Tahir Elçi isminin verilmesi önerisinde bulunmuştum. Ama demek ki başkanın derdi bambaşkaymış.
Geçen yıl rüşvet soruşturmasında gözaltına alınıp, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan eski Başkanı Hüseyin Beyoğlu, şimdide aralarında eski belediye çalışanlarının da olduğu 14 yakını ile gözaltına alındı. Beyoğlu ve 14 şüphelinin taşınmazlarına ve aramalarda ele geçirilen yüklü miktarda döviz ile altına tedbiren el konuldu ve ifadelerinin ardından serbest bırakıldı.
Yaa şimdi anlaşıldı mı bu tür yöneticilerin tüm bunları ne için yaptıklarını. Sırf kendi çıkarları için ve kendi hırsızlıklarını, yolsuzluklarını, iş bilmezliklerini örtmek için… Bu yöneticilerin tek derdi kendi cepleri ve kendi gelecekleri, gerisi lafügüzaf…
Bir parantez açarak yazımı noktalayayım. Daha önceki yazılarımda da sürekli vurgu yaptım yine anımsatayım. Son zamanlarda memlekette asayiş olaylarında daha doğrusu silahlı olaylarda artış var. Kim oldukları belli olmayan her türden çete, işyerlerine ateş açıyor, mala çöküyor.
Yine yaşam tarzına yönelik saldırılarda devam ediyor. Son olarak merkez Sur ilçesinde Tahir Elçi'nin eşi Türkan Elçi’nin eşinin kafesinin de arasında bulunduğu iki işyerine ateş açıldı, ses bombası atıldı. İşyeri çalışanları daha önce ‘Mini eteklilerin’ işyerine alınmaması konusunda tehdit edildiklerini ve suç duyurusunda bulunmalarına rağmen saldırının gerçekleştiğini açıkladılar.
3 Kişi gözaltına alındı ve serbest bırakıldı. Son zamanlarda yaşam tarzına ve giyim kuşama yönelik saldırıların artması Türkiye Büyük Millet Meclisine kadar taşındı. Sonuç ne olacak hep birlikte göreceğiz.
Sevgiyle kalın.