“Kendini arayanlar, kendine yöneldi diğerleri sadece manzarayı izledi”
Yaşamın ne getirdiğini hesaplamadan spontane yaşayan modern insan, teknoloji çağında birçok psikolojik problemle karşılaşmaya başladı. Bu problemlerden birini beraber incelemek gerekirse o da “megalomani” kavramıdır. Megalomani kavramını bu yazıyı okuduktan sonra zehirli okları kendimize çevirebilme fırsatımız olabilir ve belki de bununla beraber doğan “kendini beğenmişlik-ankisiyete/kaygı” kavramının bizde ve çevremizdeki insanlarda sebeplerini öğrenmiş oluruz.
"Megalomani" kişinin aşırı büyüklük ve güç duygularıyla kendini sürekli olarak abartması veya aşırı derecede büyüklenme ve kudret hislerine sahip olması durumunu tanımlayan bir terimdir. Megalomani, kişinin kendisini başkalarından üstün, benzersiz veya özel olarak görmesi, büyük hayaller ve büyüklenme isteğiyle karakterize olabilir.
Örneğin, Yunan mitolojisinde İkarus'un hikayesi, megalomaninin bazı boyutları yansıtılabilir. İkarus, kendine verilen kanatları kullanarak uçmaya başlar. Ancak babası Daidalos, ona uçarken güneşe çok yaklaşmaması uyarısında bulunur. İkarus, yaşadıklarımız büyüleyicileri kapılarak baba uyarısını dinlemez ve yükselmeye devam eder. Sonuç olarak, onlardan etkilenen kanatları erir ve İkarus düşerek hayatını kaybeder. Bu hikaye, aşırı kibir ve kütle duygusuyla hareket eden bir sonuca varan sonuçları sembolize eder.
Aynı şekilde, Kral Midas'ın hikayesi de megaloman temasına değinir. Kral Midas, tanrı Dionysos'tan bir dilekte bulunma hakkını kazanır ve her şeyi içine çevirebilmek ister. Ancak bu dileğin Midas sonucu, her şeyi içine çeviren bir dokunuşa sahip olur. İlk başta bu gücü taşıyabilen Midas, dünyaya dönüşen her eşyayı sevdiklerini ve doğayı yok etmekten fark eder. Kral Midas, kibir ve ihtirasının sonucu büyük bir pişmanlık yaşar ve tanrıdan bu yeteneğin geri alınmasını ister. Bu hikaye, aşırı zenginlik ve güce maruz kalma takıntısının ve megalomanın zararlı sonuçlarını anlatır.
Megalomani, psikolojik bir durum olarak kabul edilir ve genellikle narsisistik kişilik bozukluğu veya bipolar bozukluk gibi diğer psikiyatrik durumlarla ilişkilendirilir.
Megalomanik bireyler, gerçekçi olmayan hayaller, büyüklenme ve kendini abartma eğilimindedirler. Kendilerini sınırların üzerinde bir güç ve yetkiye sahip olarak görürler ve diğer insanları küçümserler.
Megalomanik bireyler, genellikle başarı, statü, güç ve itibar gibi dışsal faktörlerle kendilerini tanımlarlar. Kendi değerlerini bu dışsal unsurlara dayandırır ve başkalarının onayına sürekli olarak ihtiyaç duyarlar. Aynı zamanda, başkalarını manipüle etme ve kontrol etme eğilimindedirler, çünkü kendi egolarını tatmin etmek için diğer insanları araç olarak kullanırlar.
Megalomani, sağlıklı ve dengeli ilişkileri olumsuz etkileyebilir. Megalomanik bireyler, başkalarının duygularını veya ihtiyaçlarını göz ardı eder ve kendi çıkarlarına odaklanır. Empati ve diğer insanlarla etkileşim kurma becerileri genellikle zayıftır. Bu da sosyal ilişkilerde sorunlara yol açabilir ve diğer insanlarla iletişimde güçlükler yaşanabilir.
Sonuç olarak, megalomani, aşırı büyüklük ve güç duygularına sahip olma durumunu ifade eden bir terimdir. Bu durum, gerçekçilikten uzak, büyüklenme ve kendini abartma eğilimi gösteren bireyleri tanımlar. Megalomanik bireyler, genellikle narsisistik kişilik bozukluğu veya bipolar bozukluk gibi psikiyatrik durumlarla ilişkilendirilir. Megalomani, kişinin kendini abartma ve sürekli olarak büyüklük hislerine sahip olma eğilimini sembolize eder. Bu toplumların yok olması ve doyumsuzluğu ve israfı tetikler. Bu da var olduğumuz dünyanın bitişi ile sonuçlanacaktır.