Evet, doğru okuyorsunuz kendimden ve sizden bahsediyorum.

Son zamanlarda siyasi, kültürel ve sosyo-ekonomik konjonktürün değişmesi için mücadele ettiğinizin farkındayım.
Gelecek kaygısıyla birlikte emekler verdiğiniz her alanda karşılık almak istediğinizi farkındayım.
Gittiğiniz ve gideceğiniz, keşfettiğiniz ve keşfedeceğiniz sizden sonraki nesillere aktarmak istediğiniz deneyimlerinizi bir süre askıya aldığınızı da farkındayım.
Ama…
Unutmayın ki bu süreçler sadece Türkiye’de değil dünyanın her yerinde yaşanıyor.
Her ülkenin içinde bulunduğu koşulların topluma etkisinin farklı olmasıyla birlikte bu Dünya düzenini bizler, sizler el ele verip değiştirmeye devam edeceğiz.
Belirtmek isterim ki Dünya düzeninin genç bakış açısıyla yeni bir vizyona ve misyona ihtiyacının olduğunu unutmayalım.
Belirtmek isterim ki gençler, geleceğin daha dinamik siyasi liderleri, düşünürleri, sanatçıları ve bilim insanları olarak, toplumların karşılaştığı en büyük zorlukların çözümünde kritik bir rol oynayacaklarını unutmayalım.
 Bugün, her birimizin adım adım daha sürdürülebilir, adil ve kapsayıcı bir dünya için taşları yerine oturtma zamanıdır.
Sokaklarda parti liderlerinin sürecin amacının dışına çıkarak adeta miting alanına dönüştürmesine rağmen gençlerin seslerini özgürce Dünyaya duyurmaları,
Ülkenin siyasi süreçlerinde gençlik kollarında gönüllü çalışarak partinin arka planında adeta yeni bir göz olarak şekillenmeleri,
Yerel yönetimlerin, derneklerin, şirketlerin gençleri ön plana çıkararak programlar düzenlemesi,
Değişim projelerinde yer alıp farklı bir dünya görüşüyle iç içe olmaları,
Teknolojiyi ve bilgiyi doğru kullanma şekilleri,
Geleceği şekillendirecek önemli faktörlerdir.
Her geçen gün, özellikle sosyal medya ve dijital platformlar sayesinde seslerini duyurabilen gençler, daha bilinçli, daha dayanışmacı ve daha yaratıcı bir Dünya düzeni için önemli bir katalizör görevi görüyor. 
Dünya düzeninin değişimi, bizlerin kolektif gücünden, gençlerin heyecanından ve kararlılığından geçiyor. 
UNUTMAYIN ! Geleceğin anahtarı biziz.