İkinci turu 28 Mayıs’ta yapılan ve sonucunun açıklandıktan sonra gece yarısı 14 Mayıs 2023 seçimlerinde zaferini ilan eden Cumhur İttifakı Lideri ve 13. Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan, bütün siyasi bileşenlerinin el ele tutukları Külliye’nin balkonunda 320 bin kişiye hitaben tarihi bir konuşma yaptı. Sahneye çıkan siyasi bileşenlerin liderleri el ele tutarak halka birlik ve beraberlik vermişti. El ele tutma zincirinde HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu ve BBP Lideri Mustafa Destici birbirinin elini tutmuşlardı. Bu manzarayı izleyen hapiste tutuklu bulunan HDP Eski Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, dikkatleri bu noktaya çeken bir değerlendirme yaptı. Demirtaş değerlendirmesinde:
"Tutmanız Gereken El, Meclis’te HDP'lilerin Elidir"
“Kürdün eli, Saray’ın bahçesinde bir Kürt siyasetçi için idam sloganları atılırken tuttuğunuz Mustafa Destici’nin elinden kıymetsiz değil. Bugün gidip tutmanız gereken el, Meclis’te HDP’lilerin elidir. Hiçbirimiz artık kirli oyunlara prim vermeden halkımızın çıkarlarına odaklanmalıyız. Umarım bu mesajlarım, tarihsel önemi itibarıyla karşılık bulur.”
Cumhurbaşakanı Erdoğan, “Selo” dediği Selahattin Demirtaş ile ilgili yaptığı “terörist” açıklamalarına karşılık kalabalık idam lehine slogan atmıştı. Bundan çok rahatsızlanan Demirtaş, HÜDA PAR liderine bir mesaj gönderdi. Demirtaş, Yapıcıoğlu’nun HDP’lilerin ellerini tutması gerektiğini söyledi.
Yapıcıoğlu, ‘O Elin Tutulması Bazı Şartlara Bağlıdır
HÜDA PAR Lideri Zekeriya Yapıcıoğlu, Selahattin Demirtaş’ın çağrısının karşılık bulması için bazı şartların oluşmasının gerektiği açıklamasını yaptı. Zekeriya Yapıcıoğlu, katıldığı bir televizyonun canlı yayınında gündeme ilişkin açıklamalarda bulunduktan sonra sözü, Demirtaş'ın çağrısına da getirdi. Yapıcıoğlu çok sert ifadeler kullandı açıklamalarında. "Dünyanın hakareti var" diyen Yapıcıoğlu, şunları söyledi: "Aslında Demirtaş'ın o çağrısına da dikkat ederseniz orayı okursanız belki sadece birileri bir-iki cümlesini aldı, ama dünyanın hakareti var orada. Her türlü hakaret var. Alışmışlar hakaret etmeye. Bir taraftan hakaret ederken öbür taraftan işte gidin falanların elini tutun diye. Bazı şartlar gerçekleşirse belki o eli tutarız. Bir; şiddetle aralarına mesafe koysunlar, ellerindeki Kürt kanını yıkasınlar. Dilleri ellerinden daha kirli, onu da bir temizlesinler.” Değerlendirmesini yaptı.
HDP, ‘HÜDA PAR ve Benzeri Yapılanmalar Suç Örgütü’
Selahattin Demirtaş’ın çağrısına cevap veren Zekeriya Yapıcıoğlu’nun açıklamalarından sonra gözler HDP çevresine çevrilmişti. HDP’nin , konuyla ilgili yapacağı açıklama merakla bekleniyordu ve nihayet beklenen açıklama geldi. Açıklama HDP adına Ebru Günay tarafından yapıldı. Günay’in değerlendirmelerinde HÜDA PAR ve benzeri oluşumlar birer suç örgütü kapsamında değerlendirildi. Ebru Günay’ın yaptığı açıklamada,
“Kuşkusuz bu seçim süreciyle birlikte iktidar kimi tercihler yaptı ve bazı suç odaklarıyla ittifaklar gerçekleştirdi. Bu konuda halkımızın takdiri ortadadır. Bizim iktidar kulvarlarında gezenlere yönelik tavrımız ve tutumumuz nettir. İktidarın ittifaklarıyla, dosyası kabarık suç örgütleriyle ilişkide olanlara karşı tavrımız değişmeyecektir” değerlendirmesini yaptı.
Yapılan açıklamaların ışığında ve bölgemizde 1990’lı yıllardan sonra yaşanan gelişmeler kapsamında bazı değerlendirmeler yapmakta fayda vardır elbette. Süreci o dönem yaşayanlar ve daha doğrusu topun ağzında olanlar iyi bilir.
At İzi, İt İzi Birbirine Karışmıştı
Türkiye’nin doğusunda 1990’lı yıllar için çok şey söylenebilir elbette. Yaklaşık üç yıl süren bu yıllarda devletin varlığına rağmen vurulan ve kaçırılan insanlar oluyordu. ‘Kim Vurdu?’ ya gitme adeta bu dönemin yaşam tarzı olmuştu. Bir yandan ‘Derin Devlet’ adına Temiz İş yapanlar, Öte yandan PKK’nin hedefli-hedefsiz saldırı ve eylemleri ve buna tuz-biber olan Hizbullah’ın önce kendi içindeki hesaplaşmaları daha sonra ise halkın kanaatine göre derin devlet adına tetikçi olmaları…
Bölge tam bir cehenneme dönüşmüştü ve DEP’li (Demokrasi Partisi) siyasetçiler, Kürt aydınları ve basın-yayın çalışanları kaçırılıp öldürülüyordu. Bu ortamda DEP Milletvekili Mehmet Sincar Batman’da bir silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetti. Yine Kürt Bilge olarak hafızalara kazınan Musa Anter Diyarbakır’da öldürüldü. Bunların çoğundan Hizbullah sorumlu tutuluyordu.
Bugün HDP Sözcüsü Ebru Günay, Hizbullah’ın devamı olarak kabul ettiği HÜDA PAR’a geçmişte yaşananlara dayanarak suç örgütü demek istemekte ve iktidarı bunlarla yaptığı işbirliği nedeniyle de eleştirmektedir. Ama burada bir tutarsızlık var gibi. Ebru Günay böyle diyor ancak HDP Eski Eş Başkanı Selahattin Demirtaş ise HÜDA PAR’ın tutması gereken elin HDP olduğunu açıkça ifade ediyor. HÜDA PAR lideri Zekeriya Yapıcıoğlu ise ‘Ellerinde Kürt kanı var, temizlesinler önce’ diyerek karşılık verdi.
Bütün bu yaşananlar aslında umut verici. Artık HDP ve HÜDA PAR’ın karşılıklı olarak yüzleşme eşiğine geldiğini göstermektedir. El uzatma ve Şiddete mesafe koyma gibi ibareler bir anlamda yakınlaşmanın işaretleri olarak değerlendirilebilir. Coğrafyamızda sadece Hizbullah ve PKK arasında çatışma yaşanmadı. Aynı zamanda PKK ile diğer Kürt örgütleri arasında da birinin diğerini tasfiye etme süreci yaşandı. Yine Türkiye genelinde sağ-sol çatışmasının dışında sol-sol çatışmaları da yaşandı ve onlarca insan ya da siyasi kadrolar yaşamını yitirdi. Suçsa eğer, bütün çatışmalarda tetik çekenler suçludur. Yüzleşme umuduyla...
Saygıyla…