10 gün öncesine kadar Diyarbakır'da pandemi risk haritası maviydi. Bu nedenle belli bir normalleşme sağlandı. Hafta sonları yasaklar kısmi olarak kaldırıldı. Esnaf açısından bir nebze olsun rahatlama oldu. Sonra yeniden risk haritasının rengi maviden kırmızıya doğru harekete geçti. Mutasyon ile birlikte virüs çok hızlı yayılıyor. Sıcaklarla birlikte insanlar daha çok sosyalleşmek istiyor.
Bu sosyalleşme isteği haritanın rengini yeniden kırmızıya çevirebilir. Bu hem sosyal hayat için hem de ekonomi için çok korkunç sonuçlar doğurabilir. Yapılacak şey basittir. Temizlik, maske ve mesafenin yanısıra çok duyarlı olmak da gerekiyor.
Bir yıldan fazladır canhıraş bir şekilde çalışan sağlık emekçileri var. Yüzlercesi hayatını kaybetti. Binlercesi tükenmişlik sendromu ile karşı karşıya kaldı.
Bu yoğunluk nedeniyle koronavirüs dışında ağır hastalıkları olanlar da çok etkilendi. Birçoğu yeterli sağlık hizmeti alamadığı için hayatını kaybetti. Diyarbakır bu anlamda bölgede birçok kentte örnek olmalıdır.
STK temsilcileri ve kamu kurum temsilcilerinin sorumlu açıklamalar yapması gerekiyor. Yoksa hepimiz kaybederiz. Bir de basın mensuplarına yönelik aşı meselesi var. Bu hafta Diyarbakır basın Whatsapp grubumuzda en çok tartışılan konu bu oldu. Sadece turkuaz kartıolanlar aşı olabiliyor.
Diğerleri gazeteci olarak kabul edilmediği için sırasını bekleyecek. İyi de zaten o gazeteci olarak kabul etmedikleriniz hergün sahada ve iş yapanlar asıl bu gazeteciler. Toplumla haber kaynakları ile çok sıkı bir ilişkide olan bu gazetecilerdir.
Kurum kartı olanların ya da basın örgütlerine kayıtlı olanların hepsinin aşı olması gerekiyor. Bu hem gazetecileri korumak hem de haber kaynaklarını korumak için hayati önemdedir. Umarım bir an önce hatadan dönülür. 1 Mayıs işçi ve emekçi bayramına doğru gidiyoruz.
İşçi ve emekçilerin de tarihte hiç olmadığı kadar zorlu zamanlar geçirdiğini de unutmayalım.