Linkedin'de gezinirken H.A diye çok tecrübeli bir sektör yöneticisinin paylaştığı yazıyı gördüm. En az bu yazı kadar uzun bir CV'si olan 49 yaşındaki abi, tecrübesiz gençlerin işe alınmasından çok dertli. Sonra da diyor ki "Bizim gibi tecrübeli 2 kişi alırsanız size 10 tane adam yetiştirir" diyor. "Adam yetiştirme" dilinin kendisi de sorunlu ama onu başka bir yazıda belirtirim.
Durun sizinle arkadaşın yazısını paylaşayım;
"49 yaşındayım yaklaşık 25 yıldır Tüketici Elektroniği , Televizyon , Cep Telefonu , Beyaz Eşya , Küçük ev Aletleri sektöründeyim. Bu sürecinin çoğunu zincir marketlere satış müdürü & zincir marketler satın alma müdürü & kategori yöneticisi & ürün müdürü & E Ticaret direktörü olarak görev aldım. Sektörümü yakından takip ediyor ve oyunun içinde kalmak içim mücadele ediyorum. Piyasayı gözlemlediğim de (Ekonomik nedenlerden dolayı bir çok market ve şirketlerin kapanması) bizim jenerasyondan sonra ne ekol ne de idol kalmadı. Bir çok firmanın iş ilanına bakıyorum sektör bilgisi olan genç dinamik kişiler arıyoruz diye ilanlar veriyorlar ama ay sonu sonucu gözlemlediğiniz de aynı koltuk için yeni bir ilan e ne oldu geçtiğimiz aylarda işe başlayan arkadaşa yapamadı beklediğimiz gibi çıkmadı. E neden bizi değerlendirmediniz abi biz genç birini arıyoruz. İşte şirketlerin yaşadığı en büyük sorun siz 10 tane genç alırsınız biz gibi tecrübeli kalifiye sektörü bilen 2 tane adam çıkar 10 kişi içinden. Ama bizim gibi sektörü piyasayı bilen 2 tane tecrübe alırsanız size 10 tane adam yetiştirir.Herkese sevgiler."
Evet, yukarıdaki bu yazıyı yazan arkadaş 25 yıldır birçok marketler zincirinde çalışıyor. Sorsak kaş genç yetiştirmiştir acaba? Evet sordum ve "Yorum yazanların övenlerin birçoğunu ben yetiştirdim" dedi!
Eğer bir sektör bir genç istihdam edip bir ay sonra çıkarıyorsa buradaki sorun gençlerin başarısız olması değildir. Buradaki sorun kapitalizmin vahşi kazanma hırsıdır. Hemen kazanmak istiyor. Kimi istihdam ediyorsa onun hemen kazandırmasını istiyor. Tecrübeliler çünkü kazandırmanın yolunu öğrenmiş. Bu kazanmanın yolu aynı zamanda insani duyguların, vicdanın yolu ile ters orantılıdır.
Ya bu komplekslere girmeyin. Bırakın biraz da gençler öğrensin. Siz bu mesleğe başladığınızda onların en az 10 katı hatalar yapmışsınızdır. Tecrübe zaten hataların toplamından çıkarılan derslerdir. Gençleri tercih edecekler ve onlar da tabi ki başaramayacak. Bir tane başaramayacak, iki tane başaramayacak, 10 tane başaramayacak ama 11'inde sizin gibi tecrübeli olacak. Hatalarından ders çıkaracak ve hayata tutunmayı öğrenecek. Herhangi bir gencin işe başladığı gibi sizin tecrübenizle mükemel olmasını beklemeyin. Bu doğanın kanununa terstir. Bu konuda şikayet de etmeyin. Gençlerin başka türlü tecrübe edinme şansları yoktur. Ha bazıları zaten vazgeçecektir. Bazıları başka alanlara yönelecektir. Ama Türkiye'de 2 tecrübelinin 10 kişi yetiştirdiği bir sektör yoktur. Tek bir alanda bile tecrübelilerin gençleri yetiştirme gibi bir kaygıları yoktur. Tecrübeler, beraberinde korkuyu getirir. Korkanlar ise konfor alanlarını kaybetmek istemezler. Her iyi genç onların yerini alma potansiyeline sahip olabilir. Kapitalizm de durum budur. İsterler ki bütün işleri kendilerine versinler. Kendilerinin beğenmediği işleri de gençler yapsın.
Gençler, 10 yıldır medya alanında çalışan biriyim. 10 yıllardır bu alanda çalışan abilerim, meslektaşlarım da var. Daha bugüne kadar kendi tecrübeleri ile gençleri istihdam eden tek bir kişi bile görmedim. İstihdam olan gençlerin hepsi kendileri büyük bir mücadele verdi ve işlere girdi. Hata tecrübelilerin kompleksleri ve önyargıları ile de mücade etti. Siz de bir yerde işe girecekseniz önce kendinize güvenin. Kendinizi çok iyi geliştirin.
Tecrübeli dediğimiz kişileri iyi izleyin. Onların yapamadıkları sizin öğretmeniniz olsun. Hata yapmaktan da korkmayın. Kesinlikle hatalar yapacaksınız. Ama bu hatalarınızı iyi analiz edin ve ders çıkarın. Sonra da mücadele edin. Babalarınızın, annelerinizin tecrübesi bile sizi risk almamaya yönlendirir, sizi sürekli güvenli bir alana hapseder. Onlar kendilerine benzemenizi ister. Ama siz kimseye benzemek zorunda değilsiniz.
Çok okuyun, çok araştırın, çok dinleyin ve risk alın. Hangi işi yapmak istiyorsanız o işin inceliklerini iyi öğrenin. İş bulamıyorsanız kendiniz iş yaratın. Yaratıcı olmanız kısa sürede size olumsuz bir geri dönüş gibi görünebilir ama uzun vadede size kazandırır. Bu arada kimsenin yarış atı da olmayın. Ne ailenizin ne de başka birilerinin gurur kaynağı olmak zorunda değilsiniz. Kimse sizinle gurur duymasın boşverin. Umutlarınız, hayalleriniz olsun. Hayal kurmaktan ve bu kurduğunuz hayaller doğrultusunda mücadele etmekten asla vazgeçmeyin. Bunlardan vazgeçtiğiniz zaman tecrübe dağıtan bir dinozora dönüşürsünüz! Karar sizin...