Şu son bir ayda siyasette şahit olduklarımıza, her halde dünyanın başka bir ülkesinde şahit olunmamıştır. İnsanlık siyaset tarihini yazdığında, Türkiye’ye ayrı bir bölüm açacaktır. Siyaset yapanlar, bu topraklarda yaşayanların hukuk ve demokrasi içinde daha zengin bir yaşam sürmeleri için çaba sarf edeceklerine, kendileri eksenli siyaset yürütmeyi tercih ediyorlar.
Siyasilerin her şeyin yolunda olduğunu söylemelerine ve buradan bir başarı hikayesi çıkarma gayreti içinde bulunmalarına rağmen, bir yıla aşkındır Kovid-19 ile mücadele veren ülke insanı, elindekini-avucundakini harcarken, siyasilerin açtığı boş paketlerin karnını doyuramadığını ve ölümü göze alarak çalışmayı sürdürdüğünü görüyoruz.
Siyasiler; iyi yapılanı takdir, yanlış yapılanı yol gösterecek şekilde eleştirmek yerine, toplumun farklı renklerinin değer yargılarının sinir uçlarına dokunarak veya onlarla oynayarak kutuplaştırıcı siyaseti tercih ediyor. Bununla ülkeyi geri dönülmez bir yola sürüklüyor ve bundan hepimizin zarar göreceğini bilmelerine rağmen yanlıştan geri dönmüyor.
Yıllarca yaşadığımız travmaları bir tarafa bırakın. Şubat’ın ortasında Gâra Operasyonu ile başlayan, MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin talimatı ile ülkemizi 27 yıl öncesine götüren Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun pijamalarıyla abdest alırken Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden gözaltına alınış şeklinin kime veya ülkeye ne gibi bir faydası olabilir ki…
Son birkaç günde yaşadıklarımızın bazılarını sıralayayım. Kararı hep birlikte verelim.
-Özerk olması gereken Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın Başkanı Naci Ağbal, diğer 3 başkan gibi gece yarısı kararnamesiyle 4 ay sonunda görevden alındı.
-Faiz yüzde 19’a dayanırken, ne doların yükselişi durdu, ne enflasyon indi, ne de cari açık kapandı.
-Büyük gururla altına imza attığımız ve uluslararası bir sözleşme olan İstanbul Sözleşmesi’nden gece yarısı kararnamesiyle çekildik.
-Yanlış dış politikalarımızın faturasının önümüze geleceği Avrupa Birliği yaptırımları, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Joe Biden’in müdahalesinin sonucunda askıya aldı.
-HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun vekilliği düşürüldü.
-Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 3’ncü büyük partisi HDP’ye kapatma davası açıldı.
-HDP’li 687 kişiye siyaset yasağı isteniyor.
-MHP kongresinde bir dönemin tartışmalı bazı isimleri yönetime getirildi.
-Geleceği söylenen aşılar bir türlü gelmedi.
-Andımızın kaldırılması tartışmaları yaşandı.
-Çorlu’daki tren faciası, 301 madencinin öldüğü Soma, 7 kişinin yaşamını yitirdiği Hendek fişek fabrikası ve 103 kişinin katledildiği Ankara Gar davalarında bir türlü adalet yerini bulmadı.
Bu kadar kısa sürede, bu kadar olaylar zinciri yaşandı. Çünkü iktidar gündemi değiştirmek için bu ve bunun gibi yollara başvuruyor. Ya da karşı ittifaktan birilerini kendi ittifakına katmak için adımlar atıyor. Buna karşı muhalefet birleşmekten uzak görüntü veriyor. Şimdi siyasilere soralım?
-Bunların hangisi bize daha fazla demokrasi ve hukuk getirdi?
-Hangisi bize aş, iş, getirdi?
-Hangisi bizi daha çok zenginleştirdi?
-Hangisi birlik ve kardeşliğimizi güçlendirdi?
-Tüm bunların halka ne faydası oldu?
Bu arada tüm halkların Newroz’nu kutuluyorum. (Newroz Pîroz Be)
Sevgiyle kalın.