Günaydın Türkiye.

Günaydın sevgili Okurlarım.

Çarşı karıştı deniliyor. Bence çarşı zaten karışıktı...

İyi partinin HDP'ye ilişkin son açıklaması 6'lı masanın Türkiye'nin demokratikleşmesi ve Kürt sorununa ilişkin neler yapıp neler yapamayacağının aynası oldu adeta.

Yerel seçimlerde hiçbir siyasi mutabakat ve karşılığı olmadığı halde Demirtaş'ın çağrısı üzerine Ankara, İstanbul, Adana gibi onca belediyeyi altın tepside Millet İttifakına sunduğunu, HDP'siz bu seçimleri kazanamayacaklarını bile bile yapıyorlar.

Kısacası; Türkiye'nin de içinde debelendiği bataktan kurtulmasının başka yolu yok. Bu apaçık ortadayken bu yapılanlara gönül rahatlığıyla bir anlam vermek olası değil.

İçimde, beynimden geçen yorumu yüreğim el vermiyor söylemeye.

Gönlüm razı değil…

Dilerim başından beri düşündüğüm gibi olmaz.

&

Bir bakalım kimler ne demiş.

Levent Gültekin

Milyonlarca insan yoksullukla cebelleşiyor, milyonlarca genç gelecek endişesine teslim olmuş, ülke tarihi bir yıkımla karşı karşıya ama kimi siyasetçiler hala onunla masaya oturmam, onunla görüşmem havasında. Keşke partinizi dert ettiğiniz kadar ülkeyi de dert etseniz.

Katılıyorum.

İhsan Eliaçık

Normalde % 13 kaya gibi oy almış bir partiye milliyetçi birinin laf edememesi lazım. Benim milletim % 13 oy vermiş, küstahlık edemem deyip orada durması lazım. Ama demokrat değiller, 81 milyonu gerçekten eşit görmüyorlar ama nutuk atmaya gelince iyiler.

Ayrıca;

Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var; Milliyetçi, muhafazakâr, dindar, Kemalist, Atatürkçü, sağcı solcu vs. ideolojik etiketlerinden önce ilk demokrat olmamız lazım. Demokrat önce herkesi (özellikle rakibini) haklar bakımından kendine eşit gören demektir.

Ve

Bu nasıl terör hassasiyetiymiş ki işine gelince ben görüştürdüm ne var bunda diyor, barış süreçleri ilan ediyor, masalara oturuyor, devran dönünce lafını eden terörist ilan ediliyor, kimse ağzına alamaz oluyor. Bu tiyatrolara daha ne kadar devam edeceksiniz?

Bir şey eklemeye gerek var mı? Gereken söylenmiş.

Bir başkası da şöyle demiş;

Almanya’yı Angela Merkel, Danimarka’yı Mette Frederiksen, İzlanda’yı Katrin Jacobsdottir, Norveç’i Erna Solberg, Finlandiya'yı Sanna Marin, İsveç’i Magdalena Andersson birleştirici ve çözüm odaklı yönetti.

Meral Akşener'i sizce hangi kategoriye girmeli?

Sonuçta; Allah akıl fikir versin, tabi hepimize…

Ve Celal Şengör;

Celal Şengör’den tarihe geçecek savunma! "Maalesef bir Cumhuriyet Savcısı da 21. yüzyılda bilimi reddederek dinsel masalları değerlerin temeli yapan bir görüş için beni şüpheli ilan etmiştir"

Ve biz demokratik, özgür, huzurlu bir ülke istiyoruz öyle mi?

İHD'nin raporuna göre 657 ağır hasta tutuklu var. Ağır hasta tutsakların tedavi olma hakkı engelleniyor. İdam fermanları imzalanıyor.

Hakan Arslan'ın cenazesi(kemikleri) 7 yıl aradan sonra torba içerisinde ailesine verildi…

Güya idam kaldırılmış bu ülkede öyle mi?…

Ve bugünlük son olarak;

“Tünele girdiğinizde dikkat edin, umut sandığınız ışık tren farı olabilir.”
Charles Bukowski

Adam bugünleri görmüş adeta…

&

6-7 Eylül

6-7 Eylül 1955. Yalnızca İstanbul değil, İzmir ve Ankara'da da gerçekleşti. Urfa, Mardin, Midyat’ta da Süryanilere saldırıldı.

Bu tarihlerde; 4 bin 214 ev, 73 kilise, 26 okul, 1 sinagog, işyeri ve dükkân benzeri toplam 5 bin 317 mekan yakıldı, yıkıldı, yağmalandı.

Dilerim ülkem insanları bir daha böyle bir kara günü yaşamaz.

&

Bir söz de benden

Hep düşünürdüm, Sayın Erdoğan seçimlere giderken, neden bu kadar rahat olabiliyor. Son günlerdeki gelişmeleri dikkatle izlerken bence nedenini buldum…

Tabi rahat olacak canım.

AKP’nin şeytanlaştırdığı bir partiyi İyi Parti de aynısını yapıyor.

Hani damat ayrılırken demişti ya at izi it izine karışmış. Bugünkü olanlar bana bu sözü anımsattı.

&

YAŞAMAN LAZIM;

MASKE TAK,

MESAFEYE ÖZEN GÖSTER,

KENDİNİ ve ÇEVRENİ TEMİZ TUT.

Hurafelere kulak asma.

MASKE TAKMA ALIŞKANLIĞINA

DEVAM ET.

&

Türkiye Ne Zaman düzelir?

Bu gidişle zor düzelir, kanımca…

&

Şimdi de sıra haftanın öğüdünde

Kirveme öğütler

Kirvem; Che GUEVARA diyor ki,

Hayatta daima gerçekleri savun. Takdir eden olmazsa bile, vicdanına hesap vermekten kurtulursun.

Ben de bunu yapmaya çalışıyorum.

&

Gelelim “Dilimde tüy bitinceye kadar” yazacaklarıma;

Geleceğimizi çalmayın.

Anzele, büyük bir balıklı göl haline getirilip, turizme kazandırılsın.

Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi MÜZEYE dönüştürülsün.

Sur içi DÜNYANIN EN BÜYÜK AÇIK HAVA MÜZESİ haline getirilsin.

Şehrin eski adlarından biri, SUR İÇİNE VERİLSİN.

Eski stadyumun yeri ŞEHRİN, ÖZGÜRLÜK MEYDANI olsun.

Daha da önemlisi,

Sur içinde, yakılıp yıkılan bölgelerde evler, aslına uygun ve Diyarbekir evlerinin aynısı/tıpkısı bir biçimde yapılsın.

Ve sevgili meslektaşlarım, dernek yöneticileri, STK Yöneticileri; Zerzevan Kalesi, Çayönü, Mitras Tapınağı, Kortik Tepe, Hilar Mağaralarını ve Bırkleyn Mağaralarını koruyalım, tanıtalım, gün yüzüne çıkaranları sahiplenelim.

İyi bir hafta geçirmeniz dileğiyle.

Dostça kalın.