Mayıs 2023 seçimlerinde iki ittifak vardı: Muhalefet Millet İttifakı ile, İktidar Cumhur İttifakı ile seçime girdi. Seçimde kazanma oranı olan yüzde 51’i aşan Cumhur İttifakı başarılı, bu oranın altında kalan Millet ittifakı başarısız olmuştur. Bu çerçevede Cumhur İttifakını oluşturan tüm bileşenler başarılı, Millet İttifakını oluşturan tüm bileşenler başarısız sayılmıştır.

Daha açık bir ifadeyle Cumhur İttifakının adayı Recep Tayip Erdoğan ve bileşenlerin liderleri Devlet Bahçeli, Mustafa Destici, Önder Aksakal ve Fatih Erbakan başarılı; Millet İttifakının adayı Kemal Kılıçdaroğlu ve bileşenlerin liderleri Meral Akşener, Gültekin Uysal, Temel Karamollaoğlu, Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan, müstakbel yardımcıları Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş ve dışarıdan destek veren HDP başarısız olmuştur. Meclis çoğunluğu Cumhur İttifakında, muhalefet ise azınlıktadır.

Şimdi gelelim, seçim sonrası tepki, ve taleplere.

Öncelikle muhalefet bileşenleri kendi aralarında birbirlerini suçlamaya başladı.İYİ Parti lideri Meral Akşener “Kazanacak Aday” argümanını çeşitli biçimlerde gündeme getirerek ve partisini apar topar kurultaya götürerek kendisini genel başkan seçtirdi ve “değişim” adı altında başarısızlıktan sıyrılmaya çalıştı. HDP eşbaşkanları da önümüzdeki kurultayda aday olmayacaklarını açıkladı ve bu adımla başarısızlıktan kurtulmaya çalıştı. AK Partinin “kovulmuşları” olan DEVA Başkanı Ali Babacan ve Gelecek Partisi Başkanı Ahmet Davutoğlu, mecliste grup kurma istek ve niyetle “masadan” ayrıldılar ve CHP listesinden aldıkları milletvekili sayısı ile karlı olduğunu düşünmüş olmalı ki Babacan “Bu vekiller annemizin ak sütü gibi bize helal, çünkü çok çalıştık” diyerek başarısız tablodan çekildiler.

Özetle hal böyle iken bir bayrak da İstanbul Büyükşehir belediye başkanı nam-ı diğer “oğul” olan Ekrem İmamoğlu tarafından açıldı. “Değişim” adı altında hem başarısızlığını gidermek, hem faturayı başkanına, Kemal Bey2e hem de CHP Genel başkanlık koltuğuna oturmak istemektedir. Seçimden bu yana İstanbul Büyükşehir belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, belediye başkanlığı makamına uğramaz oldu ve görüldüğü kadarıyla çok “değişmişti”, demek mümkündür.

Değişim Kavramının Arkasında Gizlenen İmamoğlu

Seçimin ikinci turunun yapıldığı 28 Mayıs’ı müteakip sonucun açıklanmasından hemen sonra Ekrem İmamoğlu “değişim” kavramını gündeme getirerek “Baba-oğul” samimiyetine yaptığı açıklamalarla iğneler batırmaya başladı. Kısa bir süre sonra eski CHP’li bazı kurmaylar, bize göre, “Rövanşizm” niyetiyle İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yanında olduklarını açıklamaya başladı. Müteakip süreçte Bülent Tezcan gibi hala CHP’de aktif olan bazı aktörlerin açıklamaları gelmeye başladı.

Hali hazırda yukarıdaki çerçeve kapsamında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu koltuğundan indirmek için muhalif diyebileceğimiz İmamoğlu önderliğinde seslerini daha gür çıkarmaya başladı. Son olarak Ekrem İmamoğlu İstanbul’un CHP’li 15 ilçe başkanı ile kamuoyuna bildirmeden bir toplantı yaptığı ortaya çıktı. Bu da Ekrem İmamoğlu’nun genel başkanına karşı hangi niyette olduğunu göstergesi olarak nitelendirilebilir. Bu toplantı ile ilgili henüz bir açıklama da yapılmış değil.

CHP’de İmamoğlu’nun öne sürülmesiyle başlanan girişimlerin esas amacı, “Değişim” adı altında başka önemli bir boyutunun olduğu gün geçtikçe daha da berraklaştığı ortaya çıkmaktadır. Bu önemli boyutun, Kemal Bey’in koltuğundan indirilmesi. Bunun içinse tabiri caizse sinsi bir strateji uygulanmaktadır: Kemal Bey’i bırakmaya zorlamak.

Evet Kemal Bey koltuğu bırakmaya ikna ettikleri anda plan başarıya ulaşmış olacaktır. Çünkü o zaman başarısızlığın faturasını Kemal Kılıçdaroğlu ödemiş olacaktır. Böylelikle başarısızlıkta pay sahibi olan Ekrem İmamoğlu, Mansur  Yavaş ve diğerlerinin başarısızlıkları örtülmüş olacaktır. Halbuki seçim başarısızlığında Ekrem İmamoğlu’nun da payı büyüktür. Eğer Kılıçdaroğlu seçimi kazansaydı Ekrem İmamoğlu, “Başarıda payım çok büyüktür” diyecekti ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı olarak görev yapacaktı. Şimdi durum tam tersi!

“Değişim” adı altında yola çıkanların bu kavramla ilgili hali ne bir planları ne de bir programları vardır. Belki şu anda bir program üzerine çalışmaya başlamış olabilirler. Belki, gerçekten değişim ile ilgili kapsamlı bir değerlendirme ve buna dayanan bir program ortaya çıkabilir; bunu zaman gösterecek. Ama Mayıs 2023 seçim sonuçlarında başarısızlıkta pay sahibi olan başta İmamoğlu olmak üzere hiç birinin CHP genel başkanlık koltuğunda oturmaya hakları yoktur!

Saygıyla…