Hayat pahalılığı, alım gücünün düşüklüğü, işsizlik, yüksek enflasyon, kapanan işyeri ve şirket sayısının sürekli artması, sağlık ve eğitimde ağırlaşan sorunlar, tarım ve hayvancılığın bitme noktasına gelmesi, yoksulluk-yolsuzluk ve yasaklardaki artış, hak-hukuk ve adalete güvenin neredeyse tamamen ortadan kalkması ve bu boşluğu çetelerin doldurması gibi onlarca sorunla cebelleşerek seçime gidiyoruz.
Gidişat iyi görünmüyor, böyle giderse seçime kadar daha da kötüye gidecek gibi. İktidar tüm bu sorunların konuşulmasını-tartışılmasını istemiyor elbette, çünkü işine gelmiyor, oy kaybediyor. Muhalefet, belki de ilk kez halkın gündemini yakalamış ve sorunları gündeme taşıyıp iktidarı çözüm için zorladığı bir süreçte iktidarın gündemi değiştirme tuzağına çoğu zaman düşüyor, halkın gündeminden uzaklaşabiliyor. Bunun farkında olan iktidar, bu tür suni gündemleri yaratmak için elinden geleni ardına koymuyor, koymayacakta…
Herkesin üzerinde mutabık olduğu, ülkenin kaderini belirleyecek çok önemli bir seçime doğru toz-duman bir ortamda gidiyoruz. Hem cumhurbaşkanını, hem de parlamento aritmetiğini belirleyecek olan seçim için gerek iktidar cephesini oluşturan Cumhur İttifakı, gerek ana muhalefet görevini üstlenen Millet İttifakı, karşılıklı hamle yapıyor, birbirini tuzağa çekmeye çalışıyor. Cumhur İttifakı, rakibini bölme-parçalama ve ittifakı küçültmek için hamleler yaparken, ana muhalefeti oluşturan Millet İttifakı ise, tutunmaya-dağılmamaya ve ittifaka yeni ortaklar katmaya gayret ediyor.
Fakat oy oranları birbirine yakın olan her iki ittifak da, asıl sonucu belirleyecek olanın dışarıda kalan partilerin olduğunu biliyor. Dışarıda kalan partiler ise yavaş yavaş saflarını belli ederek, ittifaklarını oluşturuyor.
Başını kapatma davası henüz sonuçlanmayan Halkların Demokrasi Partisi’nin çektiği (HDP), Emekçi Hareket Partisi (EHP), Emek Partisi (EMEP), Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF), Türkiye İşçi Partisi (TİP) ve Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) ‘Emek ve Özgürlük İttifakı’nı kurdu.
Öte yandan diğer sol partiler Devrim Hareketi, SOL Parti, Türkiye Komünist Partisi (TKP) ve Türkiye Komünist Hareketi (TKH), 'Sosyalist Güç Birliği' ittifakını oluşturdu.
Önümüzdeki günlerde bu ittifakların dışında kalan partiler de, tahmini oy oranlarına ve elde edecekleri kazanımlara göre ya bu ittifaklardan birine dahil olacak, yada birleşip yeni ittifaklar oluşturacak.
Ülke sorunlar yumağı içinde seçime gidiyor. Cumhur İrtifakında sorun görünmüyor. Millet İttifakında her an bir sorun patlak verecekmiş gibi bir hava esiyor. Sol partilerin oluşturduğu her iki ittifaktaki partiler, zaten anlaşamadığı için ikiye bölündü.
Bir de bazı çevreler tarafından sık sık gündeme getirilen demokrasi dışı müdahaleler ile seçimin erteleneceği veya yapılmayacağı yönündeki söylemler var ki, bu çok tehlikeli. Demokrasilerin temel direği halkın iradesini yansıtan seçimlerdir. Sandıkla gelen, kesinlikle sandıkla gitmeli, ya da kalmalı. Bunun dışındaki her eylem ülkeyi kaosa götürmekten başka bir işe yaramayacaktır.
Sevgiyle kalın.