Günaydın Türkiye.
Günaydın sevgili Okurlarım.
Sonda söyleyeceğini başta söyleyenlerdenim.
Yerel Seçimlerde partiler aslanlar gibi tek başına girmelidirler.
Neden mi?
Söyleyeyim.
Bir; Hangi partinin kaç okka geldiği ortaya çıkacak. Böylelikle rast gele hava atmalar bundan böyle olmayacak. Ceviz kabuğuna sığmayan ama Everest Dağı kadar büyütülen suçlamalar olmayacak.
Yok, o parti vermiş göründü ama vermedi. Yoksa biz kazanırdık matavaları olmayacak.
Yok, biz demiştik bu adayla olmaz gibi boş iddialar ortaya atılmayacak. Bilgiçlik taşlanmayacak.
Partiler köşe kapmaca huyundan vaz geçmelidir.
Muhalefetteyken bol keseden atma, iktidara gelince unutma cinliğinden vaz geçmelidir.
Ayrıca kendini ve partisini tanıtma amaçlı bir araya gelme gibi davranışlardan uzak durmalıdır.
Gelelim ikinci nedene;
İki; Birleşelim, yoksa ülkeyi falan partinin eline bırakmış oluruz, iddialarına da hiç katılmıyorum.
21. Yüz yılda artık halkın kendisi kendini düşünsün.
Aydın aydınlığını bilsin.
Artık halklar da uyanmalı. Kime niçin oy vermesi gerektiğini bilmelidir.
Sonuç; kimseyi kandırmayın, sonuçta 'hep bir halli Turhallısınız' misali yok farkınız birbirinizden, bir ikiniz dışında.
Yalan mı?
Hani bir zamanlar bir reklam vardı; "Aslında yoktur birbirimizden farkımız, ama biz Osmanlı bankasıyız."
İşte tam sizler için söylenmesi gerekirdi diye düşünüyorum.
Yalan mı?
Ayrı ayrı gidin seçimlere kardeşim ayrı ayrı.
Vaz geçin o çirkin ve merdiven altı pazarlıklardan.
Bırakın “Bu vatan şu partiye bırakılmaz.” laflarının arkasına gizlenmeyi.
Bu vatan şu partiye bırakılmayacaksa, bırakın bu çıkara dayalı ucuz pazarlıkları amasız fakatsız el ele verin arkadaş.
Yoksa;
Ayrı ayrı girin seçimlere kardeşim.
Kimin kaç okka geldiği görülsün.
&
Bir bakalım kimler ne demiş.
Televizyona çıkanların ağır ekseriyeti, rivayete göre Kayserilinin yaptığı gibi sözlerini allayıp pullayıp bir sonraki gün tekrar ediyorlar.
&
Türkiye Ne Zaman düzelir?
Yardım kolisiyle muylu olmak yerine; ‘Ben bu koliye yiye muhtaç edildim.’ diye düşünmeye başladığı gün Türkiye düzelir.
&
Şimdi de sıra haftanın öğüdünde
Kirveme öğütler
Kirvem;
Mensiyus der ki “Bir kimse yaptığı yanlışlıktan bir kere utanmadı ise bir daha utanacak sebep bulamaz.”
&
Ve siz okurlarıma beğeneceğini umduğum bir şiirim
VE SEVİNCİM
Sevdam,
Duvarları oldu zindanların.
Tutkum,
Dar penceremden sızan günün ışıkları…
Alışkanlığım,
Demir parmaklıklarla konuşmak
Ve susmak hücremde
Çirkin yüzlü gardiyanlar gelince.
Ve
Sevincim,
Duruşma günleri;
Seni ve kucağındaki kızım Ayşe’mi görüyorum,
Biraz da özgürlük soluyorum. R.Y
&
Gelelim “Dilimde tüy bitinceye kadar” yazacaklarıma;
Bir an önce hafif raylı sistem başlansın, bitirilsin.
Anzele, büyük bir balıklı göl haline getirilip, turizme kazandırılsın.
Sur içi DÜNYANIN EN BÜYÜK AÇIK HAVA MÜZESİ haline getirilsin.
Eski stadyumun yeri ŞEHRİN, ÖZGÜRLÜK MEYDANI olsun.
Daha da önemlisi,
Ve sevgili meslektaşlarım, dernek yöneticileri, STK Yöneticileri; Zerzevan Kalesi, Çayönü, Mitras Tapınağı, Kortik Tepe, Hilar Mağaralarını ve Bırkleyn Mağaralarını koruyalım, tanıtalım, gün yüzüne çıkaranları sahiplenelim.
İyi bir hafta geçirmeniz dileğiyle.
Dostça kalın.