Bildiğiniz üzere Eylül ayından itibaren yüz yüze eğitime geçileceği hakkında ilgili makamlarca karar verildi. Peki yüz yüze eğitim bu şartlar altında ne kadar sağlıklı bir şekilde verilecek bunu maddeler halinde tartışalım.
* Çoğu üniversite öğrencisinin okuduğu üniversite, ikamet ettiği şehirden farklı bir şehirde. Durum böyle olunca, şehirler arası hareketlilik yoğun bir şekilde olacaktır. Covid-19 risk haritasında kırmızı bir şehirden gelen öğrenci, gittiği mavi şehir için risk haline gelecektir.
* Metropol şehirlerdeki yoğunluk ciddi bir oranda artacaktır. Büyük şehirlerde birden fazla üniversite olduğunu düşündüğümüzde işin tehlikeli boyutu gözler önüne serilecektir. Ankara’yı örnek verecek olursak, 20’den fazla devlet ve vakıf üniversitesi var. Yaklaşık olarak 350.000 üniversite öğrencisi bu şehirde okul okuyor. Şu an bu öğrencilerin çoğu kendi memleketlerinde, her biri farklı şehirde olan bu kadar öğrenciyi birden okula getirmek geldikleri şehir için büyük bir risk oluşturur.
* Bir diğer sorun ise öğrencilerin kullandığı toplu taşımalar ve yurtlar. Bunlar zaten başlı başına büyük bir sorun. Toplu taşımaların yoğunluktan kapılarının kapanmadığını anlatmaya gerek bile yok. Buna hiç değinmeyeceğim bile. Maalesef birçok şehrimizde yeterli sayıda toplu taşıma yok ve okula giderken sosyal mesafeyi korumanın imkânsız olacağı bilinmelidir. Yurtlar içinde aynı şey geçerli, ortak kullanım alanlarının fazla olması ve yabancı öğrencilerinde farklı ülkelerden gelmesi ile tehlikenin boyutu gözler önüne serilecektir.
Hepimiz de biliyoruz ki PCR testinin aşı olmayan üniversite çalışanı ve öğrencilerine 2 günde bir uygulanmasının kişi sayısından dolayı zor olacağı, yapılan testin sonucu içinde belirli bir sürenin geçmesi gerektiğini ve lokantalardaki 45 dakika kuralı gibi hiçbir zaman tam uygulanamayacak kural olacağı trajikomik bir gerçektir. Tüm bu şartlar altında bir öğrencinin okulda Covid’e yakalanması ve memleketine dönerek ailesine ve çevresine bulaştırması kaçınılmazdır.
Ben bu dönemde yüz yüze eğitime hazır olmadığımızı ve yüzyüze eğitimin çok riskli olduğu kanısındayım. Nitekim dünyadaki aşılama oranı yüksek olan diğer ülkelere baktığımız zaman, yüz yüze eğitimi askıya aldıkları görülecektir. Bu düzenlemenin kademe kademe olması gerekliydi, uygulamalı olan bazı bölümler açılmalıydı. Tüm bölümlerin aynı anda açılmasını kaldırmamız ülkece zor olacaktır. Yüz yüze eğitimin en fazla birkaç hafta süreceğini ve sonrasında tekrardan online eğitime dönüleceği kanısındayım. Gönül ister ki pandemi bitmiş bir şekilde okullarımıza güvenli bir şekilde gidebilelim, işte bu yüzden pandeminin bitebilmesi için pandemi zamanında pandemi yokmuş gibi davranmamak gerekir.
Diğer yazılarımda görüşmek üzere sağlıkla kalın.