6 Şubat Pazartesi günü Kahramanmaraş'ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremler Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır, Adana, Adıyaman, Osmaniye, Hatay, Kilis ve Malatya'da hissedildi.

Felaketin üstünden iki hafta geçerken arama kurtarma çalışmaları Kahramanmaraş ve Hatay haricindeki illerde durduruldu. AFAD tarafından son veriler 21 Şubat 2023 Salı günü saat 17.07'de açıklandı. Buna göre Kahramanmaraş, Malatya, Gaziantep, Hatay, Adana, Kilis, Adıyaman, Diyarbakır, Şanlıurfa, Osmaniye'de olmak üzere şimdiye kadar 42 bin 310 vatandaşımız hayatını kaybetti. Yüzbinlerce insan ağır yaralanırken bölgede milyonlarca yurttaş etkilendi.

Depremin yarattığı yıkımın boyutları, her geçen gün daha da belirginleşiyor. Etkilediği alanın büyüklüğü, ölü ve yaralı sayısının yüksekliği, yaşamın normale dönmesinin çok uzun alacağını gösteriyor. Yaralar sarılıp bir an önce normal hayata dönmek gerekiyor demek kolay gelse bile, yakınlarını, anılarını, geçmişlerini kaybetmiş insanlar için kolay olmayacak. Deprem bölgesinin birçok yerinde de yakılan ağıtlar halen kulaklarımızda.

Uzun bir süre bu anaların yaktıkları bu ağıtları kulaklarımızda yankılanacaktır. Hele Narlı’ da ki çadır kentten 80 yaşındaki Leyla Suna'nın yaktığı Kürtçe ağıtlar yürekleri dağladı.

Çadır kentte bastonuyla yürüyen 80 yaşındaki Leyla Suna isimli kadının yaktığı Kürtçe ağıtlar nasıl silinecek, nasıl unutulabilir bu acılar, çadır kentin ortasına koyduğu sandalyesinde gözyaşları içinde depremde yaşadıklarını anlatan Suna, yaşadıklarını, ciğeri yanan Leyla ananın yaktığı bu ağıtları asla unutmayacağız.

Yasımızı belki sonra yine yaşarız. Bu hafta yazımda deprem anında ve sonrasında birçok kişi ve kurum ile temas halinde olmaya çalışırken dikkatimi çekenleri paylaşacağım. Tarihin şu anında not kalsın!

-Birçok kentte 3. Günde bile arama kurtarma faaliyetleri başlamadı. Felaket anında hissedilen tek şey şok ve çaresizlikti.

-Özellikle Hatay, Adıyaman, Malatya ve Maraş illerinde Herkesin dilindeki soru şu  “Devlet nerde?” sahi AFAD saat 4.19’da ki depremi rapor ettiği halde üç gün neredeydi? Kızılay neredeydi?

-Halen enkaz altında canlar varken, ulaşılmayan köyler varken, insanlar başını sokacak çadır bulamazken birileri şimdiden yeni binaları kime ihale verelim derdine girmiş.

-Bütün eleştirilere rağmen çadır kurulan alanların yeri değiştirilmediği gibi salgın hastalık korkusu yayılmış durumda.

- Tahliye edilen binalarda kalanlarla ilgili henüz bir çalışma yapılmamış. Fırsatçı ev sahiplerine dur demeliyiz. Bunları teşhir etmeliyiz.

Bütün bunların yanı sıra özellikle Diyarbakır’da yaşatılan dayanışma örneği sivil toplumun öncülüğü minneti ve takdiri fazlasıyla hak etti. Sabahın ilk ışıklarında bir araya gelen kentin birçok sivil toplum kuruluşunun temsilcilerinden oluşan ‘Kent Koruma ve Dayanışma Platformu’, anında bir kriz masası oluşturarak toplanma noktaları, hastaneler, trafiği kontrol altına alıp yerinde yönlendirmeler yaptı. Hızlıca koordinasyon kurarak dayanışma neymiş gösterdiler. Seferber olan halk da kendi yaralarını kimseye ihtiyaç duymadan sarabileceğini bir kez daha anlamış oldu. Kentteki bazı kafe, restoran, özel okul gibi birçok mekan da yine halka gönüllerini açarken kentteki bir çok gönüllü de diğer illere dayanışma amacıyla gidip gelmektedir. Toplumsal dayanışma halen devam ediyor. Dayanışma iyileştirir. Umarım bir an önce iyileşiriz.