Önümüzdeki günlerin en çok konuşulacak ve belki de komisyonlar kurularak ciddi ciddi araştırılması gereken konusu olacak intiharlar.

Diyarbakır açısından sadece değerlendireceğim konuyu.

Memleketteki intiharlar, son 6 aydır artış eğiliminde.

Silvan, en çok intihar yaşanılan ilçeler arasında.

Peş peşe ölümlerin yaşandığı bu ilçeye en son 18 Kasım 2020 tarihinde gitmiştim.

O dönem Eylül-Ekim 2020 tarihleri arasında; yani son iki ayda 7 kişi intihar etmişti.

O günden bugüne 4 gencimiz daha yaşamına son verdi.

Geçmiş yıllarda Diyarbakır’ın ticaret merkezi olarak anılan, hali vakti yerinde olan bu ilçede gençler, “gelecekten bir beklentim kalmadı” diyerek yaşamına son veriyor artık!

Henüz gençliğinin baharında yaşamına son veren 26 yaşındaki Dindar Gür’ün babası Müfit Gür ile buluşuyorum.

Kendisi bir lokantada çalışıyor. Asgari ücretle yıllardır 7 çocuğuna baktığını anlatıyor.

Oğlu Dindar’ın intihar eşiğine nasıl geldiğini anlatıyor sonra Silvan’daki durumu özetlercesine;

“İntihar eden oğlum büyük haksızlığa uğradı. 2015 yılında bekçilik sınavını kazandı. Daha sonra iki mülakatı da geçti ama silah alımına çağırmadılar. Bunu sormak için gittiğim dönemin emniyet müdürü ‘bu olayı kurcalama seni yok ederim’ dedi. Oysa ki ben babaydım ve oğlumun işe alınmama sebebini bilmem en doğal hakkımdı. Oğlum bir suç işlemişse, hırsızlık yapmışsa bunu bana söylemeleri gerekmez miydi? Benim oğlum AK Parti üyesiydi ve bugüne kadar karakol yüzü görmemişti.

Bu olaydan sonra sürekli ‘hakkım yenildi’ diyen oğlumun psikolojisi bozuldu. Tedavi görüyordu bir süredir. İŞKUR üzerinden bir iki kez 6’şar aylık iş çıktı kendisine. Çalıştıkça mutlu oluyordu. İş bittikten sonra yeniden psikolojisi bozuluyordu. Benim oğlumun ölümüne sebep olan 2015-2016’da Silvan’da emniyet müdürlüğü yapan kişidir. 25 Ekim akşamı eve gelmeyince polise ve savcılığa durumu bildirdik. 28 Ekim’de cesedini Malabadi Köprüsü’nün altında bulduk.

Sizin aracılığınızla Sayın Cumhurbaşkanı’ma seslenmek istiyorum. Ben de AK Parti üyesiyim; siyaseten bir karşılık veya beklenti olmadan söylüyorum. Gençlerimize sahip çıkın. Torpille işe almalara son verin. İŞKUR ne için var. İşsiz olanlara öncelik vermesi gerekmez mi? Silvan’da açlık var, yoksulluk ve işsizlik var. Bu gençlere sahip çıkın. Benim canım yandı, başka evlatlar da canına kıymasın.”

Baba Müfit Gür’ün son sözü “Gençlere sahip çıkın, başka evlatlar da canına kıymasın”dı.

Bu sözün üzerinden 4 ay geçti.

Kimse bu konuya el atmadı.

4 can daha toprağa düştü…

Bu olaylar ne yazık ki artıyor.

Geçen hafta Diyarbakır merkezde aynı kaygılarla 27 yaşındaki İbrahim Özmal, dün de 22 yaşındaki Şeyhmus Turfan yaşamına son verdi.

Bir de yanıbaşımızdaki Şanlıurfa’da da durum vahim. İki hafta içinde tam 9 kişi intihar etti.

Yüreğimizi yakan bunca olaylar karşısında daha ne kadar duyarsız kalınacak.

Daha başka ölümler yaşanmadan gençlere sahip çıkalım…