Onlar! Doğduklarında babaları çok sevinmeyen, 6 yaşına gelince okula gönderilmelerinde bile tereddütte düşülen, ergenlik çağına gelince fikri bile sorulmada kendilerinden yaşça çok büyük olan veya sevmediği bir adamın kollarına gönderilen, evlendikten sonra ailesi tarafında hiçbir mirastan faydalandırılmayan, evlendiği kişinin adeta esiri olan, kişiliğini tam oturtamadan boyunca çocuklara sahip olan, kısacası doğunun kadınları…
Çağ atlamış medeni ülkeleri bir tarafa bırakalım. Ülkemizde batı illerimizde bile kadın toplumda hak etiği değeri görüp, istediği mesleğe sahip olabilmek için gerekli bütün olanaklara sahipken, bölgemizde maalesef kadın hiçbir şeyi seçme hakkına sahip değil; peki neden?
Çünkü toplumuzun bu denli geri kalmasında en büyük etken olan eğitimsizlik, birçok alanda olduğu gibi, kadın hakları konusunda da etkisini göstermiştir.
Özellikle kızların eğitimi konusunda ebeveynlerdeki ilgisizlik ve isteksizlik onların toplumda veya iş alanında hep ikinci planda kalmalarına ve de ideallerinden uzak kalmalarına, ‘kaderlerine’ boyun eğmelerine neden olmaktadır!
Dünyanın hiçbir dininde, hiçbir mezhebinde ve hiçbir felsefesinde kadın, toplumumuzda olduğu gibi bir ikinci sınıf vatandaş muamelesi görmemiştir.
Peki, bizim bir dinimiz, bir mezhebimiz ve hiçbir felsefemiz yok mu ki kadına ikinci sınıf muamelesi yapıyoruz?
Bu soruya cevap, ‘elhamdülillah Müslüman’ız’. Müslümanlık bu mu ey gericiler?
Müslüman’ız diyoruz ama İslamiyet’te cennet annelerin ayakları altındadır hadisini hatırlamayan Müslümanlardanız, yani eşitlikçi, demokratik, çağdaş düşünen toplumlardan geri olduğumuz gibi dinimizin bile bu çok zaruri vecibesini maalesef yerine getirmiyoruz.
Kadınların önemli sorunlarından bazıları; nikahsız beraberlikler, imam nikahı ile yapılan evlilikler ve kumalık. Şiddet, namus cinayeti dediğimiz kadın cinayetleri, ekonomik zorluklar ve emeklerinin sömürülmesi de kadınların yaşadığı sorunlardan. Hangi dernek, hangi kuruluş hak arama konusunda kadınları bilinçlendirebildi...
Kadınların karşılaştığı en büyük sorunlardan biri, boşanma. Bu talepte bulunan kadınlar genelde şiddet gören kadınlar. Şiddete bir son vermek istiyorlar. Bazı koruma tedbirleri var, ancak kadınların kendilerini güvende hissetmeleri konusunda sıkıntı var. Şiddet gören kadını boşanmayla güvene kavuşturamıyorsunuz. Sonrasında onu korumanız gerekiyor. Kadınların uzun süre sığınabileceği kamusal bir merkez yok. Kadın, devlet tarafından korunmalı ki ayakları üzerinde durabilsin.
Yine boşanmanın önüne geçen en büyük engel ekonomik sıkıntılar. ‘Tek başıma nasıl yaşayacağım, kim bana bakacak, en iyisi katlanmak` diye düşünüyor kadınlar. Kadın; şiddete maruz kalmış, insanlık dışı muamelelerle yüz yüze gelmiş. İsyan etse bu baskıdan kurtulabilecek mi? Hayır, kurtulamayacak, üstelik bunun bedelini büyük ihtimal canıyla ödeyecek, ne korkunç son! Güneydoğu'da kadın olmak zor… 8 Mart Dünya emekçi kadınlarımızın gününü kutluyorum saygılarım…