Size bugün bir meyveden söz edeceğim. Evet bir meyve ve yüksek rakımlı bölge coğrafyasında kendiliğinden bahar aylarında göğeren bir meyve. Ayrıca kimileri, kimi meyvelere “cennet meyvesi” filan dese de asıl cennet meyvesi bu! Çünkü ilk ölümlü insanın bu meyvenin tohumundan türediğine inanılıyor da ondan.
Coğrafyada “Şanidar bitkileri” olarak telaffuz edilen ve Kürtçe’de Şaneder olarak bilinen Irak Kürdistan’ının Bradost dağlarındaki şanidar mezarlarından 65 bin yıl önce gömüldüğü kanıtlanan neandertellerle çıkanlar; civanperçemi, kanarya otu, gülhatmi, peygamber çiçeği, ebegümeci, deniz üzümü ve diğerleri.
Bugünlerde “Neandertellerin Sırları” ismiyle Netflix’te yayınlanan bir belgesele de konu olan filmde de izlemek mümkün dönemin ritüellerini. İşte şimdi gelelim o efsunlu bitkiye…
Her bahar, özellikle yeni yılın hayata merhaba dediği ilk gün sayılan 21 Mart Newroz günü sonrası doğanın verimkâr bitkileri toprağın bağrını delip fışkırmağa, göğermeğe başlar. Sayıları da adları da hayli çoktur o envayi çeşit bitkinin.
Bunlardan en kayda değenidir Işkın ya da Kürtçe adıyla Ribêz. Ona bir yakıştırma olarak da Kürt muzu, ya da yayla muzu da derler. Ekşimsi ve kivi tadı vardır. Halk arasında yaygın kanıyla şifa olduğuna yürekten inanılır. Bu yönüyle tıbbi aromatik bitki kategorisindedir de!
Ribêz’in asıl hikâyesi şudur ki dünya dediğimiz yerin ilk ölümlü insanla tanışmasının kaynağıdır o bitki ya da meyve!
Mitolojide, Zerdüşt inancında İyilikçi Ahura Mazda’nın yarattığı ilk insan “Keyumers,” kötülükçü “Ehrimen” tarafından öldürülünce; Keyumers’in cesedinin kalıntılarını güneş kırk yılda tohuma dönüştürür arıtır ve o tohumdan Ribês filizlenir.
İşte o filizden ilk ölümlü kadın ve erkek Meşyane ve Meşye dünya yüzüne gelmiş olur.
O gün bu gündür Kürt coğrafyasında Ribêz’in kutsiyetine inanılır, ilk insandan gelen ve her daim insana dair olan diye…