14 ve 28 Mayıs 2023’de cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimi yapıldı. Muhalefetin, Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti iktidarını devirmek için yıllar öncesinden CHP’nin öncülüğünde ve İYİ Parti’nin katılımı ile başlattığı hareket, kısa sürede genişleyerek 6’lı masaya dönüşmüş, yapılan çalışmalar seçmene umut vermiş ve ‘bu kez olacak’ dedirtmiştir.
Ancak gelin görün ki muhalefet partilerinin liderlerinde finişe doğru olası iktidar pastasından daha büyük pay almak isteği ego savaşlarının başlamasına neden oldu. Karşı taraf ise iktidarını devam ettirmek adına en küçüğe bile pastadan hakkından büyük pay verildi, egolar bastırıldı ve olası karmaşa ilk baştan engellendi.
Sonuç hepimizin malumu… 14 ve 28 Mayıs’ta rolünü iyi oynayan AK Parti ve lideri Recep Tayyip Erdoğan iktidarına devam etti. Kemal Kılıçdaroğlu liderliğindeki CHP ve muhalefet partileri kaybetmekle kalmadı adeta tarumar oldu ve halen de bellerini doğrultmuş değiller.
Önümüzde Mart 2024’de yapılacak olan yerel seçim var. 14-28 Mayıs 2023 seçimleri tamamlanır tamamlanmaz Cumhurbaşkanı ve AK Parti Lideri Recep Tayyip Erdoğan gözünü yerel seçime özellikle muhalefet yönetimindeki başta İstanbul olmak üzere büyükşehirlere dikti. Muhalefete baktığımızda ise halen kaybetmenin şokunu özerlerinden atamadıklarını ve liderlik kavgasına giriştiklerini görüyoruz.
Burada liderin önemi bir kez daha ortaya çıkıyor. Liderlik öyle kolay şey değildi. Herkes lider olamaz. Dünyanın yakın tarihine baktığımız iyi veya kötü tarihin akışını değiştiren çok büyük liderler bulunuyor.
Mesela Mustafa Kemal Atatürk; Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusudur. Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk cumhurbaşkanı olan Atatürk, tüm uluslara örnek teşkil etmiş devrimci, teorisyen, siyasi ve askeri bir liderdir.
Mesela Adolf Hitler; Teorisyen bir devlet adamı ve Nazi Almanyası lideri olan Adolf Hitler, Polonya'yı işgal ederek 2’nci Dünya Savaşı'nı başlatan ve Yahudilere karşı soykırım gerçekleştiren siyasi liderdir.
Mesela Fidel Castro; Che Guevara ile birlikte Küba Devrimi gerçekleştiren Küba'nın efsanevi Marksist devrimci lideridir. Castro, Küba başbakanlığı, devlet başkanlığı ve Küba Komünist Partisi birinci sekreterliği görevini yaptı ve uluslararası alanda oldukça önemli bir rol oynadı.
Mesela Winston Churchill; 2’nci Dünya savaşı sırasında ABD Başkanı Franklin D. Roosevelt ile kurmuş olduğu başarılı ilişki onun 20’nci yüzyılın en etkili devlet adamlarının arasında olmasını sağladı. Dünya savaşından sonra Avrupa konseyi ve NATO örgütlerinin kurulmasında oldukça önemli rol oynadı.
Mesela Kadı Muhammed; Kürt lider, devlet adamı ve Mahabad Cumhuriyeti'nin kurucusudur. İran Kürdistan Demokrat Partisi'nin başkanı olarak siyaset yapmıştır. Kürtlerin ilk cumhurbaşkanıdır.
Mesela Mahatma Gandhi; Hindistan Bağımsızlık Hareketi’nin öncü lideri, dünyayı etkilemiş olan sivil itaatsizlik formunun mimarıdır. 20’nci yüzyılın önemli aktivistlerinden olan Gandhi, şiddet içermeyen eylemleri ve ölüm oruçları ile İngiltere'ye istediklerini kabul ettirdi ve Hindistan halkının özgürlüğünü almasını sağladı.
Mesela Nelson Mandela; Güney Afrika Cumhuriyeti'nin Nobel Barış ödülü sahibi, ayrımcılık karşıtı aktivisti ve ilk siyahi cumhurbaşkanıdır. Güney Afrika'ya özgürlük getiren isim olan Mandela hakkında Güney Afrika halkı şu şekilde söyler; ‘Mandela olmasaydı, Güney Afrika'da demokrasi diye bir şey olmazdı.’
Mesela Francisco Franco; İspanya'nın iç savaşı sırasında milliyetçi güçlere liderlik eden Franco savaşın bitmesiyle ülkeyi tam 36 yıl diktatörlükle yönetmiş bir devlet adamı ve liderdir.
Bu liderlerin profiline baktığımızda öyle veya böyle 20’nci yüzyıla damga vurduğunu görüyoruz. İyisiyle kötüsüyle her şeyi kendilerine göre ülkelerinin geleceği için yaptıklarını söylüyorlar.
Ya bizdeki liderlere baktığımızda önceliğin postta yani kendilerinde olduğunu görüyoruz. Yerel seçime giderken özellikle muhalefet liderlerinin nasıl kıvırdıklarına şahitlik ediyoruz.
Bunların başında ise son günlerde İstanbul ve Ankara’yı kaybetmeyi göze alan ve CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu yerden yere vuran Meral Akşener'i geliyor. Aynı Akşener, daha önce ‘Herhalde ölünceye kadar Kılıçdaroğlu'na şükran duyacağım. Ben sülaleme Sayın Kılıçdaroğlu’nu vasiyet ettim. Çocuklarıyla beraber vasiyet ettim. Siz sahip çıkamaz başlarına bir şey gelirse bendedir, bizdedir’ demişti.
Diğer liderleri tek tek değerlendirmeye gerek yok. Onlarında Akşener’den aşağı kalır tarafı bulunmuyor.
2024 yerel seçimine giderken bir kez daha liderlerin ne kadar önemli olduğunu görüyoruz. Lider olmak öyle kolay değil. Her ne kadar dünya genelinde bu konuda tartışmalar devam etse de bizdeki tabir ile ‘Lider olunmaz lider doğulur.’
Sevgiyle kalın.