Bugün sizlere serbest piyasanın fiyatlar üzerindeki etkisini ve yarattığı uçurumların bizim cebimize nasıl yansıdığını yazmak istedim. Serbest piyasa ekonomisinde hükümet fiyatlara müdahale etmez, ürün veya hizmetin fiyatı satıcı ve alıcı arasında belirlenir. Tüketici ise istediği satıcıdan hizmet veya ürünü alır.
Rekabetçi bir anlayışa sahip olan serbest piyasa aynı zamanda arz-talep ilişkisine dayalı bir sistemdir. Türkiye serbest piyasayla 1980’de tanıştı. Süleyman Demirel, 1979 yılında Başbakanlık müsteşarlığında göreve getirdiği Turgut Özal'a yeni bir ekonomik istikrar programı hazırlamasını istedi. Turgut Özal’ın hazırlayıp düzenlediği değişiklikler “24 Ocak Kararları” olarak Türkiye ekonomisinin tarihine geçti.
Çok basit bir örnekle serbest piyasa; kilosu 400 TL olan çayın bir bardağını kahvehanede 10 TL’ye içerken, başka bir kafede 80 TL’ye, hatta On Gözlü’de bir demlik çay bin TL’ye içmektir. Bu örneği bizzat yaşadım. Diyarbakır’ın lüks sayılan semtlerindeki herhangi bir kafeye oturduğunuzda karşılaşacağınız fiyat bu. Hizmet kalitesi, mekan farklı olsa da çay her yerde çaydır.
Bir bardak çay ofis semtinde de 75 metrelik yolda da fiyatı aynı olsun demiyoruz. Ama fiyatlar arasında bu kadar uçurum olması gerçekten şaşırtıcı. İşletme aldığı 1 kg çay ile en az 300 bardak çay elde edebilir. Bardağını 80 TL’den hesaplarsak, 1 kg çay ile bir personel maaşından fazlasını kazanır. Tüm işletmenin yükü müşterinin bir bardak çayından çıkarılmamalı.
Ben bir bardak çaydan dem vurdum. Bu durum beni çok rahatsız ettiği için dile getirmek istedim. Tabi ki günlük hayatın her alanında fiyat farklarını görebiliyoruz. Örneğin; marketlerdeki fiyat farkları 3/5 TL olduğu için hepimiz bir şekilde kendi bütçemize uygun seçenekleri değerlendiriyoruz.
Serbest piyasanın iyi tarafı kâr arayışında olan üreticilerin daha fazla üretmesi ve çalışması. Yeniliği arayan ve ekonomik gelişmeyi sağlayan bir model olmasıdır.
Dezavantajları ise; Rekabet iç güdüsüyle hareket edildiği için bir taraf kazanırken bir taraf kaybeder. Piyasada durgunluk, tekelleşme ortaya çıkar. Zenginliğinde fakirliğinde en uçlarda olmasına neden olan serbest piyasada gelir eşitsizliği ve sosyal statüler ortaya çıkar.
Yukarıda da yazdığım gibi serbest piyasa fiyatlar arasında uçurumun en net görüldüğü ekonomik modeldir. Rekabetin çok güçlü olduğu bu sistemde işletmeler tüm kaynaklarını kullanabilir, yani marifetlerini gösterebilirler. Çünkü hükümet fiyatları belirlemez, sadece denetimi yapabilir.
Serbest piyasa modelini birçok ülke benimsemiştir. Serbest piyasa ekonomisinin de diğer ekonomik modeller gibi riskleri, olumlu ve olumsuz sonuçları elbette vardır. İyi bir düzenleme ve denetimle hayata geçirilirse serbest piyasa ekonomiye can olur.