Günaydın Türkiye.
Günaydın sevgili Okurlarım.
Aklımın almadığı iki şey var.
Son günlerde düşünüp dururum. Ama bir türlü anlamlandıramıyorum.
Örnek mi?
Yazayım;
Son günlerde,
Din denince neden akla hemencecik kadın ve içki geliyor. Halbuki bana göre bu ülkenin asıl sorunu; hırsızlık, yolsuzluk, adaletsizlik hatta genelde ahlaksızlık değil midir?
Neden öncelikle bu sorunlar dile getirilmiyor. Çözüm için çareler araştırılmıyor.
İçki ha içki, kadın ha kadın… Tekraren söylüyorum ülkenin birincil sorunu bu değil.
Bu da bir sorun olarak görülebilir. Ancak öncelenen sorun bu değildir.
Özellikle öncelenmesi gerekli sorunlar;
Hırsızlıklar,
Yolsuzluklar,
Adaletsizlikler,
Hatta siyasi ahlaksızlıklar…
Hiç bunlardan dem vurulmuyor.
Hatta içki ve kadın öncelenerek perdeleniyor.
Yetmedi bir başka absürt iddia;
İlanlarda, çalışacak işçi bulamıyoruz, diye yazıyor.
İşverenlere sesleniyorum;
İşçi arıyorsanız, öncelikle işçinin hakkını vermeyi deneyin.
İşçiler işe mutsuz, moralsiz ve motivasyonsuz geliyor. Gelenler de sırf zorunlu oldukları için geliyorlar. İsteksiz bir şekilde geliyorlar.
Çünkü yettiremiyorlar. Verdiklerinizle doymuyorlar. Haklarının yenildiğinin farkındalar.
İş isterken Avrupa, ABD standartlarında istiyorlar. Ama maaş ve sosyal haklara sıra gelince Afrika standartlarını uyguluyorsunuz.
Krizi bahane edip üç kişilik işi bir kişiye yüklüyorsunuz.
En büyük hırsızlık emek hırsızlığıdır.
Sakın sağda solda “ çalıştıracak eleman bulamıyoruz, gençler iş beğenmiyor.” Gibi söylemlerde bulunmayın.
SGK’yı deneme süresi diye yatırma,
İlk iki hafta hatta bir ay izinsiz çalıştır,
Zamanında maaş verme,
Ondan sonrada çalıştıracak işçi bulamıyoruz diye yakın.
4857 sayılı kanununa göre haftalık çalışma süresi 45 saattir.
En düşük maaş asgari ücrettir.
Sigorta işçinin işe girdiği gün ve saatte başlar.
Deneme süresinde bile SGK ödenmek zorundadır.
Resmi tatillerde ve bayramlarda çift yevmiye, fazla çalışılan her saat için mesai ödenir.
Siz işçi ararken bunları yazıyor musunuz? Yazsanız bile işe başlayan kişiye bunları uyguluyor musunuz?
Gözümüz aydın!
Denetimli Serbestlikle; katiller, tecavüzcüler ve uyuşturucu satıcıları örtülü afla bırakılıyor.
Daha ne yapsın adamlar…
Sakın siyasilere yer ayarlanıyor demeyin…
&
Şaka bir yana…
Hiç kimseyi öldürmedim.
Hiç kimseye tecavüz etmedim.
Hiç kimseye uyuşturucu satmadım; demiş adamın biri.
O zaman sen de benim gibi ne halt etmeye geldin dünyaya be kardeşim.
&
Kirveme öğütler
Kirvem;
Demokrasi;
Hiç kimseye,
Başkalarının haklarına,
Başkalarının canına,
Başkalarının malına,
Emeğine,
Başkalarının bedenine saldırma özgürlüğü vermez.
&
Ve siz okurlarıma beğeneceğinizi umduğum bir şiirim
KİMSE YALNIZ KALMASIN
Türküler dinlerdim
Yalnızlık üzerine yakılmış.
Şiirler okurdum,
Yalnızlıktan söz eden.
Şarkılara kulak verirdim,
Yalnızlık üzerine.
Affedersiniz, gülerdim.
Hiç böyle şey olur mu derdim.
Sen misin bunu diyen.
Al sana hem de en alasını.
Bu felek de çok acımasız
Yani, sadece güldüm, ne olmuş.
Bence yaptığı çok ayıp,
Böyle mi yapılır,
Yapayalnız mı bırakılır.
Demek insan yapayalnız kalırmış;
Hem de koca bir metropolde,
Panayırda,
Sergide,
Fuarda,
İğne atsan yere düşmez bir yerde,
Yalnız olmak nedir bilir misin?
Seni bilmem ama ben öğrendim.
Yaşadım.
Yalnızlık çok kötü bir şey…
Kimse yalnız kalmasın.
&
İyi bir hafta geçirmeniz dileğiyle.
Dostça kalın.