HDP kurmaylarının açık bir şekilde destek verdiği Millet İttifakı ile müstakbel adayı CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu hamleleri bir dizi soruları da gündeme getirmiyor değil. HDP 6’lı Masa’nın neresinde? Özellikle bir kritik soru olan bu sorununcevabının netleşmesi gerekmiyor mu? Diye sormamız gerekiyor.
Daha Önce Ahmet Türk, Sayın Kılıçdaroğlu’nu destekledi. Şimdi de Selahattin Demirtaş destek verdi. Bakın son olarak cezaevinde tutuklu bulunan ve her sözü neredeyse HDP’nin gerek genel anlamda siyasi stratejisini gerekse Türkiye tarihinin en kritik seçimi olarak kabul edilen 2023 seçiminde HDP’nin tutumuyla ilgili sarfettiği sözlerle Selahattin Demirtaş neler söylemiş:
Mesajının Kılıçdaroğlu’na öncülük yapma çağrısı olduğunu ifade eden Demirtaş, “Yürü Emek ve Özgürlük İttifakı! Yürü Sosyalist Güç Birliği! Yürü Millet İttifakı! Yürü Bay Kemal! Yan yana yürüyün. Birleştirin, barıştırın ve yeniden inşa edelim, yıkılan bu ülkeyi. Başka çaremiz yok, başaracağız." diyerek derhal seçime gidip bu çetelerden kurtulmanın şartlarının olgunlaştığının altını çizdi.
Artık HDP’nin de Adayı Kılıçdaroğlu
Selahatin Demirtaş da ‘Bay Kemal’ diyerek Cumhurbaşkanı recep Tayip Erdoğan’ın CHP Lideri için sıklıkla kullandığı ‘Bay Kemal’nitelemesi ile Altılı Masa’ya talimat andıran rota çizici bazı kavramlar kullandı. Yürüyün, birleştirin ve barıştırın diyerek masa üzerinde HDP’nin siyaseten ağırlığını hem hatırlattı hem hissettirdi Demirtaş.
HDP’nin yüzde 10’u aşan siyasi gücü elbette bu seçimde olduğu gibi her seçimde belirleyici olacağı bir gerçek. Hal böyle olunca masanın bugün her zamankinden daha fazla HDP’nin oylarına ihtiyacı vardır.
Bir gerçek daha var ki heterojen olmakla beraber HDP’nin aldığı Kürt oylarının karakteri sekülerdir. Bu niteliğiyle CHP’nin aldığı oylara benzemektedir. Bu yönüyle HDP Kılıçdaroğlu’na verdiği destek ile onun adaylığı hali hazırda yüzde 35 bandına ulaşmış gözüküyor. Tabi bu durum Kılıçdaroğlu’nun adaylığına her zaman şerh koyan Akşener ve İYİ Partisini güç durumda bırakmaktadır. Önümüzdeki günlerde Kılıçdaroğlu’nun adaylığının açıklanmasına Akşener’in de destek vermek zorunda kaldığı gerçeğinin belirleyici siyasi gücü elbette ki HDP’nin oyları olmuş olacaktır.
O halde diyebiliriz ki hem KIlıçdaroğlu’nun adaylığının kesinlik kazanmasında hem de Akşener’in kabullenmek durumunda kalmasının sebebi HDP oylarıdır. Yine diyebiliriz ki, artık CHP Lideri HDP’nin de adayıdır. Bundan geri dönüş olacağını düşünmek çok zor artık.
Akşener Ne Yapacak?
HDP, adeta 6’LI Masaya maya çalıyor. Mayası da tutacak gibi. Bu işten Akşener rahatsız. Bu durumda tabanı muhafazakar olan ve CHP liderinin adaylığına ‘Kazanacak Aday’ şerhi ile açık açık karşı çıkan Akşener acaba ne yapacak? Kamuoyunda merak edilen sorulardan belki de en önemli olanı budur.
İki seçenek var; Ya masadan çekilecek, ki bu çok zor, ya da tıpış tıpışKılıçdaroğlu’nun adaylığını kabul edecek. HDP’nin bu kadar açık destek verdiği, ki bu destek kamuoyuna göre PKK kokan bir destek olarak kanaat edilmektedir, Kılıçdaroğlu’na karşı İYİ Parti tabanının tutumu sandığa nasıl yansıyacaktır? Bu konuda hem İYİ Parti kurmaylarının kaygısı hem de siyaset bilimcilerinin kanaatleri vardır. Bunlar da yabana atılacak argümanlar değildir elbette. Bu argümanlar gerçek çıktığı taktirde, hem Kılıçdaroğlu’nun seçilememesi söz konusu olabilir hem de İYİ Parti siyaseten çok zayıflayabilir hatta önümüzdeki yıllarda ana muhalefet partisi olabilme konumunu ve şansını kaybedebilir.
HDP’ninKılıçdaroğlu’nu Açık Desteklemesinin Altında….
HDP siyaset yapmaktadır ve elbette Türkiye siyasetinin kapsamında yapılan siyasi faaliyetlerin içerisinde yer alma hakkına sahiptir. Hiç şüphesiz bu faaliyetlerin en temel olanı seçimlerdir. Bu nedenle HDP cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde aday da çıkarabilir bir aday da destekleyebilir. Seçim sürecini analiz eden HDP kurmayları hali hazırda kendi adayını çıkarma seçeneğini saklı tutmak kaydıyla ortak aday tutumunu daha da güçlendirmiş görünüyor. Bu adayın da CHP Lideri kemal Kılıçdaroğlu’nun olmasını makul görüyorlar.
O halde şu soruyu sormakta yarar vardır: Peki Kılıçdaroğlu ile bir siyasi pazarlık var mıdır? Var olduğu biliniyor ama içeriğini ne kadar açıklayabilecekler veya açıklamak makul mu? Bunu bilemeyiz. Ama bize göre HDP Kılıçdaroğlu’ndanHDP’nin masaya dahil etmesini ve bunu açıkça savunmasını yapmasını isteme hakkına sahiptir. Unutulmamalıdır ki, siyaset cesaretle yapılır, popülizm ile değil.
Masada açık bir şekilde yer alan bir HDP hem siyaseten daha meşru hale gelecektir hem de üzerindeki bazı şüphelerin giderilmesi mümkün olabilecektir.
Saygıyla…