Yasakta ısrar kazandırmaz!

Kürt dili, varlığı 5000 yıl öncesine dayanan ve özünü kaybetmeden günümüze kadar ulaşmış, Dünya’nın en eski ve zengin dillerinden biridir.

Abone Ol

168 dil arasında 918 bin 123 kelime haznesi bulunan Kürtçe, dünya sıralamasında sekizinci sırada yer alıyor. Kürt dilini diğer dillerden ayıran bir diğer özelliği ise ülkeyi bölebilecek bir dil olması(!) 
Türkiye farklı kültürlerin, ırkların yıllardır bir arada yaşadığı bir ülke olmasına rağmen Kürtçeyi bir türlü benimsemeyi başaramamıştır. Hükümetin geçmişte uyguladığı yanlış ve ayrıştırıcı politikalar da buna zemin hazırlamıştır. Geçmişte Kürtçe konuşulmasını yasaklarla engelleyerek, bir halkı ve dilini asimile edebileceğini zannederken, bir yandan da aslında o halkın diline daha da sahip çıkacağını düşünememiştir. 

Daha önce ‘Kürtçe’yi pînelemek’ adlı yazımda Kürt diline olan tahammülsüzlüğü dile getirmiştim. Fakat Kürtçe uyarı yazılarının silinmesi üzerine ben de bu kentte yaşayan, oy kullanmış Kürt bir vatandaş olarak rahatsız olduğum bu konuyu başka bir boyutuyla tekrar yazmak istedim.
Biliyorsunuz ki; Diyarbakır, Mardin, Van ve Batman illerinde belediyeler yaya yollarına “pêşî peya/önce yaya” ve “hêdî/yavaş” yazıları yazmıştı. Bu yazılar çok kısa sürede valilik talimatıyla silindi. Belediyeler trafik uyarılarını yollara tekrar yazdı ve yazılar İçişleri Bakanlığı talimatıyla tekrar silindi. 

Bu kısır döngü devam ederken, hükümetin, “Kürtçe yasağını Türkiye’de biz kaldırdık” ifadesi günlerdir aklımda. 
Ortada kaldırılmış bir yasak varsa o yazılar neden silindi? 

Son seçimlerde bile propagandasını Kürtçe yapan iktidar, bugün neden bu dilde yazılan yazıları sildi ve silmeye devam ediyor?

AK Parti, MHP ile ittifak içindeyken yeniden Kürtçeye yönelik bu akıl almaz tutum neden yine sahneye konuluyor?

Eski Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, kurucuları arasında yer aldığı AK Parti’nin tutumunu tasvip etmediğini belirtirken, bir de şöyle açıklama yaptı:
“Cumhuriyetin kuruluşundan beri devletin resmi politikaları maalesef Kürtlerin reddedilmesi, inkâr edilmesi ve asimile edilmesine dayanıyordu. AK Parti programından başlamak üzere bu meseleye daha insani bir yaklaşımla yaklaştı. 15 yıldan beri bu yazılar hiçbir zaman problem olmadı” dedi. 
AK Parti kendi tabanından bile bu konuda eleştirilip, destek görmezken, bakalım tercihi Kürtler mi olacak yoksa MHP’mi?