Ait hissetmek insanın temel ihtiyaçlarından birisidir. Doğamız gereği hepimiz bir topluma, bir kültüre, bir gruba veya bir insana ait olma arayışındayız.
Doğumdan itibaren aidiyetlik bir içgüdü olarak harekete geçer. Bu içgüdü sayesinde ilk olarak bize bakım veren kişiye, bakım verilen ortam ve çevreye uyumlanırız. Bu sayede de hayatta kalma ve hayata devam etme şansımızı arttırırız.
Ait hissettiğimiz bir yerde daha rahat uyur, daha motive çalışırız. Sevdiğimiz kişiler içinde hayata tutunur onlar için çalışır çabalarız. Hatta bazen o kadar çok sevip o kadar çok ait hissederiz ki gözümüz hiçbir şeyi görmeden her şeyi feda edebilecek boyuta geliriz.
Ait hissedilen şeye maruz kaldığımızda durum koşul ne olursa olsun daha konforlu ve daha güvenli hissederiz.
Aidiyet kavramı insanın evrimleşmesinden giyim kuşamına, konuşmasına, kuracağı ilişkilere kadar yansır. Kişiliğin şekillenmesinde de rolü bulunmaktadır.
Biriyle ilk tanışıldığında “memleket neresi?Hangi takımı tutuyorsun?”
şeklinde sorular ile kişinin ait olduğu kültürü, karakter özelliklerini analiz etmemizi de peşinde getirmektedir.
Yabancısı olduğunuz bir ülkede kendi anadilinizi konuşan birini duyduğunuzda hemen kulak verip etkileşim kurma isteği gelebilir. Çünkü ait hissetmediğiniz bir yerde ait hissettiğiniz bir şeyin izini bulmuşsunuzdur.
Aidiyetlik benlik algısı içinde önemlidir. Benlik/kendilik kavramında eksiklik yaşayan birisi ait hissetmekte zorluk yaşayabilir. Aidiyetliği kuramamış biri de olumsuz duygulara ve zorluklara karşı daha savunmasız olur. Köksüz bir ağaç gibi savrulup durur. Her şey yolunda gittiğinde bile içinde bir boşluk hisseder. İçinde tanımlayamadığı bir eksiklik ve nedensiz görünen bir eksiklik hissine kapılır. Bu eksiklik beraberinde olumsuz duygu durumlarla birlikte anksiyete, depresyon gibi birçok problemi getirebilir.
Ait hissetmek kişinin kendi evinde olması gibidir. Koşul her ne olursa olsun konforlu ve huzurlu olmaktır. Ait hissetmek kök salabilmek ve bir kardelen çiçeği gibi tüm koşullara rağmen çiçek açabilmektir. Bazen gerçek bir ev, bazen bir nesne, bazen bir şehir, bazen de bir insan ait hissettirir.
Evinizde hissedebileceğiniz yerlere, anlara, kalplere denk gelsin yürekleriniz.