Son iki ay içerisinde daha önce Diyarbakır’da tanık olmadığımız tuhaf saldırılara tanık olduk.
Aslında 1990’lardan bu yana ilk kez desek daha doğru olacak.
Önce Kayapınar İlçesi’ndeki TEMA Park’ta Swing Amed Dans Tiyatrosu üyelerinin buluşmasına “Tekbir” getiren bir grup tarafından saldırı yapıldı.
Aynı süreçte İsrail katliamlarını gerekçe gösteren benzer grubun, bazı işletmelere baskınları gerçekleşti.
Daha sonra havuzlu sitede bir kadının ‘fuhuş yapıyorsunuz’ diyerek, sitedekileri tehdit ettiği ve kadınların havuza girmesini engellediği görüntülerini izledik.
Tüm bunlar yetmezmiş gibi Sur İlçesi’ndeki üç mekân, üç hafta içinde önce tehdit edildi, ardından kurşunlandı.
Tehdit varsa kim veya kimlerin yaptığı bellidir. Bireysel veya örgütsel, çete veya mafya her kimse bunlar ve arkasındaki güçler açığa çıkarılmalıdır.
Halkın huzurunu bozan, ölüm tehditleri ve saldırılarla kendi inandıkları ideolojiyi benimsetmeye çalışan bu zihniyet yeniden hortladı.
90’ların sonunda binlerce insan ailesinden koparıldı. Bu cinayetlerin adına da ‘faili meçhul’ dediler.
Bu coğrafya çok acılar çekti daha önce. Kardeş kardeşe kırdırıldı. Sebepsizce nice insanlar kaçırıldı, öldürüldü. Giyiminden, ideolojisinden, siyasi düşüncesinden…
Toprak bu kadar kan ve gözyaşını kabul etmez bu saatten sonra. Bu nedenle saldırılara karşı çıkıyor ve kabul etmiyor Diyarbakır halkı. Onca zahmet ve ilmek ilmek örülen barış ve huzur ikliminin bozulmasına izin vermeyelim.
Bu huzuru bozacak tüm güçlerin karşısında dimdik durduk, durmaya devam edelim.