Allah aşkına bir yetkili, bir etkili çıksın 65 yaş üstü insanların neden dışarı çıkmamaları gerektiğini bu hadsizlere anlatsın.
Sanki dışarı çıkmayın demekle; siz cüzzamlı bir hastasınız, siz korona virüs yüklüsünüz, dışarı çıkmakla bizim yaşamımızı tehlikeye atıyorsunuz demekmiş gibi, bizden uzaklaşın diyerek babaları, dedeleri yaşındaki insanlara acımasızca saldırıyorlar.
Sanki 65 yaş üstü bir insanı öldürmekle bin tane genci kurtaracaklarını sanıyorlar.
Allah aşkına bir yetkili, bir etkili çıksın 65 yaş üstü insanların neden dışarı çıkmamalı gerektiğini bu hadsizlere anlatsın.
Nedir bu kafalara kolonya dökmek densizliği,
Nedir bu 65 yaş üstü insanları dışarıda görünce babam yaşındadır, dedem yaşındadır diye düşünmeden acımasızca üzerlerine saldırmaları,
Başka bir ahlaksızlık; durumdan vazife çıkaran, kendine polis süsü vererek bu insanlara ceza kesmeye cüret etmek.
Yani bir afra bir tafra ki sanki birer SS subayı...
Bir gün kendinizin de yaşlanacağını unutmayın.
Etkili ve yetkilileri beklemeden ben bu ahlaktan, vicdandan, saygıdan yoksun soysuzlara anlatmaya çalışalım.
Diyarbekir ağzıyla; ulan oğlum 65 yaş üstü insanların daha hassas oldukları, koronavirüs lanetine karşı, yaşları gereği daha az dayanıklı oldukları için, direnç zayıflığı, ayrıca bu virüsün daha çabuk bulaşabileceği için dışarıya çıkmamaları istenmiş.
Yani yalnızca onları korudukları için dışarıya çıkmayın denmiş.
Kabaca nedeni bu.
Şimdi anladınız mı keşmerler?
Velev ki hal böyle olmasa bile bir büyüğe bunlar mı yapılır; ey ahlaktan yoksunlar?..
Geleneğimizde böyle bir adapsızlık var mıdır?
Cehalet eskiden de vardı, ama inanın bu kadar öz güvenli olmamıştı.
&
Şimdi gelelim 65 yaş üstündekilere;
Önce bir kaç örnek;
Manisa'nın Turgutlu ilçesinde koronavirüs tedbirlerine uymayarak sokağa çıkan 77 yaşındaki Ali Ö…, sağlıklı olduğunu belirterek kendisini görüntüleyen gazetecilere, "Beni yakışıklı çekin" dedi
Eskişehir'de 'evde kal' çağrılarına uymayanlar park ve bahçelere akın etti, şehir merkezinde ara sokaklar bile tıklım tıklım doldu.
Balıkesir'de de evde durmamakta ısrar eden yaşlılar nedeniyle banklar kaldırıldı, kaldırılamayan bankların etrafına şerit çekildi.
Elazığ'da 'evde kal' uyarılarına kulak asmayanlar sokakları doldurdu: Ben de cuma namazı için camiye geldim ama kapalı.
Ülkemizi riske sokmayalım, uyarıları dinleyelim.
Denizli’de kalabalık şekilde oturan vatandaşlar Koronavirüs dolayısıyla uyarıları dikkate almayınca belediye bankları söktü.
İstanbul'da 65 yaş üstü yaşlılar sokağa çıkma yasağına uymadı.
Virüs dolaşmıyor, sorumsuz ve ahmak bedenleri kullanıyor. 5 mikron boyutundaki virüs kadar beyni olmayanlardır bunca ölümün nedeni.
Gerekmedikçe dışarı çıkmayın. Virüs kendisi hareket etmiyor, insanlar onu birbirine taşıyor, bulaştırıyor.
Umre nedeniyle, alındıkları karantinadan kaçarken; “Biz hasta olduysak, siz de hasta olun” diyerek, polislerin suratına tüküren bazı Umre’den dönenleri görünce aklıma Yunus Emre’nin bir dörtlüğü geldi;
Eşek derviş olmaz,
Odun çekmekle tekkeye,
Deve hacı olmaz,
Gidip gelmekle Mekke’ye.
Velhasıl;
Boşa koysam dolmuyor, doluya koysam sığmıyor. Recep Yılmaz ne yapsın.
&
Şimdi sıra kirvemde;
Kirveme öğütler;
Kirvem sen sen ol; ayaklarını kır, evinde otur…
İyi bir hafta geçirmeniz dileğiyle.
Dostça kalın.
2021 yılı DİYARBEKİR YILI olsun
Geleceğimizi çalmayın.
Anzele, büyük bir balıklı göl haline getirilip, turizme kazandırılsın.
Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi MÜZEYE dönüştürülsün.
Sur içi DÜNYANIN EN BÜYÜK AÇIK HAVA MÜZESİ haline getirilsin.
Şehrin eski adlarından biri, SUR İÇİNE VERİLSİN.
Eski stadyumun yeri ŞEHRİN, ÖZGÜRLÜK MEYDANI olsun.
Daha da önemlisi,
Sur içinde, yakılıp yıkılan bölgelerde evler, aslına uygun ve Diyarbekir evlerine yakışır bir biçimde yapılsın.
Ve sevgili meslektaşlarım, dernek yöneticileri, STK Yöneticileri; Zerzevan Kalesi, Çayönü, Mitras Tapınağı, Kortik Tepe, Hilar Mağaralarını ve Bırkleyn Mağaralarını koruyalım, gün yüzüne çıkaranları sahiplenelim.
