Nisan ayının 26-27-28’inde 6’ıncı düzenlenen “İstanbul Tattoo Convention”a bu sefer daha farklı bir soluk geldi. Uluslararası Dövme Festivali’ne Kürtlerin de geleneksel sanatı olan ‘deq’, festivalin ilgi odağı oldu.
26-27-28 Nisan tarihlerinde Grand Pera’da düzenlenen “İstanbul Tattoo Convention”a Türkiye’nin ve dünyanın farklı yerlerinden alanında çok iyi dövme sanatçıları katılım sağladı. Organizasyon, Türkiye’nin ilk ve tek Uluslararası Dövme Festivali olma özelliğini de taşıyordu. Festivalde deq kültürünü tanıtma ve deq motiflerini işlemek için ben de yerimi aldım. Üç gün süren festivalin startı Tattoom Art Gallery’nin sponsor olduğu “Aşkın Tendeki Yansıması: İz” belgeseliyle verildi.
Belgeselde deq taşıyan kadınların hikâyeleri vardı. Kaybolmaya yüz tutmuş deq geleneğini anlatan kadınların çekildiği belgesel gerçekten çok güzeldi. Ayrıca buradan da bütün ekibe de teşekkür etmek istiyorum. Gerçekten çok emek verilen bir çalışmaydı.
Festivalin en güzel taraflarından biri de Urfa’dan gelen deq taşıyan yaşlı kadınların da katılım sağlamasıydı. Geleneksel kıyafetleri ve vücutlarındaki deqlerle herkesi mest ettiler diyebilirim. Bulunduğum stantta birlikte çalıştık onlarla. Bazen Halime teyzenin asistanlığını yapıyordum diyebilirim. Halime teyze, festival boyunca deq isteyen dövme severlerin vücuduna kadim motifleri işledi benimle birlikte.
Çat pat konuşabildiği Türkçesiyle herkesin favorisi oldu. Teyzeleri ikna edip Uluslararası Dövme Festivali’ne getiren Antropolog Ahmet Yavuklu’ya da ayrıca teşekkür ederim. Festivale gelen herkes için bambaşka bir deneyim oldu.
Dünyanın ve Türkiye’nin başka yerlerinden gelen ve alanlarında isimlerinden söz ettiren dövme sanatçılarıyla bir arada olmak gurur vericiydi. Herkesin çok güzel enerjisi ve heyecanı vardı. Dolu dolu bir festival olduğunu söyleyebilirim. Festivalde farklı etkinlikler de vardı. Müzik, dans, seminer, gösterimler, dövme yarışmaları…
Türkiye’nin ilk ve tek dövme festivalinde kaybolmaya yüz tutmuş deq geleneği için stantta olmak benim için çok farklı bir deneyimdi. Hem geleneksel hem de modern dövme tekniklerinin bir arada olması festivale büyük bir zenginlik kattı.
Kız çocuğu doğurmuş anne sütü ve isle yapılan, her motifin bir anlamı olan bu geleneğin tekrar canlanması için verdiğim emeklerin karşılığını görmek beni heyecanlandırdı. Ve bunu kadim motifleri taşıyan yaşlı kadınlarla yapmak beni onurlandı. Başta Tattoom Art Gallery ekibine ve festival boyunca çalışan herkesin emeğine sağlık.