Günaydın Türkiye.

Günaydın sevgili Okurlarım.

 

Bakın şimdiden söylüyorum;

1 Mayıs kutlamaları, Taksim’e sıkıştırılmamalıdır. Önemli olan nerede kutlanması olmamalı, bence önemli olan geniş halk kitlelerinin katılımınını sağlamak olmalıdır.

İllede Taksim diye tutturmak; katılımcıları bir mengeneye sıkıştırmak demektir, diye düşünüyorum.

Taksim’de de olsun, ancak 1 Mayıs’ın anlam ve önemini geniş kitlelere anlatmaksa amaç, kutlama yerlerini çoğaltmak gerekmez m?

Daha ileriye gideceğim. Kutlama her ilçede olmalıdır.

Alanlar geniş ve ferah olmalı. İnsanlar bir bayram havası içinde1 Mayıs’ı kutlamalıdırlar.

Anlatılanlara bu rahatlık içinde kulak verme olanağı bulmalıdır.

Bu günlük bu kadar.

Nokta

 

                                                     &

 

Kürtlerle ilgili kimler ne dedi.

Hep merak edilir.

Geçekten kim ne dedi, kim ne yaptı.

Ben yalnızca kim ne dedi’leri bulabildiğim kadarıyla size aktarmaya çalışacağım.

Kim ne yaptıları, siz okuyucularıma bırakacağım.

Birkaç örnek.

Süleyman Demirel: Kürt realitesini tanıyorum   

Mesut Yılmaz: Avrupa’nın yolu Diyarbakır’dan geçer

Tansu Çiller: Kürt sorununa Bask modeli.

Ve en son olarak;

Recep Tayyhip Erdoğan: Kürt sorunu benim sorunumdur

Meral Akşener: Bu ülkeyi Kürtler, Türkler,  kurdu. Kucaklaşmaya geldim!

Kim ne dedi,

Ve ne oldu?

                                      &

On yıl süren davada suçsuz bulundum  

 

On yıl önce Aksaray’da bir mitingde gazetecilik görevimi evet gerçekten sadece gazetecilik görevimi yerine getirirken sivil iki polis memuru tarafından gözaltına alındım. Emniyet Müdürlüğünde 4 gün 4 gece gözaltına alınıp sorgulandım. (Teferruatı bir başka yazıya bırakıyorum) Daha sonra Çağlayan Adliyesine getirilip sorgulandım. Savcılıkça tutuksuz yargılanmak kaydıyla serbest bırakıldım. On yılı aşkın bir zaman yaklaşık yılda dört kez hâkim huzuruna çıkarıldım. On yılı aşkın bir zaman sonra …

Kısa keseyim, sonuçta suçsuz bulundum.

Çünkü ben şiddet ve teröre bulaşmadım ve yazıp konuşmanın dışında hiç bir şey yapmadım.

 

                                                  &

 

Bir söz de benden

Sayın Valim,

Barışın şehri Diyarbekir’in

tarihi köşklerine bir el atın.

Sahip çıkın.

&

 

 

Türkiye Ne Zaman düzelir?

Bir gün düzelir inşallah.

&

Şimdi de sıra haftanın öğüdünde

         Kirveme öğütler

Kirvem, Bence, düşüncelerini, duygularını ve izlenimlerini başkalarıyla paylaşmak, dünyanın en büyük mutluluklarından biridir.

                                        &

Gelelim “Dilimde tüy bitinceye kadar” yazacaklarıma;         

Geleceğimizi çalmayın.

Anzele, büyük bir balıklı göl haline getirilip, turizme kazandırılsın.

Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi MÜZEYE dönüştürülsün.

Sur içi DÜNYANIN EN BÜYÜK AÇIK HAVA MÜZESİ haline getirilsin.

Şehrin eski adlarından biri, SUR İÇİNE VERİLSİN.

Eski stadyumun yeri ŞEHRİN, ÖZGÜRLÜK MEYDANI olsun.

Daha da önemlisi,

Sur içinde, yakılıp yıkılan bölgelerde evler, aslına uygun ve Diyarbekir evlerinin aynısı/tıpkısı bir biçimde yapılsın.

Ve sevgili meslektaşlarım, dernek yöneticileri, STK Yöneticileri; Zerzevan Kalesi, Çayönü, Mitras Tapınağı, Kortik Tepe, Hilar Mağaralarını ve Bırkleyn Mağaralarını koruyalım, tanıtalım, gün yüzüne çıkaranları sahiplenelim.

İyi bir hafta geçirmeniz dileğiyle. 

Dostça kalın.