Ölüm, yaşamın bir gerçeğidir. Çocuklar da bunu gerçekliğiyle bilmeli. Ancak bunu çocuklarla konuşurken dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktalar var. Bu yazımda size önemli yerleri vurgulamaya çalışacağım.

Her insanın ölüme karşı gösterdiği tepki birbirinden farklıdır. Çocuklarda bilişsel gelişim kapasitesine göre ölümü kavrayıp buna göre tepkiler verecektir. Bu sebeple çocuğun yaş aralığına uygun konuşmak gereklidir. 

Çocukta 3 yaşına kadar ölümle ilgili sorular oluşsa bile henüz ölümü anlayacak bir zihinsel yapıya ulaşılmamıştır. 3 yaşından küçük birine sevdiği birinin ölümü anlatılsa bile çocuk çok fazla duygusal bir tepki veremeyebilir. Ancak bakım vereni veya ebeveyni ise onun eksikliği rahatsızlık verecektir. 

3-5 yaşlarında çocuk ölüm kelimesini kullanabilir ama yine onun gerçekliğini tam olarak kavrayabilecek yapıya henüz tam ulaşmamıştır. Ölüm olsa da bir canlının tüm işlevselliğinin bittiğini kavrayamayabilir. 

5-7 yaş arası ölüm kavramının biyolojik olduğu anlaşılmaya başlar. İzlediği filmler, kitaplar veya çevreden duyduğu şeylerle ölüm kötüdür veya ölen kişi cezalandırılmıştır, uyumuştur, ben yaramazlık yaptım diye mi öldü şeklinde düşüncelere de kapılabilir.

7 yaş itibariyle kontrolü kaybetme ve ölüm korkusu başlayabilir düzeydedir.

9-10 yaş itibariyle ölüm gerçekliğini anlayabilecek düzeye ulaşılır.

Ölüm Çocuğa Nasıl Anlatılmalı?

Bazı anne babalar içinde yakınlarını kaybetmeyi kabullenememiş olabiliyor. Ebeveynler olarak öncelikle ölümü kendi içimizde içselleştirmiş ve kabul etmiş olmalıyız. Ancak bu demek değil ki yas sürecimiz bitene kadar konuşmamalıyız. Kaybı yaşadığınız yakınınızdan sonra kendinizi hazır hissettiğiniz ilk uygunlukta bu çocukla çocuğun diline uygun bir şekilde basit, yalın onun yaşına uygun bir kavram ile anlatılmalıdır.

O şimdi derin bir uykuya daldı denildiğinde çocukta uykuyla ilgili olumsuz bir algı oluşturabilir. Uykuya dalmaktan korkabilir.
Hastalığı açıklamadan hasta oldu ve öldü denildiğinde basit hastalıklardan da korkabilir. Öncelikle basit hastalıklarla ciddi hastalıkların tanımı yapılmalıdır. Bazı hastalıklar kısa süreli ve geçicidir. Sık sık hastalanabiliriz ancak bunlar bizi öldürmez. Sizin ve çocuğunuzun sağlıklı olduğunu ve bunların üstesinden gelebileceğinizi belirtebilirsiniz. Ancak “bazı hastalıklar daha ciddidir ve iyileşmek mümkün değildir bunlarda çok nadiren yaşanır” şeklinde açıklanabilir.
Yaşlı olduğu için öldü, belirli bir yaşa gelen kişiler ölür şeklinde açıklamakta çocuğa anlatım için doğru değildir. 

Genç yaşta biri öldüğünde çocuğun kafası karışacaktır. Ölüm sebepleri arasında yaşlılığın olduğunu ancak ölümün her yaşta olabileceğini fakat ailecek uzun yıllar yaşayabileceğinizi düşündüğünüzü vurgulayabilirsiniz.

Ölümü bazen bir psikoloğun söylemesi istenilebiliyor ancak bunu sevdiği güvendiği en yakın gördüğü kişiden, çocuğun kendini konforlu ve yabancı hissetmediği bir ortamda duyması önerilir. 

Çocukla göz teması kurmak çocuğun hizasında olmak ya da tensel temaslarda kurmak önemlidir.
Çocuklar yetişkinleri model aldığından erişkinin kendi yas süreçlerini bastırmaması, duygularını çocuk ile paylaşması önerilir. Ölen kişi için üzülmenin normal olduğunu şu an sizin de üzüldüğünüzü ancak güçlü olduğunuzu ve bu konuda sevdiklerinizden destek aldığınızı, sizin de onu çok sevdiğinizi hep destek olacağınızı belirtebilirsiniz.

Çocuk zaman isteyebilir, hiçbir şey olmamış gibi davranabilir, ağlayabilir, öfkelenebilir, soru sormak isteyebilir. Bunlar için çocuğa anlayışla yaklaşılmalıdır.
Bazen çocuklar “ölen kişiye ne oluyor? O şimdi nerede? Gibi soruları sorabiliyor. Bura da ölen kişileri toprağın altına gömüyoruz. Onu özlediğinde ziyaret edebiliriz, ona çiçek götürebilirsin” denilebilir.

Çocuğun cenaze merasimine katılması yaşına ve gelişimsel düzeyine göre, kişisel özellikleri de göz önünde bulundurularak karar verilmesi gereken bir konudur. Araştırmalara da baktığımızda 7 yaş itibariyle ölümü kavraması için cenazeye katılmasının faydalı olduğu ancak yine çocuğa öncesinden ölümün anlatılması ve çocuğu zorla götürmek yerine katılmak isteyip istemediği sorulmalıdır. 

Bazen çocuklar cevaplamakta güçlük çekebileceğiniz sorular sorabilir. Bunların cevabını nasıl vereceğini bilmiyorsanız çocuktan düşünmeniz için zaman isteyebilirsiniz.