Birincisi için Irak’ın kuzeyinde yüz yıllık bir mücadele sergilendi. Kitlesel kıyımlarla yok edilmeye çalışıldılar. Saddam Hüseyin gibi acımasız bir cani onlar üzerinde “Enfal Harekatı” başlattı.
Türkiye uzun yıllar orada yaşayanların adını anmamak için coğrafyadan “Kuzey Irak!” diye söz etti.
Yılmadılar, direndiler ve sonunda tüm dünyada istikrarsızlık içinde bir istikrar adası olarak dikkat çektiler.
Nihayetinde resmen olmasa da gönüllerde kuruldu. “Irak Kürdistan” idi kurulan.
İkincisinin doğum sancıları yaşanıyor.
Ama onların sancısı da öncekinden aşağı kalır değil.
Yıllarca Kürt oldukları için inkar edildiler.
Yaşadıkları yerlerden sürüldüler. Zindanlara atıldılar.
Habitatları “Arap Kemeri” ile kuşatıldı ki soydaşları ile temas kurmasınlar, güçlenmesinler.
Sonra dünyaya kafa kesme videolarıyla dehşet salan, kadınları, çocukları seks kölesi olmak için kaçıran IŞİD barbarlığı ile sınandılar.
Bu barbarlığa karşı da emsalsiz bir direnişle yaşam alanlarını kurtardılar.
Uzun yıllar sürüncemede kaldı.
Bu sırada Türkiye’de orası için de “Kuzey Suriye” denildi uzun yıllar.
Nihayetinde 61 yıllık Baas diktası son buldu ve ikinci Kürdistan’ın silüeti ufukta göründü.