Günaydın Türkiye.

Günaydın sevgili Okurlarım.

Korkmak.

Korkmak iyi de nereye kadar…

Önce bizim bir ceviz kadar değeri olmayan, çoğu kez çiftleri mutsuzlaştıran geleneklerimizden başlayalım.

Damat kayınpederin önünde karısının elini tutamaz. Tutsa karısı ne yapıyorsun babam burada der. Zaten babası da asla hoş görmez.

Kadın bayramda bile kocasını yanağından olsun öpemez. Çünkü kayınpeder hoş görmez.

Özetle gelin kocasına korkudan içtenlik gösteremez; damat eşine sevgisini istediğinde belirtemez korkudan.

Neymiş babam kızar,

Neymiş anam kızar,

Neymiş ayıplarlar bizi…

&

Şimdi ana muhalefet ile ortakları aynen bunu yapıyor.

Aman cumhurbaşkanı adayımızı şimdi belirlemeyelim. İktidar seçim gününe kadar adayımızı tefe koyar.

Vallahi ipini pazara çıkarır.

Be kardeşim bu korkuyla nereye varacaksınız.

Tabii ki rakiptir, bulduğu her ipucunu değerlendirir.

Kazanmak için her türlü yola başvuracaktır. Hele 22 yıllık iktidar keyfini tatmış bir hükumet –ki sayenizde- ipinizi pazara çıkarmak için çaba gösterecektir.

Böyle korkarak nereye varacaksınız?

Yoksa bir “Ekmelettin emrivakisini” mi deneyeceksiniz.

Yok mu tefe konmayacak, ipi pazara çıkarılmayacak bir aday?

Tekraren bu korku sizi yanlışa götürmekten başka hiçbir işe yaramaz.

&

Cüzzamlı hastadan kaçar gibi HDP’ den kaçmanız, sizi rakibinizin kucağına iter. Farkında değil misiniz?

Adamlar elinden geldiğince savunmasız bir partiyi şeytanlaştırmaya çalışıyor halkın gözünde. Bu yetmezmiş gibi ona yaklaşanları da aynı kefeye koyuyor.

Bu korku da size yetiyor. Uzak mı uzak duruyorsunuz.

Hatta bazınız uzak durmakla yetinmiyor, onların olduğu yerde biz asla olmayız diyorsunuz.

Peki nasıl kazanacaksınız, bu korkuyla?

Gerçi bu konuda başkalarına gerek yok. Siz kendinize yatıyorsunuz. Örnek mi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun Karadeniz gezisi otobüsünden, basın mensupları fotoğraf karesi.

Birçok şeyi anlatmıyor mu?

Bu karede KRT'den, Halk Tv'den, Tele 1' den ve de muhalefetten yana gazetelerden bir temsilci gördünüz mü? Onları çantada keklik olarak mı görüldü acaba?

Her neyse siz tükenmekte kendinize yetersiniz dedik ya...

Her neyse biz kendi konumuza dönelim.

&

Ayrıca sizler ne kadar uzak durursanız durun, sizi yaklaşmış olarak gösteriyorlar zaten.

Gizli ortaklar diyorlar zaten.

Siz yine de korkun.

Korkun da ne zamana kadar?

Atı alan Üsküdar’ı geçtikten sonra…

Bu sözü hatırlıyor musunuz?

Siz isterseniz korkmaya devam edin.

Saraydakiler bu halinizden memnun, bilesiniz.

Korkarak asla bir yere varılmadı; bir yere varılmaz da…

  1. edeceğim.

&

Unutma ki kadın;

anandır, ablandır, bacındır, kızındır, teyzendir, halandır,

karındır arkadaş, karındır.

&

Biraz da dışarıya kulak verelim.

Sertaç Eş, birkaç gün önce yayımlanan köşesinde, CHP’nin bazı kurmaylarıyla yaptığı görüşmeyi aktarmış.

CHP’nin kurmayları şöyle düşünüyormuş:

“Geçmiş dönemde ülkenin iyi yönetilmediğini topluma anlatmaya çalışıyorduk. Ancak artık işimiz daha kolay. Vatandaş, her türlü zorluğu derinden hissederek yaşıyor. Muhalefet adayının kazanma sorunu yok. Koşullar hazır, sürecin iyi yönetilmesi gerekiyor.”

Eren Keskin: Salt AKP karşıtlığı yapan muhalefet bizi doğru bir yere götürmez.

Anladığım kadarıyla değişen bir şey yok.

&

Türkiye Ne Zaman düzelir?

HDP düşmanlığı, bu ülkede suçunu örtmek isteyenlerin son sığınağı olmaktan çıktığı zaman…

YAŞAMAN LAZIM;

MASKE TAK,

MESAFEYE ÖZEN GÖSTER,

KENDİNİ ve ÇEVRENİ TEMİZ TUT.

Hurafelere kulak asma

AŞI OL KARDEŞİM

AŞI OL!

&

Duymak istediğimiz sözler

Biz Nerede Yanlış yaptık?

&

Şimdi de sıra haftanın öğüdünde

Kirveme öğütler

Bak kirvem; “Bir toplum, hoşgörüsü kadar güçlü, sağlam, haklıdır. Zulmü kadar zalim, zayıftır. Irkçılık ise en korkunç hastalıktır.” Yaşar Kemal

&

Gelelim “Dilimde tüy bitinceye kadar” yazacaklarıma;

Geleceğimizi çalmayın.

Anzele, büyük bir balıklı göl haline getirilip, turizme kazandırılsın.

Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi MÜZEYE dönüştürülsün.

Sur içi DÜNYANIN EN BÜYÜK AÇIK HAVA MÜZESİ haline getirilsin.

Şehrin eski adlarından biri, SUR İÇİNE VERİLSİN.

Eski stadyumun yeri ŞEHRİN, ÖZGÜRLÜK MEYDANI olsun.

Daha da önemlisi,

Sur içinde, yakılıp yıkılan bölgelerde evler, aslına uygun ve Diyarbekir evlerinin aynısı/tıpkısı bir biçimde yapılsın.

Ve sevgili meslektaşlarım, dernek yöneticileri, STK Yöneticileri; Zerzevan Kalesi, Çayönü, Mitras Tapınağı, Kortik Tepe, Hilar Mağaralarını ve Bırkleyn Mağaralarını koruyalım, tanıtalım, gün yüzüne çıkaranları sahiplenelim.

İyi bir hafta geçirmeniz dileğiyle.

Dostça kalın.