3-)Kaygılı bağlanma (anxious/ambivalent) Kaygılı bağlanma, bireyin ilişkilerinde sürekli reddedilme ve terk edilme korkusu yaşadığı bir bağlanma stili olarak öne çıkar.

Bu bağlanma stilinde bakım veren, çocuğun ihtiyaçlarını tutarsız ve istikrarsız bir şekilde karşılar. Ebeveyn çocuğun ihtiyaçlarında bir vardır bir yoktur. Bu durum çocuğa karışık bir mesaj verdiği için çocuğun ‘güvenlik’ duygusu bir türlü gelişemez.
İlerleyen süreçlerde çocuk ebeveynden ayrılınca yoğun kaygı içerisine girer, ebeveyn gelince bile kolay kolay sakinleşemez ve ebeveyne yoğun öfke duyar.
Kaygılı bağlanma geliştiren birey için yetişkinlik döneminde kurulan yakınlıklar da yeterli değildir. Karşısındaki kişinin, kendisini yeterince sevip sevmediğinden emin olamaz ve yoğun şekilde terkedilme korkusu yaşar. Çevresindeki insanlara karşı olumsuz düşünme eğilimi içerisindedir. Kendisini güvende hissedebilmesi için onaylanma ihtiyacı duymaktadır.

Kaygılı bağlanma stilinin gelişmesinde rol oynayan sebepler;

- terk edilme korkusu

- reddedilme korkusu

- birine bağımlı hale gelme eğilimine sahip olma 

- duygularının düzenlenmesi ve doğrulanması konularında bir partnere ihtiyaç duyma

Kaygılı bağlanma geliştiren bireylerin ebeveyn özelliklerine baktığımız zaman, kolayca bunalıp sıkılabilen bireylerdir. Bunun yanı sıra, çocuğu fazla şımartmak ve aşırı ilgisiz kalmak arasında git gel hali yaşamaktadırlar, kendi duygularından çocuğu sorumlu tutarlar ve çocuğa dikkat kesilip hemen ardından çocuğu kendinden itme ve uzaklaştırma davranışlarını göstermektedirler. 

kaygılı bağlanma gerçekleştiren bireyler;

-    Yoğun derecede kıskançlık yapar

-    Düşük özgüvene sahiptir, kendini sevilmeye layık görmemektedir.

-    Yalnız kalmakta zorlanırlar

-    Her konuda başkalarının onayına ihtiyaç duyarlar

-    Büyük ölçüde güven problemi yaşarlar.

-    Terk edilme/ reddedilme korkusu duyarlar

4-) Düzensiz/ reddedici bağlanma

Düzensiz bağlanma stiline sahip insanlar, yakın ilişki kurmaya isteklidirler ancak aynı zamanda kendilerini incinmekten korumak için duvarlar örmeye yatkındırlar. Özellikle çocukluk döneminde istismar, ihmal ve travmalar sonucunda gelişebilir. Bu bağlanma stili korku, güvensizlik ve iç çatışma ile karakterizedir.

Düzensiz bağlanma stilinin bazı belirtileri şunlardır:

-Güven problemi 

-Yüksek anksiyete 

-Kafa karıştırıcı davranışlar 

-Reddedilme duygusu

-Duyguları düzenleyememe 

-Kaçıngan ve kaygılı bağlanma stillerinin belirtilerin gösteriyor olmak

Düzensiz bağlanma geliştiren bireylerin yetişkinlik çağında partnerlerine aşırı sevgi ve aşırı nefret duygularını aynı anda hissettiği gözlenmiştir. Kişi, yakın ilişkileri kafa karıştırıcı ve rahatsız edici bulur, partnerine karşı duyarsız, bencil, kontrolcü ve güvensiz hisseder.
Anlamlı ve samimi bir ilişkinin güvenliğini ve emniyetini arzularken aynı zamanda sevgiye layık olmadığınızı ve tekrar incinmekten korktuğunuzu hissediyorsanız dağınık-korkulu bağlanma stiline sahip olabilirsiniz.
Bağlanma Stilleri Değişebilir mi? Daha Sağlıklı İlişkiler Kurmak Mümkün Mü?

Kendinizde veya romantik partnerinizde güvensiz bir bağlanma stili fark ederseniz, yaşam boyunca aynı tutumlara, beklentilere veya davranış kalıplarına katlanmak zorunda olmadığınızı bilmek önemlidir.
Bir yetişkin olarak daha güvenli bir bağlanma stili geliştirmek mümkündür. Bağlanma stilleri yakınlık ve duygusal yakınlığı nasıl algıladığımız ve bunlarla nasıl başa çıktığımız, duyguları ve ihtiyaçlarını iletme ve partnerlerinin duygu ve ihtiyaçlarını dinleme ve anlama becerisi, çatışmaya yanıt verme biçimlerimiz ve partner ve ilişkileri hakkındaki beklentilerimizle ilişkilidir.


Bağlanma stilleri yetişkinlik çağında dahi psikoterapi ile değişebilmektedir. Bu konu hakkında destek almanız gerektiğinizi düşünüyorsanız mutlaka alanında uzman psikolog veya psikiyatristlerden destek alabilirsiniz.